Turan’dan Başsağlığı Mesajı

AK Parti Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Ankara’da meydana gelen patlamada hayatını kaybeden EMEP Çanakkale İl Başkanı Ercan Adsız ve tüm vatandaşlar için başsağlığı mesajı yayımladı.
Milletvekili Turan, mesajında, “Cumartesi günü Ankara’ da yaşanan vahşi bir terör saldırısı sonucu meydana gelen patlamada bugüne kadar 97 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Türkiye’nin dört bir yanında barış, emek, demokrasi için gelen insanımız feci şekilde can verdi. Çanakkale’den giden vatandaşlarımız da oldu. Emep Çanakkale İl Başkanı Ercan Adsız da can verenler arasındaydı. Çanakkale’mizin başı sağolsun. Ercan Adsız’a ve tüm kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırılarından biri deniyor. Böyle bir dönemde teröre boyun eğmemek için yılmadan toplum olarak mücadelemizi sürdürmeliyiz. İç ve dış mihrakların eliyle daha önce de çok badireler atlattık. Ama toplumumuz en zor zamanlarda bile itidali, ferasetiyle kötü günlerin üstesinden geldi, inanıyorum yine gelecek. Terör sadece Türkiye’nin değil bütün dünyanın sorunu olsa da içinde yaşadığımız coğrafya bizi teröre daha çok maruz bırakıyor. Ankara’da böyle bir patlamanın gerçekleşmesinde parmağı olanların, faillerin, azmettiricilerin bulunması istihbaratımızın, güvenlik güçlerimizin en önemli görevi. Zafiyet söz konusu var ise sorumlusu tespit edilmeli, idare gerekeni yapmalıdır” dedi.
Vatandaşları sağduyulu olmaya davet eden Turan, “Son zamanlarda her terör saldırısının ardından gelen, medya manipülasyonlarıyla da desteklenen sistematik iftira ve linç kampanyaları terör saldırıları kadar tehlike arz ediyor. Ankara’daki patlamanın hemen ardından, henüz cenazeler tespit edilmeden ‘Katil devlet’ suçlamaları yönlendiriliyor. Cumhurbaşkanı, başbakan bir iftira kampanyasıyla suçlu ilan ediliyor. Bütün bunlar sözde dilinden barışı düşürmeyip, terör örgütleri ile her türlü ilişki içerisine giren siyasi bir parti tarafından dile getiriliyor. Tabi teröristle organik bağı olan partiyle kalmıyor, iktidara vurmak için fırsat kollayan siyasiler de bu kervana katılıyor. Bu ülkede faaliyet göstere terör örgütleri belli. Patlama detayları ortaya çıktıkça failler de ortaya çıkacaktır. Önce Diyarbakır’da sonra Suruç’ta şimdi de Ankara’da yaşanan patlama aynı senaryonun ürünüdür. Failleri, azmettiricileri görmek istiyorsak bu katliamlardan kimler nemalanmış, kimler buradan siyasi rant elde etmek istemiş ona bakacağız. Teröristlerin Saldırılarda barış için bir araya gelen kalabalıkları seçmelerinde hain bir amaç var; Türkiye’de birlikte yaşama umudunu bitirmek. Türkiye’yi sürekli bir kaosun içine çekmek. Senaryonun bir diğer parçası da HDP’nin medya eliyle seçimlerde propagandasının yapılması. Ne acıdır ki, barış uğruna ölenler HDP’nin siyasi propaganda malzemesi haline getirildi. Ölenlerin anısına bir araya gelen topluluğa seçim propagandası yapacak kadar alçalıyorlar. Saldırıların bir gün sonrasında ‘1 Kasım’da diktatör devirmek başkadır’ diyerek asıl dertlerinin can kayıpları değil siyasi rant olduğunu gösteriyorlar. Medya eliyle bu kara propaganda işliyor. Hiçbir ahlaki değerin önemsenmediği bu propagandada her türlü iftira, yalan, provokasyon var. Geniş bir koalisyon tarafından destek gören bu şer odaklar Türkiye’de kaosun yerleşmesine hizmet ediyor. Milleti birbirine kırdıran bu anlayış terörü masum göstererek, devleti suçlayan bir kampanyanın temsilcisi konumunda. Milletimiz bu oyunu görmeli, can kayıplarını bir seçim malzemesi haline getirenleri iyi değerlendirmeli. Bu topraklarda yaşayan kadim millet devleti katil diye suçlayanlara fırsat vermez, bu anlayışı yerle yeksan eder” diye konuştu.