Güncelleme Tarihi:
Osman Nuri BOYACI - Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA) - DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fetullah Gülen'in Türkiye'ye iade edilmemesinin ABD'ye ve kimseye yaramayacağını söyledi. Türkiye'nin 15 Temmuz sonrası süreçte dostu düşmanı gördüğünü, uyaran ve tehdit edenlere cevabın bir üst perdeden verildiğini belirten Çavuşoğlu, "Biz kendi dış politikamızı kendimiz belirleriz" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile birlikte AK Parti Denizli İl Başkanlığı'nda düzenlenen İl İstişare Toplantısı'na katıldı. İl Başkanı Necip Filiz, Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Osman Zolan ve partililer tarafından çiçeklerle karşılanan iki bakan, partililere seslendi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin sivil demokrasi devriminin dördüncü haftasını dün idrak ettiğini, Ak Parti'nin kuruluşunun 15. yıldönümününde yarın kutlanacağını belirterek, partinin kuruluşunda emeğe geçen herkese teşekkür etti.
'MİLLET ÜLKEYE, DEMOKRASİYE EL KOYDU'
15 Temmuz darbe girişiminde Denizli halkının destan yazdığını, Çardak'ta 500 komandonun Ankara'ya sevkinin Çardak halkının girişimiyle durdurulduğunu belirten Bakan Zeybekci, "Kurumları yıpratmamamız lazım. Denizli destan yazdı o gün. Buradaki 550 komanda götürülseydi Ankara'ya, o askerler ki; anaların kuzuları. Onlara da başka şekilde tehditle kandırarak, ateş ettirselerdi, bazı yerleri tutup kapatmayı başarsalardı, başka şeyler olabilirdi. Çardak destanında emeğe geçen herkesten Allah razı olsun. Bu vaka, dünyanın en güçlü ülkelerinde olsaydı, inanın üç-beş ay bankalar kapalı olurdu. Ülke ekonomisi yerle bir olurdu. Pazartesi günü sistem çalışmaya, bankalar hizmet vermeye başladı. Bu ülkeye de 15 Temmuz günü ihanet ettirmedi, bu millet. Bu millet sahip çıktı. Bundan sonra tarih 15 Temmuz öncesi ve 15 Temmuz sonrası diye yazacak. 15 Temmuz, Türk sivil demokrasi devriminden sonra denilecek, anılacak. Milattan önce, milattan sonra gibi. Bu devrimi bu millet yaptı. Elite, göbeğini kaşıyan adam diyenlere, benim oyumla amelenin, köylünün oyu bir mi olacak diyenlere, bürokratik oligarşinin bu millete lütfettiği kadar demokrasiye; bu millet son bir defa 'haddini bil' dedi. Ve demokrasiyi ele aldı. Hukukun üstünlüğünü, özgürlüğü, ne kadar hassasiyet varsa artık bu millet el koydu. Önceden vardı ya 12 Eylül'de çok söylenen, yönetimi el koymuştur. Millet el koydu her şeye. Millet ülkeye, demokrasiye el koydu. Bundan sonra hiç kimse yan gözle bakamaz. Bundan sonra artık sağımıza solumuza gocunarak bakmayacağız, önümüze bakacağız" dedi.
'26 ÜLKEDE AKTİVİTELER YAPACAĞIZ'
Darbe girişimi sonrası Ekonomi Bakanlığı olarak Türkiye'ye anlatmak için 26 ülkede etkinlikler yapacaklarını söyleyen Zeybekci, "Durmak yok, yola devam edeceğiz ve yolculuğumuza devam edeceğiz. 15 Temmuz'dan sonra hemen ertesi günü nasıl sistem devreye girdiyse, bir seferberlikle Dışişleri Bakanlığımızın koordinatörlüğünde tüm dünyayı dolaşacağız. 26 ülkede aktiviteler yapacağız, 20 küsur ülkede Türkiye'yi tanıtacağız, Türkiye'yi dostlarına anlatacağız, biz anlatmayacağız. Türkiye'de üretim yapan, yatırımı olan, yaşayan dünyanın en ünlü şirketlerinin CEO'larına Türkiye'yle ilgili konuşmalar yaptıracağız. Bununla ilgili faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz. Demokrasi nöbeti bitti ama, demokrasi nöbeti önceki gibi değil. Demokrasiyi biz hep önceden devlete havale etmiştik, böyle şeyleri birilerine görev vermiştik ya, bu artık ilelebet milletindir. Milletin elinin altında ve milletin kalbinde, iradesindedir. Bundan sonra ne söylenecekse millet söyleyecek, ne kural varsa millet koyacaktır. Allahın izniyle dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaya, Avrupa'nın ilk üç büyük ekonomisinden biri olmak için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
'BU DESTANIN KİTAPLARI YAZILACAK, FİLMİ ÇEKİLECEK'
Konuşma yapan Bakan Çavuşoğlu ise, 15 Temmuz'da yazılan destanın tüm dünyada konuşulduğunu, Türkiye'ye daha önce Türk milleti diyenlerin şimdi büyük Türk milleti dediğini belirterek, "Denizli'nin, Çardak'ın yazdığı, Türk milletinin yazdığı destan herkesin konuştuğu değil, şiirler yazdığı, klipler oluşturduğu destan haline geldi. Yüz sene değil, 1000 sene sonra da sizin yazdığınız destan konuşulacak ve okunacak, unutulmayacak, ders kitaplarında okunacak, kitaplar yazılacak, filimler çekilecek. Türk milleti darbeye darbe yapan millet olarak tarihe geçti ve hiçbir silah kullanmadan. O hainlerin ellerinde uçaklar vardı, bombalar yağdırdılar. Bu bombalar teröristlerin mevzilerini vurmak için ya da düşmana karşı kullanılır. Ama milletimiz bir tane bile silah almadan eline, yüreğiyle, bedeniyle, gövdesiyle darbeye geçit vermedi, reddetti ve bu ülkede 'hakimiyet benimdir' dedi. Bu milletimizle ne kadar gurur duysak azdır, elinin ayağının altını öpsek azdır" dedi.
