Güncelleme Tarihi:
Aynı apartmanda büyümüş çocukluk arkadaşıydılar. Aynı okullarda okudular. Askere gittiler. Dönüşte Mesut babasının gıda işine devam etti. Gökhan spor sektöründe faaliyet gösteren aile firmasında çalıştı.
İki arkadaş turistik amaçlı sık sık yurt dışı gezileri yapıyorlardı. İspanya’nın İbiza Adası’na gittiler. Bir işletmede kalabalık vardı. Keyifli ve eğlenceli bir topluluk bulunuyordu. Ne olduğuna baktıklarında langırt oynadıklarını gördüler. Hakları bitince de para atıp, oyunlarına devam ediyorlardı. Türkiye’de böyle bir iş yapsak tutar mı? Ülkeler arasında kültür farkı nedeniyle tercih edilir mi?’ Yadırganır mı?’ diye düşündüler.
Ardından bir adet makine alıp, denemeyi tercih ettiler. Bir tane alırlarsa, gözlemleyebileceklerdi. Talep görmezse büyük bir zarar görmeyeceklerdi. Tutarsa da ondan sonraki süreçle ilgili karar alacaklardı.
Gökhan’ların Yalova Yolu’nda halı saha işletmesi vardı. Her gün ortalama 200 - 300 kişi geliyordu. Türkiye’de bilardo masası yapan bir imalatçı bulup, langırt yaptırdılar. Daha sonra işletmeye koydular. Beklediklerinden daha fazla kazanç elde ettiler. Bunun sonucunda birkaç tane daha yaptırıp, farklı işletmeleri gezerek oraya koymayı teklif ettiler.
BAŞTA ANLATMAK ZORDU
Ürünü koyacakları yerleri kendileri seçiyorlardı. Makineleri ücretsiz bırakıyorlardı. Çıkan parayı da yarı yarıya bölüşüyorlardı. Spor işletmelerini tanıdıkları için ilk başta halı sahaların kafe bölümlerini tercih ettiler. Bazıları bu durumu normal karşılayıp, kabul ediyordu. Ancak bazıları ise korkup ‘Yok yok al makineni git. Neden sen bedava makine bırakıyorsun? Kimse kimseye bedava bir şey bırakmaz. Kim bilir nereden kazıklayacaklar’ gibi tepki gösteriyordu. Bu durumu anlatmak biraz zordu.
ÜRETİME GEÇTİLER
ÜRÜN GRUBU BÜYÜDÜ
Yer yetmemeye başlamıştı. Küçük Sanayi’de daha büyük bir işletmeye geçtiler. Personel sayısı 15’e çıktı. Sipariş 2 binlere ulaştı. Sadece langırt yapıyorlardı. Ancak daha yapabilecekleri çok fazla oyuncak vardı. Alan ve personel sayısı yine yetersiz kalınca bu defa 2015 yılında Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ne taşındılar. Burada da 20 personelle çalışmaya başladılar. Yaptıkları oyuncakları da çeşitlendirdiler. Ürün grubu büyüdü.
TASARIM ÜRÜNLER
PANDEMİYLE İŞLER DURDU
Pandeminin ortaya çıkması ile makine siparişleri bıçak gibi kesildi. Birçok sektörlerde belli bir oranda düşüş yaşanırken, faaliyet gösterdikleri sektör tamamen durdu. Aylık aldıkları sipariş, 10 makineye kadar geriledi. Ancak bir sene öncesinden işe aldıkları mimar, tasarım çalışmalarında epey yol almıştı. Bununla ilgili bir altyapı oluşmuştu. Ancak burada da ‘Al işte projeler, makineler ortaya çıksın’ durumu yoktu. İşlerin sakin olduğu bu sürede birçok üretim denemesi yapıldı. Arada zayi olan çok fazla üretim gerçekleşti.
PATRON SİPARİŞİYLE İŞLER AÇILDI
Üretimi çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da işletme için açtıkları instagram hesabı üzerinden tasarım ürünlerin görsellerini paylaşıyorlardı. Bir gün bir telefon geldi. Arayan Aksa Holding’in patronuydu. Eşine doğum günü hediyesi sipariş etti. İstedikleri ürün için verilen zaman kısaydı. Tasarım ürünler konusunda yeni olmalarına karşın çalışma ekiplerine güveniyorlardı. İlk işlerinde güzel bir sonuç alacaklarına inanıyorlardı. Gece gündüz çalışıp yaptılar. Anlaştıkları şekilde ürünü tamamlayıp, teslim ettiler. Yapılan üründen memnun kalmışlardı. Sosyal medyalarından da yayınlayınca telefonlar daha fazla çalmaya başladı. Daha sonra iş, spor, sanat dünyasından çok fazla kişiden talep gördüler.
