DHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2017 13:23
Yeniden - Şimşek: Ekonominin dayanıklılık göstermesi etkilenmediği anlamına gelmiyor
Merve Dündar / Bursa, 24 Mart (DHA) - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinin "temelleri sağlam" olduğu için dayanıklılık gösterdiğini vurguladı ve "Ama, dayanıklılık göstermesi etkilenmediği anlamına gelmiyor" dedi.
Bu yıl 6'ıncısı düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin açılışına katılarak bir konuşma yapan Şimşek, Zirve sırasında DHA'nın standını da ziyaret etti. Şimşek, standı ziyareti sırasında DHA'nın sorularını yanıtladı.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Bu zirveler memleket meselelerinin çok boyutlu olarak tartışıldığı çok verimli platformlar. Dünyadan da kanaat liderlerini kendi uzmanlarını buraya çektiğiniz zaman gerek Türkiye hikayesinin anlatılması, gerekse Türkiye'nin daha iyi anlaşılmasında katkısı da olabiliyor" dedi ve ekledi:
"Bu platformlar çok faydalı biz de elimizden geldiğince destek olduk"
"Ama en önemlisi birçok konu uzmanlarınca tartışılıyor, ülke gündemine taşınıyor ve bütün buralarda networking var. İnsanlar burada tanışıp iş kurabiliyorlar, dünyaya açılıyorlar, 3'üncü ülkelerde iş yapıyorlar. O yüzden bu platformlar çok faydalı biz de elimizden geldiğince destek olduk. Tabii ekonomimiz iç ve dış birçok şoka maruz kaldı. Sabahki konuşmamda da söyledim temeller güçlü, sağlam olduğu için büyük bir dayanıklılık gösteriyor ama dayanıklılık göstermesi etkilenmediği anlamına gelmiyor."
"Esnafımızın da, işsizimizin de sıkıntılarını hissediyoruz"
Türkiye ekonomisinin gerek dış konjonktürden, dış gelişmelerden, gerekse içerdeki gelişmelerden etkilendiğine işaret eden Şimşek, "Son döneme baktığınız zaman da momentum kaybımız var. İş alemindeki sıkıntıların farkındayız. Esnafımızın da, işsizimizin de sıkıntılarını hissediyoruz. Ondan dolayıdır ki birçok tedbir aldık. Mesela KOBİ'ler finansmana erişsin diye, hazine garantisi getirdik. 250 milyar liralık krediye erişimin önünü açıcak krediye bir paket, kredi garanti fonu üzerinden çok önemli bir düzenleme yaptık" dedi ve şu konuların altını çizdi:
"Paranın bol olduğu dönem, bir miktar geride kaldı gibi"
"İşsizlik evet bir sorun; Cumhurbaşkanı'mız bir seferberlik başlattı. Biz devlet olarak şimdi hükümet olarak iş alemine, yeni işe alacaklar için çok güçlü destekler veriyoruz.
Türkiye'nin en önemli sorunu diyelim ki cari açık. Döviz ihtiyacımız var. Küresel olarak farklı bir konjonktüre girmiş durumda. Paranın bol olduğu dönem, bir miktar geride kaldı gibi. Peki böyle bir durumda ne yaparsınız? İhracata destekleri 3 kat arttırdık. Peki, bunun etkisi hemen hissediliyor mu? Aşağı doğru trendi bir miktar durduruyorsunuz ama daha önemlisi ortalık biraz yatışınca, belirsizlik azalınca, bu aldığımız tedbirler etkili olacak."
"Yaptığımız vergi indirimleri bazı sektörlerde canlanma getirdi"
Referandumu, "16 Nisan kim ne derse desin sonuçta önemli bir gün" diye tanımlayan Şimşek, bu konuda şunları söyledi:
"Türkiye hükümet sisteminde önemli bir değişiklik için halka gidiyor. Milletimiz bir karar verecek. Bu belirsizlik aradan çıkınca inanıyorum ki son dönemde aldığımız birçok tedbir var istihdama yönelik. Mesela yatırım teşvikleri, ihracat teşvikleri. Bütün bu ekonomi ile ilgili aldığımız tedbirler daha güçlü bir şekilde iş görecek, devreye girecek. Yaptığımız vergi indirimleri bazı sektörlerde canlanma getirdi. Bu önemli; ama, momentum anlamında inanıyorum ki 17 Nisan'dan sonra belirsizlik azalacağı için daha güçlü bir momentum. Bir de yetmez bu tabii sadece mevcut durumu idare etmek için tedbir yeterli olmaz."
