Yeter ki iste!

Güncelleme Tarihi:

Yeter ki iste
Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2022 14:17

Başarı hikayelerini hep merakla okurum, çünkü bu hikayeler sadece başarıları anlatmaz, başarılara giden yolda yaşanan zorlukları, belki çekilen çileleri de ele alır.

Haberin Devamı

Kim bilir kaç başarı hikayesi kaç kişiye ilham vermiştir, harekete geçirmiştir, farkındalık yaratmıştır.
Büyük başarılara imza atmış herkes en iyi şartlara sahip, her türlü imkana kolaylıkla ulaşabilenler değil tabi ki...
Asıl başarı içinde her zaman önemli bir hayat hikayesini de barındırır..
Başarıyı tanımlayan şey yaşanan tüm tecrübelerden ders alıp o başarısızlıkları nasıl başarıya dönüştürdüğünüzdür aslında.
Şimdi sizlere anlatacağım bu hikaye umarım birileri için ilham kaynağı olur. Bazen hayatınızda her şey kötü giderken sizi harekete geçirecek bir dokunuşa ihtiyaç duyarsınız ya, işte öyle bir hikaye olsun..

İLETİŞİM GÜCÜ HER KAPIYI AÇAR.

İletişim Her kapıyı açar evet.. Varlığımız, sesimiz, bakışımız, duruşumuz ve sözcüklerimiz insanlar arasında etkileme gücüne sahip milyonlarca yıldır kullandığımız bir dil bir metot..
Hayatım boyunca iletişim gücü yüksek olan, inceliklerini çözen ve uygulayan insanların hayatta daha mutlu ve sevgi dolu olduklarını gördüm.
İşte ben de bir gün Sağlık sorunu nedeniyle gittiğim bir hastanede iletişimin gücünün nasıl iyileştirici bir güç olduğunu gördüm.

Haberin Devamı

RAMAZAN KAVAL.. Hastane cafeteryasını işletiyor ama bildiğiniz cafeteryalardan değil burası. Masaya sadece çayı, kahveyi bırakmak değil hizmetleri.. Hastane zaten negatif duyguların yoğun olduğu ,hasta psikolojisi ile gelinen yerler. Daha cafeteryadan girdiğiniz anda aldığınız enerji size bir hastanede olduğunuzu unutturuyor.

Evet çayı, kahvesi güzel özellikle de tostları şahane...Ama asıl güzel olan tek tek gelen herkese hatır soran, geçmiş olsun dileklerini ileten güler yüzlü ve sevgiyle bakan insanlar karşılıyor sizi.
Aslında ben de şaşırmadım değil, hastane cafeteryasında gelen hastalarla tek tek bu kadar ilgilenen bir başka yer görmemiştim. Yaptığın işe sevgini katmanın en güzel örneği dedim içimden...

Yeter ki iste

RAMAZAN KAVAL ile birlikte çalışan bir Gül hanım var ki, her derde deva olan Gönül Abla desek daha doğru olur. Tek tek masalardaki hastalarla ve hasta yakınlarıyla ilgilenen sevgi dolu güzel yürekli bir kadın...
İlk gittiğiniz gün içtiğiniz çayın, kahvenin kaç şekerli olduğunu1 hafta sonra gidin yine bilir.
Hayranlıkla izledim işlerine kattıkları sevgiyi ve sonra sordum Ramazan bey”e.. Aldığım yanıt ile birlikte aslında iletişimin gücünü, insan sevgisini hayatının odak noktası yaptığını gördüm. Bunun önemine o kadar inanıyor ki, dünyayı sevgi kurtaracak diyor...Tıpkı Sait Faik Abasıyanık’a ait dizelerdeki gibi...

Haberin Devamı

Dünyayı güzellik kurtaracak,
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey....

