Güncelleme Tarihi:
ÇANAKKALE Kent Konseyi'nin Kadına ve Çocuğa Yönelik Şiddete Karşı Çalışma Grubu tarafından başlatılan “Kadına ve Çocuğa Yönelik Şiddete Karşı” kampanya kapsamında “Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenmesi” konulu söyleşi düzenlendi.
Kent Müzesi toplantı salonunda gerçekleşen “Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenmesi” konulu söyleşisine, UNICEF Çanakkale Şube Başkanı Uzman Dr. Semra Uğurgelen ve Çocuk Ergen ve Ruh Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Zafer Atasoy konuşmacı olarak katıldı.
Söyleşide Uzman Dr. Semra Uğurgelen, çocuk ve şiddet, cinsel istismar konularına UNICEF’in nasıl baktığı hakkında bilgilendirmeler yaptı. Çocuk Hakları Sözleşmesi'nden örnekler vererek, şunları söyledi:
“Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 19'uncu maddesi, çocuğun her türlü şiddetten korunma hakkından bahseder. Devletlerden, çocukları şiddetin her türünden korumak için yasal, idari, eğitsel ve sosyal önlemler almasını ister, çocuklara fiziksel cezanın verilmemesinin yasalarda yer almasını ister. Çocuğu, annebaba ya da öğretmenin malı gibi gören ve ‘iyiliği için’ gerekçesiyle cezalandıran geleneksel terbiye modelleri ile mücadele edilmesini, bunun yerine çocuk bedenini ve kişiliğini zedelemeyen alternatif disiplin modelleri geliştirilmesini ister.”
Çocuk Ergen ve Ruh Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Zafer Atasoy ise şiddet, çocuk ve ergenin duygusal, ruhsal, cinsel gelişimini kişiler arası ilişkilerini, özgüvenini sarsan, bozan akut ve kronik bir travma olduğunu söyledi. Şiddet türlerinin fiziksel, psikolojik, ruhsal, duygusal, cinsel ve teknolojik şiddet olarak belirlendiğini kaydeden Atasoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şiddetin, Çocuk ve Ergen’in şiddet uygulayan ile ilişkisine, şiddetin şekline ve süresine, şiddetin yarattığı fiziksel zararın görünürlüğüne, çocuk veya ergenin yaşı ve gelişim basamağına, çocuk veya ergenin ruhsal özelliklerine ve travma öncesi psikolojik gelişimine bağlı olarak farklılıklar gösterir. Şiddet sonrası ailenin olayı ele alma biçimi ailenin özellikle anne-baba yaşadığı duyguların yansıtılma biçimi ve aile-çocuk etkileşimi çocukta ortaya çıkacak ruhsal tablo için belirleyici olur. Şiddete maruz kalan çocuklarda; korku, kaygı, kaçınma, çökkünlük, öfke, uygunsuz davranışlar, uyku-yeme bozuklukları, boşaltım bozuklukları, akademik başarısızlıklar gözde çarpar. Şiddete maruz kalan ergenlerde; 'şiddete yönelme, okuldan kaçma, akademik performansta düşme, alkol ve madde kullanımına yönelme, öfke kontrol zorlukları, uygunsuz davranışlar, çökkünlük, uyku yeme boşaltım bozuklukları, kendini yaralama intihar girişimi' gözlenebilir.”
Söyleşi, soru ve cevap bölümüyle sona erdi.
Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE, (DHA)
FOTOĞRAFLI