Güncelleme Tarihi:
Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, (DHA)- ÇANAKKALE Onsekiz Mart Üniversitesi'nde (ÇOMÜ) gerçekleşen 'Çanakkale Savaşları'nın Balkanlar'daki Türk ve Müslüman Unsurlar Üzerindeki Yansımaları ve Çanakkale Türküsü' konulu konferansta konuşan Prof. Dr. İrfan Morina, "Türkçenin yanı sıra Balkanlar'da Arnavutça ve Boşnakça dillerinde de söylenen Çanakkale Türküsü olmasa, inanın Çanakkale bu kadar meşhur olmazdı. Belki savaşı da bir yerde gölgede kalırdı" dedi.
ÇOMÜ Balkan ve Ege Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından 'Çanakkale Savaşları'nın Balkanlar'daki Türk ve Müslüman Unsurlar Üzerindeki Yansımaları ve Çanakkale Türküsü' konulu konferans düzenlendi. Terzioğlu Yerleşkesi Troia Kültür Merkezi'ndeki konferansa konuşmacı olarak Kosova Hasan Priştina Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. İrfan Morina katıldı. ÇOMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mirza Tokpunar, ÇOMÜ Balkan ve Ege Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Aşkın Koyuncu, ÇOMÜ Uluslararası Öğrenci Ofisi Koordinatör Yardımcısı Zija Shehi, dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler konferansa katılanlar arasında yer aldı.
Balkanlardan, Çanakkale Savaşı'na binlerce gencin gönüllü olarak katıldığına vurgu yapan Prof. Dr. İrfan Morina, Çanakkale Savaşı'nın simgesi haline gelen 'Çanakkale Türküsü' ile ilgili de ilginç değerlendirmelerde bulundu. Çanakkale Türküsü'nün, savaşın hemen sonrasından itibaren Balkanlarda yaşayan yerli Türkler tarafından kendi lehçelerinde söylediğini, ayrıca Boşnakça ve Arnavutça dillerinde de değişik müzik aletleri ve bestelerle seslendirildiğini anlatan Prof. Dr. İrfan Morina, şöyle konuştu:
"Mesela Arnavutçada, sazla veya müzik aletiyle söylenmez. Çiftetelliyle söylenir. Çiftetelli, bağlamaya çok benzeyen bir alet. Yalnız çiftetelli, 2 telden oluşan müzik aleti. Arnavutlar bunu çiftetelli ile çalarlar ve çokta uzun çalarlar. Ne yapmışlar bu bizim bildiğimiz Çanakkale Türküsü'ne, eklemişlerde eklemişler. Bizim bildiğimiz aslı olan duruyor. Ama o aslı olana pozitif olumlu, hepsinde Çanakkale'yi öven, Osmanlı'yı öven ve diğer taraftan İngiliz'i ve Fransız'ı yeren cümleler ve kelimeler eklemişler. Çanakkale Cephesi'ne Balkan coğrafyasından pek çok asker gelip, çarpıştı. Çanakkale Türküsü'nü Arnavutlar gibi Boşnaklar da söyledi. Ama Arnavutlar kadar uzun değil. İki telliyle de değil, Çanakkale Türküsü'nü zurna eşliğinde ve daha çok düğünlerde söylüyorlar."
ÇANAKKALE BU KADAR MEŞHUR OLMAZDI
Çanakkale Türküsü'ne benzeyen başka türküler de bulunduğunu belirten Prof. Dr. İrfan Morina, "Mesela, Plevne Savaşı'nda Gazi Osman Paşa'yı öven bir türkü var. Savaşlarla ilgili roman vardır, hikaye vardır. Vardır da vardır. Ama Türkülerin bir başka önemi vardır. Türkiye'deki bir araştırmacı diyor ki, 'Plevne Türküsü olmasaydı, Gazi Osman Paşa bu kadar bilinir miydi acaba.' Bilinmezdi tabii ki. Ben de diyorum ki, Çanakkale Türküsü olmasa, inanın Çanakkale bu kadar meşhur olmazdı. Belki savaşı da bir yerde gölgede kalırdı. Çünkü herkes tarih kitapları okuyamıyor ki. Ama Türkü kuşaktan kuşağa, nesilden nesile taşınıyor. Mesela bir Arnavut'a, 'Samsun nerede' diye sorduğunuzda bilmez. Ama Çanakkale'yi sorduğunuz zaman bilir. Bütün Balkan milletleri de bilir" dedi.
MEHMET AKİF KUDÜS VURGUSUNU YAPMIŞ
Prof. Dr. İrfan Morina, bugünlerde dünyanın gündeminde olan Kudüs konuşunda da Mehmet Akif Ersoy'dan bir örnek verdi. Mehmet Akif Ersoy'un, Almanya'dan Berlin'den döndükten sonra Viyana'ya gittiğini anlatan Morina, "Mehmet Akif Ersoy burada bir otelde kalıyor. Sabah kalkıyor, restorana iniyor. Bakıyor dışarı da büyük bir tören, kutlama var. Soruyor garsona 'bu nedir' diye. Garson da diyor ki, 'İngilizler Kudüs'e girdi. Kutluyoruz' diyor. Mehmet Akif şöyle düşünüyor; 'Biz Almanlar ile müttefik değil miydik? Biz Avusturya, Macaristan ile müttefik değil miydik? İngiliz bizim karşımızda düşman değil miydi? İngiliz Kudüs'e giriyor, bunlar kutluyor değil mi. Bugünkü politik, siyasi olan Kudüs konuşuluyor ya, bakın Mehmet Akif ne zaman buna vurgulamış. Demek ki, önemli olan Müslüman olmak. Çok ilginç, İngilizler, Kudüs'e girince, Alman'ı, Avusturyalısı, Macaristanlısı, kutlama yapıyor. Çünkü onları birbirine bağlayan bir bağ var. Balkanlarda Müslümanları bağladığı gibi. Onun için Balkanlar'dan kalkar Türkü, Boşnağı hepsi gelir Çanakkale'ye. Çanakkale Savaşı'na Balkanlar'dan bütün gençlerin tamamen gönüllü geldiğini söyleyebilirim" diye konuştu.
Morino konuşmasının sonunda Çanakkale Türküsü'nün Arnavutça versiyonunun fotoğraflarla desteklenen videosunu izletti. 10 dakikalık görüntüler izleyiciler tarafından alkışlandı. ÇOMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mirza Tokpunar, konferans sonunda Prof. Dr. İrfan Morina'ya plaket ve Çanakkale seramiği hediye etti. Konferans, hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
FOTOĞRAFLI