'BU SÜREÇTE DOSTU DÜŞMANI GÖRDÜK'
Darbe sürecinin ardından ülke olarak dostu düşmanı görme fırsatı bulduklarını belirten Çavuşoğlu, ilk akşamdan Türkiye'ye akıl vermeye çalışanlara da gereken cevabın verildiğini söyledi. Çavuşoğlu, "Bu süreçte dostu da düşmanı da gördük, ayırt ettik. Bizi şaşırtanlar da şaşırtmayanlar da oldu. Zor durumlarda kimin nasıl tavır sergileyebileceğini tahmin edebildiğimiz ülkeler de vardı, ama gerçekten bizi mutlu eden de hayal kırıklığına uğratanlar da oldu. Bu bakımdan da belki faydalı oldu. Her şerde 'bir hayır vardır' diyoruz ve inşallah bunu da millet olarak hayra çeviriyoruz. Bizi yurt dışından arayanlar, mektup yazanlar oldu, gelenler oldu, geçmiş olsun diyenler oldu. Hangi silahı kullandılar diye meraktan soranlar da oldu. Daha ilk akşamdan bize akıl vermeye çalışanlar da oldu. Darbe siz kazanıyorsunuz, millet kazanıyor ama şöyle yapın, böyle yapın. Daha sonrasında bunun dozajı artmaya başladı. Bu uyarılar sert uyarılara dönüştü. Daha sonra bu uyarılar tehdide dönüşmeye başladı. Şu olursa böyle olur, Türkiye'nin AB üyeliğini durduralım ya da müzakereyi durduralım gibi tehdide varan söylemler oldu. Onlar hangi ölçüde, hangi tonda bize uyarı yaptıysa, sertleştiyse, tehdide vardıysa, onların tonundan daha fazla bin tonla hadlerini bildirdik cevaplarını verdik. Onlara şunu söyledik. Türkiye sizin eskiden yönlendirdiğiniz Türkiye değil. Biz önce Allah, sonra bu milletin dediğine bakarız. Bize dostane gelip ziyaret edecekseniz, diyalog halinde olacaksanız, önce net bir şekilde darbeye karşı olduğunu söyleyin. Biz sizin çifte standardınızı, ikiyüzlülüğünüzü çok iyi biliyoruz. Çok da gördük" dedi.
'BİZ KENDİ DIŞ POLİTİKAMIZI KENDİMİZ BELİRLERİZ'
Türkiye akıl verenlerin çifte standardına Mısır'ı örnek gösteren Çavuşoğlu, "İşte Mısır'ın hali. Onlar da bizim kardeşimiz. Biz böyle yönetilemeyen, krizler içerisinde olan, ekonomisi batmış, başkalarının verdiği yardımlarla ayakta duran, güvenliği tehdit altında olan, istikrarı bozulan bir Mısır istemiyoruz. Mısır büyük bir millet ve hepimizin ihtiyacı var. İslam dünyasının, Ortadoğu'nun, Filistin'in ve Afrika'nın. Bu Mısır'ın kendisine faydası yok ki, Filistin'e faydası olabilsin. Var mı yok. Neden içinde bulunduğu şartlardan dolayı yok. Biz onların oradaki yaklaşımını da çok iyi biliyoruz. Bize bugüne kadar özellikle Rusya'ya ilişkileri düzeltin diye tavsiye eden ülkelerin şimdi rahatsızlığını görmeye başladık. Acaba Türkiye zemin kayması mı yaşıyor. Türkiye acaba başka yöne doğru mu gidiyor, eksen kayması mı var. 24 Kasım'dan önce de bizim Rusya'yla ilişkimiz vardı. O zaman niye söylemedin. Dert başka. Onlarda aynı şeyi söylüyoruz. Siz bizim patronumuz değilsiniz. Biz kendi dış politikamızı kendimiz belirleriz ve hiçbirisini birbirine alternatif olarak görmeyiz. Son derece dengeli bir şekilde bir bunu yürütürüz, yürüttük, o nedenle bize böyle akıl verir gibi, itham ederekten bizim dış politikamızı etkilemeye çalışmayın. Biz şimdi tüm dünyada dostumuzun sayısını artırmak, düşmanımızın sayısını azaltmak, sorunları çözmek ve Türkiye'nin ilişkilerini ikili düzeyde bölgesel ve uluslararası örgütler düzeyinde ilişkilerini düzeltmek, ekonomik bağlarımızı güçlendirmek için gece gündüz çalışıyoruz. Hamdolsun neticede alıyoruz" diye konuştu.
