Güncelleme Tarihi:
'ULAŞIMDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ziyaretlerin ardından otobüsle, Çamlık Açık Hava Tiyatrosu'nda yapılan İl Danışma Meclisi Toplantısı'na gitti. 'Cemilem' müziği eşliğinde yol kenarında kendisini karşılayan vatandaşları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocuklara oyuncak ve satranç takımı dağıttı. Vatandaşların isteklerini içeren notları alan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gençler selfie çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müge Kahraman'ın 5 yaşındaki Cesur isimli köpeğini sevdi.
İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda partililere seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Henüz yeni iktidar olmuştuk. Sene 2002 Aydın'a gelmiştim. Oradan Denizli yaklaşık 125 kilometre sıkıntı var. Burada üretilenler yurt dışına gönderilemiyor. Çünkü tek gidiş, bütün sıkıntı orda. O zaman bir söz verdim. Dedim ki bölünmüş yolu yapacağız. Partinin genel başkanıyım, sözü verdik ve süratle kısa zamanda da Aydın, Denizli bölünmüş yolunu yaptık. Çünkü biz ne aldatan olacağız, ne de aldanan olacağız demiştik. Ulaşımda öyle adımlar attık ki; 15 yılda, 79 yılda 6 bin 100 kilometre Türkiye'de bölünmüş yol yapanlar, biz geldik şu süre içerisinde 19 bin kilometre bölünmüş yol ve otoyol yaptık, aramızdaki fark bu. 15 yılda 2 bin 800 üzerinde derslik yaptığımız Denizli'de, 20 yeni sağlık tesisi kurmakla kalmadık, bin yataklı şehir hastanesini kazandırıyoruz. Laf değil, laf değil, iş üretiyoruz iş" dedi.
'ADALETİ ÖNCE İZMİR'E GETİR'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Adalet Yürüyüşü'ne de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öyle kalk sözde adalet yürüyüşü yap. Ondan sonra İzmir'de işçiler yandım yardım diyorlar. Adaleti önce İzmir'e getir. Şişli'de işçiler adalet adalet diyor. Ey Kılıçdaroğlu, aynaya bak, aynaya bak. Ama bunlar, buraları görmüyorlar ki. Ben İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman çöp dağlarıyla doluydu. Geldik pırıl pırıl, İstanbul yaptık. Niye, çünkü bizim mayamızda bu var, ama bunlarda bu yok. Biliyorsunuz eşek ölür, kalır semeri, insan ölür, kalır eseri. Biz buna bakacağız" diye konuştu.
TEŞKİLATA HİZMETLERİ ANLATIN TALİMATI
Ak Parti teşkilatlarında görev yapanların hizmetleri vatandaşlara hatırlatması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Yoksa biz kendimiz konuşur, kendimiz dinleriz. Anlatacağız. Herkes zannediyor ki; herkes bunları biliyor. Anlatacağız kardeşim, benim vatandaşım vefalıdır. Bilseler, aldığımız oylar çok daha yüksek olur. Nereden geldiğimizi bileceğiz. Gideceğimiz yönü şaşırmayalım ki; daha yapacağız çok hizmetler var. Bin yıldır bu topraklarda her günümüz mücadeleyle geçmiştir. Ama bazı dönemler var ki; yaşanılan hadiseler, mahiyeti itibariyle sonraki asrı biçimlendiriyor. 15 yıldır Ak Parti döneminde böyle bir iktidar dönemi 4 yılda kesintisiz saldırıları milletimizle verdiğimiz mücadele, geleceğimize yon verecek. Türkiye yol ayrımındadır. Bir tarafta 1990'ların, yeniden tek parti CHP'nin zayıf ülkesi olma tehlikesi var, diğer taraftan ise Demokrat Parti'den başlayan, günümüzde Ak Parti ile devam eden güçlü müreffeh bir Türkiye inşa etme var. Birileri bizi ısrarla geçmişiyle bağını kesmiş, geleceğine dair ümidi olmayan eski Türkiye yapmaya çalışıyor."