"Türkiye'nin çok kapsamlı bir reform gündemi var"
Sözlerini, "Bizim ne yapmamız lazım? Türkiye'nin temellerini daha da sağlamlaştıracak ilave reformlar yapmamız" diye sürdüren Şimşek, "Sabahki konuşmamda da vurguladığım gibi Türkiye'nin çok kapsamlı bir reform gündemi var" dedi ve ekledi:
"Çok kapsamlı bir yol haritası var. Şimdi uzun bir süredir mesela 2014'te iki
seçim, 2015'te iki seçim, 2016'da bir hain darbe girişimi, terör, jeopolitik gerginlikler, dışarıdaki gelişmeler, bütün bu sıkıntılar ister istemez enerjinizin odaklanmasını sınırlıyor. Ortaya koyduğunuz vizyonu, reformları toptan bir şekilde uygulamanızı, o yeteneğinizi etkiliyor. İrade var fakat önceliklendirme sorunu ortaya çıkıyor. Niye? Terörle mücadele daha kritik bir konu çünkü yaşamsal bir tehdit. Şimdi o nedenle Türkiye'nin normalleşmesi ile birlikte, Türkiye ekonomisinde gerek verdiğimiz destekle, gerek yapacağımız reformlarla temeller daha sağlam olacak. Hem o destekler devreye girecek hem de gelecek inşası. Ekonomi dediğiniz biraz da beklenti meselesi. Beklentilerin olumluya dönmesi lazım. İnsanlar, ülkeler, şirketler, zor dönemlerinde tabii ister istemez toplumsal psikoloji etkilenebiliyor. Türkiye bir travma yaşadı, hain bir darbe girişimi. Onu geride bıraktık. Onunla mücadele önemli ölçüde yapıldı. Bana kalırsa Türkiye için en kötüsü; önemli ölçüde geride kaldı. Şimdi yapacağımız ilave reformlar bu anayasa değişikliği ile birlikte inanıyorum ki tekrar insanların beklentileri olumluya dönecek ve tekrar sistem daha güçlü bir şekilde çalışacak. İstihdam, yatırım, ihracat bütün bu ayaklar güçlü bir şekilde ekonomiyi destekleyecek."
"Türkiye'de referandumun getirdiği bir atmosfer var"
Türkiye'nin yeniden "yüzde 5-6 büyüme patikasına dönebileceğini" de vurgulayan Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Öngörülebilirlik açısından; 17 Nisan'da her şey güllük gülistanlık mı olacak?"diye sordu ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"O anlamda söylemiyorum yanlış anlaşılmasın. Benim söylemeye çalıştığım şey şu, 'çok önemli bir reform.' Bu reformdan sonra diğer reformlar. Bir de belirsizlik azalacak. Belki Türkiye'ye ilişkin bütün bu tartışmalar. Türkiye'de referandumun getirdiği bir atmosfer var. Onun tartışamaları var. Bu tartışmalar ister istemez etkiliyor. Hatta Batı ile ilişkileri etkiliyor. Batı'nın tavrı burada gördüğünüz gibi tartışılıyor. Bazı hususlarda hakikaten Avrupa'nın değerleri, bazı ülkeler tarafından ayaklar altına alındı. Bugün de söyledim Bazı konularda neredeyse Ortaçağ'a döneceğiz. Yani Avrupa dönüyor daha doğrusu. Bazı konularda neredeyse İkinci Dünya Savaşı öncesine dönüyor yani ırkçılık, ayrımcılık anlamında. Onun için bütün bu tartışmaların oradaki seçim süreciyle, buradaki referandumla da tabii ki ister istemez bir miktar ilişkisi var. Onun için güçlü bir 'evet' hem Türkiye'nin önünü açacak, hem belirsizliği azaltacak hem de diğer reformlara hızla odaklanmamızı sağlayacak. Bu da ben inanıyorum ki ekonomiye güçlü bir şekilde, hızlı bir şekilde yansıyacak." (Fotoğraflı)