Güncelleme Tarihi:
Burak GEZEN - Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, (DHA)- ÇANAKKALE'nin Ayvacık İlçesine bağlı Behramkale Köyü'ndeki Assos Antik Kenti'nde Prof. Dr. Nurettin Arslan başkanlığında yürütülen bu yılki kazılarda, antik kaynaklarda bahsedilen ancak bugüne kadar izine rastlanamayan Han kompleksi gün yüzüne çıkarıldı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Arslan, en büyük hayalinin Aristoteles'in Assos'taki yaşamına ilişkin yazıt ya da heykel gibi bir kanıt bulmak olduğunu söyledi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı ve Assos Kazıları Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, Ayvacık Belediye Başkanı Ünal Şahin'in misafiri olarak ilçede bulunan basın mensuplarına antik kenti gezdirip, bu yılki kazılarda İçdaş sponsorluğunda ortaya çıkarılan yeni buluntular hakkında bilgiler verdi. Bu yıl Assos'taki kazıların ağırlıklı olarak kentin iç kesimlerinde yer alan Bizans Çağı denilen dönemin kalıntılarını kapsadığını anlatan Prof. Dr. Arslan, bu Bizans dönemi yapıları içinde kendileri için önemli olan, antik kaynaklarda bilinen, ama şimdiye kadar ortaya çıkarılmamış, Batı Kapısı'nın gerisinde bulunan, insanların konakladığı ve hastaların tedavi edildiği 'Han' yapısı olarak isimlendirilebilecek bir komplekse ait kalıntıları gün yüzüne çıkardıklarını söyledi.
Kazılara 10 yıldır başkanlık yapan Prof. Dr. Nurettin Arslan, ortaya çıkarılan hanın bulunduğu alanda gazetecilere yaptığı açıklamada, "Kompleksin kendine ait fırını, mutfağı, sarnıçları var. Buraya gelenlerin bütün ihtiyacını karşılıyor. Aynı zamanda da gelen insanların ibadetlerini yapması için mescit dediğimiz şapel de burada mevcut. O yüzden antik kaynaklarda, böyle bir yapının sözü ediliyor. Bizans dönemindeki antik kaynaklar han konusunda bilgiler veriyor. Ancak hiçbirisi böyle bir yapıyı tanımlamamış ve arkeolojik kazılarda belirlenmemiş. O yüzden de bizim bulduğumuz yapı, tabi ki doğru tanımlama yaptıysak, eğer yanılmadıysak, bu hanın nasıl olduğunu, nasıl işletildiğini, hangi mekanlardan oluştuğunu, bu mekanların hangi amaçlar için kullanıldığını buluntular sayesinde aydınlatabileceğiz. Örneğin odada birden fazla mermer masanın ele geçmesi burada insanların yemek yediğini gösteriyor. Küçük şapel ise insanların dini ibadetlerini yaptığını gösteriyor. Yine birden fazla sarnıç ve kuyuları var. Mutfak kısmı gibi bölümler var. Bunun dışında da insanların konakladıkları çok sayıda birbirine bağlanmış mekanlardan meydana geliyor. Ama hiçbir arkeolojik kazıda böyle bir yapı tespit edilememiştir. O yüzden, ilk defa Bizans Dönemi'ne ait 'Han' dediğimiz bir yapıyı burada ortaya çıkardığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz. İlk örneklerinden bir tanesi" diye konuştu.
DEPREMDE YIKILMIŞ KONUTLAR ORTAYA ÇIKARILDI
Bu yıl yapılan kazılarda, 'Aşağı Agora' olarak adlandırılan bölümde, Bizans Dönemi'nde meydana gelen bir depremde yıkılmış konutları da ortaya çıkardıklarını belirten Prof. Dr. Nurettin Arslan, "Büyük bir ihtimalle bu kentin ileri gelen Bizanslı ailelerinden birinin ikamet ettiği büyük bir yapı kompleksini ortaya çıkardık. Bu konusun en büyük özelliği şüphesiz olasılıkla bir deprem nedeniyle yıkılmış olması. O dönemdeki yaşantının ortaya konması açısından bizim için önemli bir buluntu. Çünkü depremde yıkıldığı için olduğu gibi her şey kalmış. Bu da bize özellikle Bizans dönemindeki konutlarda kullanılan malzemeler ve yaşam şekli hakkında bilgiler vermekte. Bir evde, hangi eşyalar vardı ve neler kullanıldı, bunları çözmek bizim için daha avantajlı" dedi.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, Assos'un sadece arkeolojik kalıntılarla değil, özellikle doğası, denizi ve kültürüyle dikkat çeken ve bir tek modern yapı görünmeyen nadir kentlerden birisi olduğunu ifade ederek, bu doğal yapının da korunmasının önemine dikkat çekti. Antik kentte düzenleme faaliyetlerinin sürdüğünü de belirten Arslan, "Basit onarımlar yapılması gerekiyor. Özellikle geç antik dönemi yapıların onarılması gerekiyor, O yüzden bunların da hemen onarımlarını gerçekleştiriyoruz. İki büyük projemiz var. Biri ören yeri karşılama merkezi projesi. Bakanlık bunu tamamladı, Koruma Kurulundan geçecek. Bu yıl büyük olasılıkla ihale edilecek. Ziyaretçilerin antik kenti daha rahat gezebilmesi için ana caddeleri açığa çıkartmak hedeflerimiz arasında. Antik kentin tiyatrosu ise Anadolu'dakilerden en güzellerinden biri. Restorasyon projesi hazırlandı, şu an Rölöve Müdürlüğü'nde. O da bittiği zaman buranında restorasyonuna başlanacak. Böylelikle tiyatro, bu bölgede sosyal faaliyetler için kullanılan nadir yerlerden biri olacak" diye konuştu.