EL İŞÇİLİĞİ DAHA FAZLA ARTTI
Yurt dışından da aramalar gelmeye başladı. Türkiye’de önemli bir mimar, langırt siparişi verdi. Borussia Dortmund Kulübü Başkanı’na hediye etti. Bunları da yaptıkça kendilerine olan güvenleri daha da arttı. Sosyal medyaya yüklendiler. Mimari ekibi geliştirdiler. Tasarımcıların sayısını artırdılar. El işçiliğini daha fazla öne çıkarmak için kalifiye çalışan sayısını yükselttiler. Ekipte bir revizyon oldu. Önemli mağaza grupları ile çalışmaya başladılar. Mudo’nun tedarikçisi oldular. Kaliteyi yükseltmek adına boyahaneyi de bünyelerine aldılar. Çalıştıkları partnerleri ile de belli düzeyi yakaladılar.
40 ÜLKEYE İHRACAT
DÜNYA MARKASI OLACAĞIZ
Avrupa’da bilinen bir isim olduklarını söyleyen Atölye Mood Ortağı Gökhan Biçen, “Bursa’dan bir dünya markası çıkaracağız. İşimizin muadilini yapan İtalya’da bir firma var. Dünyada bilinirliği çok yüksek. Biz de o yolda ilerliyoruz. Kurumsal kimlik çalışmalarımızı ona göre yapıyoruz. Dünya markası olacağız” dedi.
3 ŞEKİLDE DEĞERLENDİRECEĞİZ
Ürünleri için farklı gelir gruplarından arayanların olduğunu belirten Biçen, “Takip eden müşterilerimizden talep var. Ekonomik olarak yetişemeyen kesim de var. ‘Bütçemize uygun alabileceğimiz bir ürün istiyoruz’ diyorlar. Bir alt marka ile orta kesime daha ekonomik makineler üretebiliriz. Ayrı marka çalışmamız daha olacak yakında. O tamamen üst segment ürünler olacak. Altın kaplama, deri işleme, pırlanta kullanımı gibi… Böylece tasarımlarımızı 3’e böleceğiz” diye konuştu.
COĞRAFYAYA GÖRE ÜRETİM
Toplumsal kişilik analizi yapan bir bilim insanı ile çalışma yaptıklarını da açıklayan Biçen, Ortadoğu’da ABD’de, Rusya’da insanların analizleri üzerinde çalıştıklarını kaydetti. Rusya pazarı için analizlere göre ürün geliştireceklerini söyleyen Biçen, “Ortadoğu’daki ürünlerde bir kartal kafası olacak. ABD’de ürünün bir tarafında boğa resmi bulunacak. Onlara hitap edebilecek” dedi.
KATMA DEĞER İÇİN TASARIM
Tasarımın değerini herkesin anladığını vurgulayan Biçen, “Ne üretirseniz, katma değer için tasarım katmanız gerekiyor. Tasarımlarımız devam ettikçe biz de ivme kazanacağız. İhracat yapmak gurur verici. Vatanımıza hizmet ettiğimizi düşünüyoruz. Bu da çok hoşumuza gidiyor. Satışımızın çoğunu yurt dışına kaydıracağız. Yeni yerimizle birlikte üretim kapasitemizi 300 - 350 oranına çıkaracağız” diye konuştu.
TASARIM ETKİNLİKLERİNDE YER ALACAĞIZ
Tasarım etkinliklerinde yer almak istediklerini de vurgulayan Biçen, “Dubai’de çok önemli bir organizasyon oldu. Bir de ABD’de oluyor. Dubai bize daha yakın. Müşteri kesimimiz daha çok. Bu pazarı öğrendik. Önümüzdeki yıl Dubai Tasarım Haftası’nda da ürünümüzü sergileyeceğiz” dedi.
İSTANBUL’DA SHOWROOM AÇACAĞIZ
Pandemi ve ardından gelen iş yoğunluğu nedeniyle kısa vadeli bazı planları ertelemek zorunda kaldıklarını açıklayan Atölye Mood Ortağı Mesut Asığ, yakında İstanbul’da showroom açmayı istediklerini paylaştı. Asığ, müşteri kitlesinin yanı sıra yurt dışından gelenleri ağırlamak için de bu yatırımın iyi olacağını ekledi.
KİŞİYE ÖZEL ÜRETİM
Kişiye özel ürün yaptıklarını belirten Asığ, “Ürünlerimizi birinci sınıf kalite malzemeden yapıyoruz. Camlarımızı yurt dışından getiriyoruz. Bütün ürünlerde her şeyin en iyisi ve tasarım için uğraşıyoruz. Müşterimiz, bize geldiğinde kendisini özel hissediyor. Ürün aldığında tamamen isteklerine göre malzeme ve tasarım yapıyoruz” diye konuştu.
DUBAİ PLANI
Şirket yapısında da değişiklik yaptıklarını anlatan Asığ, “Yurt dışında mağaza açma hedefimiz var. İstanbul’un ardından ilerleyen süreçte bunu düşünüyoruz. Büyük ihtimalle bu yatırımımız, Dubai’de olacak. Bunları hayata geçirip, en iyi yerlerde olmayı istiyoruz” dedi.