'BU HAİNİN ORADA KALMASI ABD'YE DE KİMSEYE DE YARAMAZ'
AK Parti'nin 15 yılda Türkiye'ye büyük hizmetler yaptığını, para için kapı kapı dolaşan bir ülkeden 5.5 milyar dolar karşılıksız yardım yapan bir ülke konumuna geldiğini belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin insanı yardımda milli gelire göre dünyada birinci sırada olduğunu söyledi. Türkiye'nin gönül dünyasındaki ülkelerin 15 Temmuz gecesi Türkiye'yle birlikte olduğunu, ertesi günden itibaren Somali, Libya, Azerbaycan, Kazakistan ve Nijer'in hain örgüte karşı önlemlerini almaya başladığını belirten Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hainler nerede olursa olsun izlerini süreceğiz. Bulundukları yerlerde de hesabını soracağız. Bu darbe ihanetinin hesabını o hainlerden soracağız. İçeride de dışarıda da soracağız. Bu faaliyetlerimiz yoğun olarak sürdürüyoruz. Bulgaristan'a kaçan Abdullah Büyük diye bir haini getirdik. Cumhurbaşkanımızın ofisine böcek koyma olayına karışan iki haini de Romanya'dan teslim aldık. Diğerlerini de geri getirmek için çabalıyoruz. Yunanistan'a korkak fare gibi sığınan 8 tane haini de getirmek için çalışıyoruz, onları da getireceğiz. Ama teröristbaşı FETO'yu da Türkiye'ye getirip adalete teslim etmek için gayretlerimizi artırarak devam ediyoruz. İnşallah onu da getireceğiz. 22 Ağustos'ta Amerika'dan bir heyet geliyor. Görüşmeler olacak ve üst düzey ziyaret bekliyoruz. Daha sonra dosyayla beraber, şu anda dosya hazırlanıyor. Adalet Bakanımızla birlikte Washington'a gideceğiz ve artık iade işlemlerinin tamamlanması için her türlü girişimi yapacağız. Amerika'dan beklentimiz bu haini vermesi. Bu hainin orada kalması Amerika'ya da yaramaz hiç kimseye yaramaz. Bu isteğimizi ısrarla sürdüreceğiz, aramızda da anlaşmamız var."
'TERÖRLE MÜCADELEMİZ KARARLILIKLA SÜRÜYOR'
Basın mensuplarının ABD'nin Gülen'i iade etmemesinin IŞİD'le mücadeleyi etkileyip etkilemeyeceği sorusuna ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin terörle mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini söyledi. IŞİD'le mücadele başka bir şey. Biz terör örgütlerinin hepsiyle mücadele ediyoruz ve mücadele edilmesinden yanayız. Bir terör örgütüyle ilgili bir mesafe kaydedilmedi, ötekiyle de edelim. Böyle bir saçmalık olmaz. Koalisyonu da etkilemez, çünkü IŞİD'de bizim düşmanımız, FETO da, PKK da, PYD de, YPG de bizim düşmanımız. DHKP-C de aynı şekilde. Bunların hepsi terör örgütü, biz terör örgütleriyle mücadelede ayrım yapmayız, yapmadık bugüne kadar. Başkaları yapıyorsa o da onların çifte standardını ve ikiyüzlülüğünü gösterir. Bizim Türkiye olarak onla mücadele etmedik, o zaman bunla da mücadelede aksama olur yada biz aksatırız anlayışı içine hiç girmedik ve böyle bir şey düşünmedik bile. Yanlış olur zaten" diye konuştu.
İl Başkanı Necip Filiz, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'na Denizli üretimi çeşm-i bülbül vazosu ile bu hafta sonu festivallerle tanıtımı yapılan Kale biberi ve Yenicekent üzümü hediye etti. Çavuşoğlu, daha sonra Antalya'ya gitti. Bakan Zeybekci'nin de bugün Ankara'ye gideceği öğrenildi.
FOTOĞRAFLI