'ASSOS UNESCO GEÇİCİ LİSTESİNE ALINMALI'
Assos dendiği zaman akıllara Aristoteles'in geldiğini ifade eden Prof. Dr. Arslan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bütün antik kaynaklar onun burada yaşadığı konusunda bilgi veriyor. Aristoteles, 347 yılında gelip, 345'e kadar burada yaşamış. Beraberinde 6 öğrencisi de burada. Bu da bize, O'nun burada dersler verdiğini gösteriyor. Bu yıl Aristoteles'in 1400'üncü ölüm yılı olması nedeniyle Aristo yılı ilan edildi. Assos'un UNESCO Geçici Listesi'ne alınmasını istiyoruz. Başvurumuzu yaptık. Troia'nın tanınırlığı nasıl fazlaysa, burası da tanınacak. Assos, İncil'de geçtiği için tanınan bir kent. İnsanlar kutsal kentler içinde yer aldığı için Assos'u biliyor. İncil'in dışında bir de UNESCO listesinde yer alırsa kentin ziyaretçi sayısı artacak. Ülkemizdeki olumsuz şartlar nedeniyle turizmde bir azalma var. Ama Assos'ta ziyaretçi sayısında tam tersine artma var. Bunun da sebebi bu antik kenti yabancılardan daha çok Türklerin de ziyaret etmesi. Çevre düzenlemesi ve onarımları yapıp, gelen insanların kenti daha iyi algılama ve gezmesine olanak tanırsak ziyaretçi sayısının daha da artacağına inanıyoruz."
HAYALİ ASSOS'DA ARİSTOTELES'E AİT HEYKEL VEYA YAZIT BULMAK
Her arkeologun bir hayali bulunduğunu, kendi hayalinin de önemli bir şahsiyet olan Aristoteles'in Assos Antik Kentinde yaşamına ilişkin yazıt ya da heykel gibi bir kanıt bulmak olduğunu anlatan Arslan, "Böyle bir iz bulursak bizim için mucizevi bir şey olacak. Ama bunun dışında uzun vadeli projelerin bir tanesi restorasyon projeleri. Özellikle, Gimnazyum. Anadolu'nun en iyi korunmuş Helenistik dönemi Gimnazyumlarından bir tanesi. Büyük bir yapı. Önümüzdeki yıllar tabi ki bu yapıyı ortaya çıkartmak istiyoruz. Burası sadece erkek çocukların 6 yaşından itibaren eğitim gördüğü bir kurum" dedi.
Basın mensuplarına antik kenti gezdirirken, geçen yıl buldukları oyun yerinde Ayvacık Belediye Başkanı Mehmet Ünal Şahin ile üç taş oynayan Prof. Dr. Nurettin Arslan, "Burada amaç, taşları aynı aksa getirmek. Bunu başaran oyunu kazanıyor. Tabi karanlık çöktüğünde antik kentin kapıları kapanıyor ve kimsenin girmesine izin vermiyor askerler. Sabaha kadar beklemek zorundasınız. Gerek gündüz, gerek akşam insanlar belli zamanlarda burada vakit geçiriyorlar. Genellikle antik kentlerde 'Agora' gibi kamusal alanların yakınlarında bu tür çizimler görünüyor. Daire etrafında birbirini kesen, tekerlek gibi bir motif var. Bu oyun iki kişi ve üç taşla oynanıyor. Romalı askerler bunu deri üzerine de çizip, ceplerinde de taşıyor. Yolda giderken oynuyor. Üç taşla oynanan, bizim bildiğimiz en basit oyunlardan birisi bu" diye konuştu.
Ayvacık Belediye Başkanı AK Partili Ünal Şahin ise, Assos Antik Kenti'nin bölgenin turist alması için çok önemli olduğunu belirterek, Prof. Dr. Nurettin Arslan başkanlığında yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan yeni buluntuların Ayvacık'ın daha fazla ziyaretçi almasına olanak sağlayacağını söyledi.
FOTOĞRAFLI