Osmanlı Ocakları’ndan Çin’e Zulüm Tepkisi

Güncelleme Tarihi:

Osmanlı Ocakları’ndan Çin’e Zulüm Tepkisi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2015 16:25

Çankırı Osmanlı Ocakları, Çin'in Müslümanlara yaptığı zulmü kınadı.

Osmanlı Ocakları Çankırı Şubesi, Doğu Türkistan’da öldürülen Müslüman Uygur Türkleri için dua etti. Çin’in yaptığı zulüm ve eziyeti protesto etti.
Ocak binasında toplanan grup adına açıklama yapan Osmanlı Ocakları Çankırı Şubesi Temsilcisi Emre Cebeci, 2000 yıl Türk hakimiyetinde kalan Doğu Türkistan’a 1949 yılından beri Çin baskısı yapıldığını söyledi.
ASIL HEDEFLERİ YER ALTI ZENGİNLİKLERİ
Çin’in asıl hedefinin bölgedeki zengin yer altı kaynakları olduğuna dikkat çeken Cebeci, "Çin’in genelindeki 148 madenden 124’ü Türkistan’dan çıkartılmaktadır. Türkistan, Çin’in petrol rezervlerinin yüzde 25’ini, doğalgazın yüzde 28’ini barındırmaktadır. Bu kadar zengin bir ülke olmasına rağmen, Çin’in politikaları yüzünden Uygur Türkleri, açlık ve sefalet içindedir. Çin milli gelirinin yüzde 40’ını Türkistan’dan sağlamaktadır, buna rağmen Uygur Türkleri’nin yüzde 80’i açlık sınırındadır" dedi.
DİNSİZLİĞİ YAYGINLAŞTIRIYORLAR
Çin’in Uygur Türkleri arasında dinsizliği yaygınlaştırmak için özel gayret sarf ettiğini vurgulayan Cebeci, "Uygur Türkleri’nin İslam’ı öğrenmesi yasaktır. Ailelerin çocuklarına din eğitimi vermeleri yasaktır. Hacca giden memurların işlerine son verilmektedir. Cami ve medreselerin okullara 200 metreden yakın olması yasaktır. Yakın olanlar yakılmaktadır. 120 bin din alimi idam edilmiştir. 1949 -1976 yılları arasında Doğu Türkistan’da 29 bin cami yok edilmiştir. 1997 yılında sadece bir bölgede bin 200 cami kapatılmış, 370 bin Kuran-ı Kerim yakılmıştır. Kapatılan camiler mezbahane yapılmıştır." ifadelerini kullandı.
Tüm bu baskılara rağmen Uygur Türk’lerinin İslam’ı öğrenme ve yayma çabalarının olduğunu anlatan Cebeci, "Din eğitimi alan 11-12 yaşındaki çocuklara ağır işkenceler yapılmıştır. 7-12 yaş arasındaki 200 çocuk hapislere atılmıştır. 2013 yılında başörtüsünü çıkartmayan kadınlar diri diri yakılmıştır" diye konuştu.
O BÖLGE ŞİNCAN DEĞİL, DOĞRU TÜRKİSTAN’DIR
Bu zulümlere ve skandal uygulamalara sessiz kalmanın insanlık ayıbı olduğunu dile getiren Cebeci, "Tepkimizi dile getirirken dikkat etmemiz gereken bazı hususlar var. Mesela neredeyse her yerde, ’Çin’e bağlı Şincan Uygur Özerk bölgesinde çıkan olaylarda’ diye başlanıyor söze. Her şeyden önce olayların yaşandığı bölgenin binlerce yıllık adı Doğu Türkistan’dır. Şincan ise 18 Kasım 1884 yılında Çin’in bölgeyi işgal etmesiyle verilmiş bir isimdir ’Yeni fethedilmiş toprak’ anlamına gelmektedir. Diğer dikkat etmemiz gereken en önemli husus ise ölenlere ’’Uygur ’’ denmesidir. Uygur diye bir millet yoktur Türk diye bir millet vardır. Bu yüzden ’’Uygur Türkü’’ demek daha doğru olacaktır. Uygur Türkü’ne ’Uygur’ demek, Türk milletini parçalara ayırmaya çabaları karşısında pes etmek anlamına gelir" şeklinde konuştu.
DÜNYA BASINI SUSSA DA BİZ SUSMAYACAĞIZ
Yaşanan soykırıma dünya basının sessiz kaldığını vurgulayan Cebeci, dünya basınının Türkistan’ın petrolleri, doğalgazı ve değerli madenleriyle daha çok ilgilendiğini, katliamın ise yalnızca Türklerin içini sızlattığını belirtti.
Cebeci, Doğu Türkistan’da 60 milyon Müslüman Türk’ün hayatını kaybettiğini ve bu vahşete sessiz kalınamayacağını sözlerine ekledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!