Okul bombalamayı reddeden İsrailli pilot, kısa filme konu oldu

Güncelleme Tarihi:

Okul bombalamayı reddeden İsrailli pilot, kısa filme konu oldu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2014 11:18

- Lübnanlı sanatçı Zaatari, 1982 yılında İsrail'in ülkesine saldırısı sırasında İsrailli bir pilotun kendisine verilen emri yerine getirmeyip, Sayda kentindeki bir okulu bombalamamasını konu alan kısa film çekti - Zaatari, ''Reddeden Pilota Mektup" adlı filmiyle 4. Uluslararası Çanakkale Bienali'ne katıldı - Bienalin küratörü Erbaş: - "Akram Zaatari, bu olayı, bir Lübnanlı olarak, hassasiyetle yarı öz yaşam öyküsü, yarı belgesel, yarı şiirsel bir üslupla kısa filme dönüştürmüş"

Haberin Devamı

ÇANAKKALE (AA) - MEHMET BAYER - Lübnanlı sanatçı Akram Zaatari, 1982 yılında İsrail'in ülkesine saldırısı sırasında İsrailli bir pilotun kendisine verilen emri yerine getirmeyip, Sayda kentindeki bir okulu bombalamamasını konu alan kısa film çekti.

Zaatari, ''Reddeden Pilota Mektup'' adlı filmiyle 4. Uluslararası Çanakkale Bienali'ne katıldı.

Bienalin küratörü Deniz Erbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu çalışmanın izleyiciyle buluşabilmesi için Korfmann Kütüphanesi'nin giriş katındaki sergi salonunu, küçük bir "cep sineması''na dönüştürdüklerini söyledi.

Arapça ve İbranice yapılan 34 dakikalık renkli video çekiminin "Reddeden Pilota Mektup" adını taşıdığını aktaran Erbaş, "Zaatari, Lübnanlı bir fotoğraf sanatçısı. Özellikle Orta Doğu'nun görsel arşivi üzerine çalışıyor. Kendi öz yaşamından hareketle Orta Doğu'nun özellikle Lübnan'ın yakın tarihine bakıyor" dedi.

Haberin Devamı

Erbaş, sanatçının söz konusu çalışmasının da 1982 yılında İsrail'in Lübnan'a saldırısı sırasında Sayda kentinde yaşanmış bir hikayeyi konu ettiğini ifade ederek, "Bir İsrailli pilot kendisine verilen emre itaatsizlik etmiş. Bir okulu bombalamamış. Bombaları, gidip denize bırakmış. Ancak sonrasında bir başka İsrailli pilot emre uyarak okulu bombalamış. Zaatari, olayı bu hareketle içinde doğmuş büyümüş bir Lübnanlı olarak, hassasiyetiyle yarı öz yaşam öyküsü, yarı belgesel, yarı şiirsel bir üslupla kısa bir filme dönüştürmüş" diye konuştu.

Eserde, okulun geçmişi, bugünü, orada yaşayan çocukların psikolojisi, kendisi ve ailesinin hikayesi üzerinde durulduğunu dile getiren Erbaş, şunları kaydetti:

"Okul bombalanıp, yıkıldıktan sonra yenisi inşa edilmiş. Bu gerçek bir hikaye. Zaatari, Hagai Tamir adındaki pilotla Roma'da buluşup tanışıyor. Pilot, mimarlık eğitimi aldığı için kendisine bombalama emri verilen yapıya bakınca bunun mimarı biçiminden ya bir okul ya da bir hastane olabileceğini anlıyor ve bombalamak istemiyor. Orta Doğu'da, bugün de yaşamakta olduğumuz savaş ve çatışma ortamına dair tarihi bir olay alınıp, düşmanlık tohumları ekmek yerine, bireyin aldığı bir karar üzerinden önce insani boyutun ön planda tutularak tarih yazılması gerektiği mesajını içeriyor film. İsrail'in işgalinden bahsediyor ama bir okulu bombalamayan vicdanen bu emri kabul etmeyip, emre itaatsizlik eden İsraili bir askerinden ilham alınarak bu film yapılıyor."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!