Ve keyifle hayat hikayesini dinlemeye başladım.
RAMAZAN KAVAL 1973’te Hakkari’nin Kaval Köyünde doğmuş. Ramazan bey hayatında hiç okula gitmemiş, hiç öğretmeni olmamış. Kendi kendine öğretmenlik yapmış ve okuma yazmayı öğrenmiş
.İnsan isterse her şeyi yapabilir diyor anlatırken çobanlık yaptığı yılları. .Önce harfleri tanımaya sonra birleştirmeye çalışırken okuma yazma olayı çözülmüş. Sonra sıra gelmiş Arapçaya.. Yine onu da kendi kendine öğrenmiş.
Hem öğrenmeye açık hem kendisine hedefler belirleyen biri olmuş. Annesinin mutfakta pişirdiği yemekleri merakla izlerken lezzetlerin birleşimini ,oluşan tatları tecrübe etmeye merak sarmış ve girmiş mutfağa...
Yaratıcılığını, sevgisini katmış yemeklerine bir de hedeflerini ve çok iyi bir aşçı olmuş.6 sene Vanspor kulübünde aşçılık yapmış .Gastronomi alanında merakla her şeyi takip etmeye çalışıyor.
En büyük hayali de Master Chef ‘e katılmak.. En çok keyif alığım yer mutfak, benim için yaratıcılığımı ortaya koyabildiğim özgür bir alan diyor ve ekliyor.. Kendinizi kötü hissettiğinizde mutfağa girin ,kesinlikle terapi gibi diye de öneriyor.

Haberin Devamı

Yeter ki iste

İnsan ilişkilerine çok önem veriyor, özellikle yaşlılar ve çocuklar ..Hepimizin hayatlarına dokunmamız gereken değerlerimiz olarak görüyor.
2019 yılından beri işlettiği hastane cafeteryasına da daha önce gittiği başka bir hastanede karar veriyor. Ben de bir gün böyle bir yer işleteceğim ama farklı olacak diyor. Hem hastalarla iletişim kurabileceğim hem de hizmet edeceği çok değerli bir alan olarak görüyor.
Zorluklar mı...Tabi ki yaşamış herkes kadar.. Ama hep insanı odak noktası yapmış. Sevgi verildikçe artarak sana döner inancını benimsiyor.
Ekibine söylerken duydum...”Buraya gelen her hasta ve yakınının yerine kendimizi koyarak empati yaparak hizmet edeceğiz. Kapıdan giren her hasta ile göz teması kuracağız, iletişim kuracağız ve hizmet sonrasında gelir”

Haberin Devamı

Ramazan Kavlak’a onu etkileyene bir olay yaşadın mı burada ?diye sordum.35 yaşında, 2çocuk sahibi bir hastanın gözü önünde kalp krizi geçirip vefat etmesinden, hiçbir şey yapamamaktan çok etkilenmiş.
Göz göze geldiğimiz son an beni çok etkilemişti diyor ve tabi ki 2 güzel çocuk..
Buraya gelen herkes hasta psikolojisi ile geliyor, kolay değil.. Onlara karşı hassas olmak zorundayız ve doğal olarak iletişim dili ve yaklaşım şeklimizi de ona göre belirlemeliyiz. Buradan giderken yüzünde tebessüm ettirebildiğimiz her hasta bizim için değerli..

Enflasyon ile birlikte her sektörde yaşanan artışlar onları da zorluyor. Maliyetlerde ciddi artış olduğundan ve 7/24 hizmet verdiklerinden dolayı kolay bir süreç değil. Ancak, bu işi çok sevdiğini ve başka hastanelerde de bu hizmeti vermeyi hedeflediğini söylüyor...Bence de böyle işletmelerin sayısı artmalı..

Haberin Devamı

Son olarak Ramazan Kaval bir öneride bulunuyor..

“Benim insanlara önerim akşamları sürekli digital kölelik haline gelen telefonlardan uzaklaşsınlar, öğrenmeye açık olsunlar .Çobanlıktan ,tarımdan gelen bir insanım .Her bilgiyi kendi kendime öğrendim,
Yeter ki isteyelim..

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!