'CUDİ'Yİ, GABAR'I, BESTLER'İ MEZAR YAPTIK'
Terörler mücadeleye de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz ise ne diyoruz; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Peki bu tek millette ne var. Türkü, Kürdü, Lazı Gürcüsü, Boşnağı var, 80 milyon var. İki tek bayrak, şu bayrağımızın güzelliğine bak ya. Bayrağımızın rengi, şehidimizin kanından gelir, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldızı şehidimizin ta kendisi. Bizim vatanımız 780 bin kilometrekare, buna da kimse operasyon yapabilir mi, böyle hayaller içinde olanlar var mı, var. Böyle hayaller içinde olanlar var mı? Cudi'yi Gabarı Bestleri buraları mezar yaptık mı, yapmaya devam ediyor muyuz? Edeceğiz, asla bu yollara tevessül edenler, oralarda hayat bulamayacaklar. Şehitlerimiz var, ama şehitlerimize de rabbim mekanını hazırlamış. Allaha yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler. Ancak siz anlamaz, bilemezsiniz. Zaten 15 Temmuz'da da yürüyenler böyle yürümedi mi? Ne diyordu 'yeğenim bak olur ki, belki bir daha görüşemeyiz, hakkını helal et'. Buna inanmak, bu bir aşk, rabbim inşallah bizlere o makamı da nasip etsin, buna inanmamız lazım. İşte şu anda onları da görüyoruz. Birileri konuşuyor. Tutmuşlar, bu mücadelenin kadim bir mücadele olduğunu biliyorlar, bilecekler. Bak dördüncüsü neydi, tek devlet. Bizim Türkiye Cumhuriyeti'nden başka devletimiz var mı? Ama birisi paralel yapı, öbürü PKK, birisi PYD diyor. Birisi gidip Suriye'nin kuzeyinde bir şeyler yapmaya çalışıyor, kurumayacaksanız. Gereği neyse bunu yapacağız, onlara gereken dersi bulundukları yerde vereceğiz."
AB ÜLKELERİNE ELEŞTİRİ
Başta Almanya olmak üzere, AB ülkelerine sert eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son zamanlarda şu referandum olayını geçirdik. Almanya rahat durdu mu, Hollanda durdu mu, hepsi bunların Türkiye aleyhinde, Ak Parti aleyhine kampanyalar yaptılar. Bunların birçoğu milletvekili, partilerin eş başkanlarıyla benim Almanya'ya girmemi kabullenmediler. Dışişleri Bakanımızın Avrupa'ya girmesini kabullenemedilir. Aile ve Sosyal Politikalar, bir bayan onun girişini hazmedediler. Niye, bu korku niye. Ha şimdi cumu günü açıklama yaptım. Dedim ki; ey benim Avrupa'daki kardeşlerim. Şimdi size bir hatırlatma yapıyorum, inanıyorum ki siz Almanya'da seçimlerde birilerine bir ders vereceksiniz. Bunlar, Türkiye'nin aleyhinde kampanyalara yürütenler, siz Türkiye'ye dost olana dost olmalısınız dedim. Ve tabi rahatsız oldular. Hemen hop oturup, hop kalkmaya başladılar, daha yapacak işimiz var. Avrupa'da bizi demokratik hakkını sandıklarda vermek suretiyle bir defa bunlara orada en güzel dersi vermelisiniz. Yav ama eğer benim oyum, şuraya vermezsem zayi olur, deme. Sen oyunu Türkiye'ye düşmanlık yapmayana ver. Çünkü ben Almanya'nın başındaki hanımefendiye 4 bin 500 teröristin dosyasını verdim. Ve bu teröristlerin dosyaları maalesef kabul görmedi, hala onlarda. Kendis benden bir iki kez, üç kişinin iadesini istedi. Kusura bakma, sende yargı varsa, bizde de var. Aynı şekilde ortağı olan. O da ikide bir beni gördüğü zaman hep bunları söyler. Hele hele bir dışişleri bakanı var. Aman Yarabbi, evlere şenlik. Hiç haddini bile bilmiyor. Yav sen kimsin de Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanıyla konuşuyorsun. Haddin mi. Dışişleri bakanıyla konuş. Haddini bil. Almanya'nın kapısını açarsın, açmazsın. Hiç önemli değil, bize bu kapılar yetiyor. Kapısını açan ülkelere de seve seve gideriz. Onlara kapımızı açarız, biz düşman çoğaltma gayreti içinde değiliz. Dostlar çoğaltmanın gayreti içindeyiz" diye konuştu.
'MİLLETİMİN NE DEDEĞİNE BAKARIM'
"Hep söylerim, ben Corc'un, Hans'ın ne dediğine değil, milletimin ne dediğine bakarım" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2002 yılında ne diyorduk, herşey Türkiye için, 2007'de durmak yok yola devam, 2011'de hedef 2023 dedik. 2015'de huzur ve istikrar dedik. Her seferinde milletimizden de bir heyecan aldık. İhtiyacımız olan desteği, cevabı aldık. En son 16 Nisan'da milletimizin kapısını çaldık. Hem ülkemizin yeni yönetim sistemiyle ilgili tercihini sorduk, hem de izlediğimiz politikalara yaklaşımı test ettik. Gördük ki, milletimiz istiklal mücadelemizi sürdürmemizi istiyor. Bu mücadele zaferle bitecek. Önümüzde yeni bir imtihan var. 2019 seçimleri, hem de o tarihe kadar yapmamız gerekenler. 15 Temmuz'u hep birlikte yaşadık. Bir şey gördük. Ülkemizin dülşmanları içeriden dışarıda pusuda bekliyor. Türkiyenin en küçük zaafiyet göstermesi halinde üzerimizde çullanmak için bekledikleri fırsatı Allah'ın izniyle vermeyeceğiz. Bize, Ak Partililere büyük görev düşüyor. Türkiye'ninm kaderiyle Ak Parti'nin kaderi birbiriyle bütünleşmiştir. Bunu böyle biliniz" şeklinde konuştu.
