Güncelleme Tarihi:
Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, (DHA)- ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ), Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın’ın 'Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var' sözlerinin ardından devam eden süreç hakkında açıklama yaptı. Rektör Acer, "Çanakkale’nin, ülkemizin ve tarihimizin yanlış şekilde anılmasına asla müsaade etmeyiz" dedi.
ÇOMÜ TV ve Radyosu'nda 20 Şubat'ta Padişah 2'nci Abdülhamid'in vefatının 100’üncü yıldönümü nedeniyle gerçekleştirilen programa konuk olarak katılan İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın'ın, "12 Haziran 1924'te camiler kapatılıyor, düşünebiliyor musunuz? Camiler satılıyor. Çok özür diliyorum, Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var" sözleri, kamuoyunda tepkiye neden oldu. Tepkiler üzerine ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Dekanlığı tarafından, Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın hakkında idari soruşturma başlatıldığı açıklandı. ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, devam eden süreç hakkında üniversitenin kanalı ÇOMÜ TV'ye açıklamalarda bulundu.
ÇOMÜ TV'de, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Abdullah Akın'ın röportajı sırasında söylediği bazı hususların ciddi infiale yol açmış olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Yücel Acer, "Özellikle Çanakkale Savaşları'nın isminin geçmesi, öte yanda Çanakkale’nin isminin geçmesi ve ayrıca bizim için çok değerli olan ibadet mekanı camilerin isminin geçmiş olması dolayısıyla bu konu kamuoyunda haklı bir tepkiye yol açmış gözüküyor. Bu konu üniversitemiz tarafından bütün bu tespitler ortaya çıktıktan sonra bir inceleme konusu yapıldı. Şu an İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi olduğu için hocamız hakkında İlahiyat Fakültesi'nde bir inceleme yürütülüyor. Bu inceleme neticesinde ortaya çıkacak hususlara göre üniversitemizde bu röportajın içeriği ile ilgili gerekli yasal işlemlere devam edilecek” dedi.
Her bir öğretim elemanın açıkladıkları bilimsel görüşleri hangi kaynaklara dayandığını açık ve net bir şekilde ortaya koymak durumunda olduklarını kaydeden Rektör Prof. Dr. Acer, şöyle konuştu:
"Hocalarımızın görüşlerini ifade ederken, toplumumuz için çok değerli olan, hassas olan unsurlar ile ilgili ifade ettikleri hususlara özellikle dikkat etmeleri gerekir. Bu anlamda söz konusu röportajı veren Abdullah Akın hocanın söylediklerinin her şeyden önce birkaç gün içerisinde bu söylediğim prensipler içerisinde incelenmesi gerekiyor idi. Ve İlahiyat Fakültesi böyle bir inceleme başlattı. Bu inceleme neticesinde gerçekten biraz önce söylediğim hususlar anlamında dayandığı temeller, gerekli hassasiyetin gösterilip gösterilmediği hususlarında bir inceleme yapılmış olacak. Bu hususlar netliğe kavuştuktan sonra önümüzdeki hafta başlarında yasal süreç bu konuyla ilgili devam etmiş olacak. Üniversitenin bu anlamda bir devlet üniversitesi olduğunu unutmamak lazım. Burada bütün faaliyetlerimiz mevcut mevzuata göre yapılır. Bu mevzuat gereği de her şeyden önce üniversitenin bir inceleme yapması, ondan sonra bir soruşturma yürütmesi, inceleme sonrasında ve bu soruşturma sonucunda da söz konusu eyleme denk gelen ceza ne ise, onu öngörmesi gerekir. Dolayısıyla, bir devlet üniversitesi hiçbir inceleme yapmadan, hiçbir soruşturma yapmadan, gerekli mevzuata göre bir süreç yürütülmeden hiçbir kişiye ceza verilmesi söz konusu değildir."
'RAHATSIZ EDEN BU İDDİAYA CEVABI ÜNİVERSİTEMİZ VERECEK'
Abdullah Akın'ın ortaya attığı iddiaların tarihçilerin alanına girdiğini belirten Rektör Prof. Dr. Acer, "Bu konulara ilişkin, gerek Çanakkale Savaşları'na ilişkin, gerekse Cumhuriyetin ilk yıllarında ve sonrasına ilişkin camilerimizde yaşanan hususların ortaya konulması bağlamında asıl yetkin hocalarımızın tarih bölümündeki hocalarımız olduğunu biliyoruz. Üniversitemizin tarih bölümü hem Çanakkale Savaşları üzerinde hem de Türkiye’nin yakın tarihi üzerinde çok detaylı çalışmalar yürütmüş, haklı üne kavuşmuş, kazanmış değerli hocalarımızın olduğu bir bölüm. Bu hocalarımız hemen önümüzdeki haftanın başında bu konuyu tarihçi gözüyle ve bu konuyu asıl bilen hocalar olarak kamuoyu ile paylaşacaklar. Bu söz konusu ifadeler, iddialar özellikle Çanakkale’yi de içeren iddiaların gerçekte ne olduğunun ortaya konulması, ancak tarih bölümündeki hocalarımızın ortaya koyacakları görüşlerle netleşecek. Şahsen benim, bu hassasiyetleri göstermeden açıklanmış bu ifadelerin karşısında üniversitenin asıl sorumluluğunun ancak bu şekilde yerine getirileceğine olan inancım tamdır. Bizim bu konulara yapacağımız ve bundan sonrada etkisini gösterecek katkı şudur, bu tür iddialara, bizleri rahatsız eden iddialara karşı bilimsel cevabı yine bizim üniversitemiz vermiş olacaktır ve bundan sonra da bu cevapla bu meseleler anılmış olacaktır” diye konuştu.
'KAMUOYU MÜSTERİH OLSUN'
ÇOMÜ'nün yetkin bir devlet üniversitesi olarak bu tür hassasiyet gösteren konularda, gerekli sorumluluğunun yerine getirilmesi konusunda hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde süreçleri işlettiğini kaydeden Acer, "Yasal süreçleri işletir ve hak edilen ne ise sonuçta o olur. Bu anlamda kamuoyunun müsterih olmasını, meselenin bilimsel çerçevenin dışına çıkarılarak gereksiz yere siyasileştirilmesini arzu etmeyiz. Sadece bütün devlet kurumlarında olduğu gibi üniversitemizde de bir sürecin yürütülmesini sabırla beklememiz lazım. Nihayetinde söylenecek sözler, gerçekte doğru olan sözler olacaktır. Bunu kamuoyunun sabırla beklemesini arz ediyoruz. Biz Çanakkale’yi, ülkemizi ve tarihimizi çok seviyoruz. Çanakkale’nin, ülkemizin ve tarihimizin yanlış şekilde anılmasına asla müsaade etmeyiz” diye konuştu.
FOTOĞRAFLI