DEĞİŞİM İHTİYACINA VURGU YAPTI
Partide yapacakları değişimin önemini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim de Ak Parti olarak kendimizi önümüzdeki dönemini gereklerine ihtiyaçlarına uygun şekilde yeniden yapılandırmaya ihtiyacımız var. Şunu unutmayın, Ak Parti çatısı altında şehrine, ülkesine hizmet etmiş her bir kardeşim benim için değerlidir. Bir süredir her fırsatta dile getiriyorum. Değişim ihtiyacı bu arkadaşların başarısızlığından değil, kendimizi bu yeni şartlara hazırlama zorunluluğundan. Dolayısıyla kimse bundan rahatsız olmasın, reforma önce nerden başlayacağız, kendimizden başlayacağız. Buna ihtiyacımız var. Kimse bundan rahatsız olmayacak. Madem büyük Türkiye diyoruz, güçlü Türkiye diyoruz, önce Ak Parti'yi bunları yapabilecek kapasiteye çıkarmak şart" dedi.
'AK PARTİ'Yİ MERKEZ PARTİSİ OLARAK KURDUK'
AK Parti'nin kuruluş sürecini de anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti'nin bir davası vardır. Kurarken adalet dedik, kalkınma dedik ve partimizin adalet ve kalkınma böyle koyduk. Bizim parti, sağ mı, sol parti mi olacak? Sağ parti var. Türkiye'de sol da var. Ama Türkiye'nin merkezinde bir parti yoktu. Biz merkezine oturan bir parti olacağız, hatta bazı siyaset bilimciler şu ifadeyi kullandılar, 'merkezde parti olur mu' dediler. Dedik ki olacak, siz de göreceksiniz. Şu anda olur mu diyenler de partimize karşılar" diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nu, konuşmasının bu bölümünde bir kez daha eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Birileri Ankara'dan İstanbul'a yürüyor, sözde adalet yürüyüşü. Yahu sen çok geç kaldın çok. Biz partimizi kurarken, bu adalet kavramı üzerine kurduk. Zaten 29 gün bu yürüyüşü yaptıysan Ak Parti'nin iktidarına teşekkür et. Rahat rahat yürüdün. Akşamları karavanlarda istirahat ettin. Mitingini de yaptın. Gördün mü sana bu imkanı sağlayan Ak Parti hükümeti yahu. Bu gerçekleri göreceksiniz, bunlar görmezler, at denize halik bilmezse, malik bilir. Emniyetten yargıya, ülkenin tüm kritik kurumlara sızarak terör örgütlerini ülkemize saldılar. Onlara verdiğimiz cevapla Türkiye'nin yeniden yükselişe geçirmek olacaktır. Bunun sonuçlarını görmeye başladık" dedi.
'GÜMRÜK BİRLİĞİ AVRUPA'NIN DA YARARINADIR'
Gümrük Birliği üzerinden AB ülkeleriyle ilişkilere değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gümrük Birliği bizim kadar, Avrupa'nın da faydasına olan sistemdir. Bu sistemin her iki tarafın kazandığı geliştirilerek yapılmasından yanayız. Gümrük Birliği'ni Türkiye'ye siyasi siyasi baskı araca haline getirirlerse buna da izin vermeyiz. Vin vin. Kazan kazan, bu kadar. Altı milyona yakını insanımız var. Şu anda biz ne kadar Gümrük Birliği diyorsak, en az o kadar AB üyesi ülkenin de buna ihtiyacı var, bunu böyle bileceğiz. AB'nin aklı başında üyelerinin böyle bir yanlışa düşmeyeceğini biliyorum. Türkiye kaybı göze alınamayacak büyük bir ülke. Kimse Türkiye'yi küçük görmesin. Sen Kemal Kılaçdaroğlu musun da o Türkiye'yi küçük görebilir. Ama biz görmeyiz. Sen bir devsin ya. Sıradan biri ülke değilsin. Varsın Kemal Kılıçdaroğlu gitsin AB ülkelerine şikayet etsin. Onun Türkiye diye bir derdi yok. Ama bizim aşkımız var. Derdimiz var, bu millete sevdalıyız. Bu vatana sevdalıyız. Ama onun öyle bir dedi asla yok. O Türkiye düşmanı olanlarla, el ele, kol kola dolaşıyor. Varsın dolaşsın. AB ülkelerinde Türkiye karşıtlığı olan ucuz seçim kampanyaları moda haline geldi. Bundan üzüntü duyuyoruz. Türkiye dostu bir kampanya yapılsa, taraflar için çok daha faydalı olacaktır. Türkiye olarak verdiğimiz büyük mücadelede yanımızda olan, destek veren her kardeşimizi ilelebet hatırlayacağız. Sadece düşmanlarımızın hoyratlığını, aynı zamanda dost bildiklerimizin sükütunu da hatırlayacağız."
FOTOĞRAFLI