Güncelleme Tarihi:
Halil ÖZÇOBAN/BURSA, (DHA) - YARGITAY 2'nci Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan, boşanmaların yüzde 80'inde de doğrudan fiziksel şiddet bulunduğunu, boşanma davalarında polis, hakim, baro başkanının da eşini dövdüğünün görebildiğini söyledi.
Bursa Barosu tarafından Akademik Odaları Birliği'nde (BAOB) 'Aile Hukuku ve HMK Yargıtay Uygulaması' konulu seminer verildi. Seminerde Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan konuşmacı olarak katıldı. Seminer öncesinde gazetecilerin şiddet olaylarıyla ilgili sorularını yanıtlayan Ömer Uğur Gençcan, Türk Medeni Kanunu’nda belirlenen şartların boşanma nedenlerini ortaya konduğunu belirtti.
Boşanma nedenlerin başında fiziksel şiddet geldiğini, duygusal şiddetin kanıtlanması halinde çiftlerin boşanmalarına karar verildiğini söyleyen Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan, Türkiye’de, boşanma davaların sayılarına bakıldığında artış olmadığını belirtti. Gençcan, şunları söyledi:
"30 yıldır Hukuk Dairesi'nde görevliyim. Yılda ortalama 20-25 bin boşanma geliyor. Anlaşmalı boşanmalar Yargıtay'a gelmediğinden dolayı sayıda büyük artış olmuyor. Türkiye, Avrupa ülkelerine bakıldığın da en düşük boşanma seviyesinde bulunan ülkelerden biridir. Sosyal medyanın en büyük özelliği kamuya açık olmasındandır. Herkesin görgüsü ve bilgisi farkında varılmadan, yapılan paylaşımlar oluyor. Bunlar başka delillerle de desteklendiği zaman boşanma davalarında delil oluyor. Sosyal medyadaki, yani WhatsApp, Facebook'taki yazışmalar dahil ciddi delil olabiliyor."
"BOŞANMA DAVASI AÇILIR ALINMAZ KADIN KORUMA ALTINA ALINMALI"
Açılan boşanma davası sonucu kadınların potansiyel bir tehlike altına girdiğini ifade eden Gençcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef boşanan kadın, çocukları olmasına rağmen resmi bir evlilik yapması sonucu boşandığı eşi tarafından öldürebiliyor. Kadın, boşanma davası açılır açılmaz koruma altına alınmalı. Abartmıyorum, boşanmaların yüzde 80’inde fiziksel şiddet doğrudan var. İyi ki 6 bin 284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesi Kanunumuz var. Bu da kadınların koruma altına alınmasıdır. Tabi ki uygulama sırasında bir iki kötü örnek olabilir. Bundan vaz geçmemiz asla mümkün değildir. Sebebi de genelde fiziksel şiddete onların uğramasıdır. Tabii ki bazen erkek de fiziksel şiddete uğramaktadır. Şiddet, çıkarılan kanunlarla ilgili değildir. Kişinin eğitim ve kültürle de alakası yoktur. Benim gördüğüm boşanma davalarında polis de, hakim de, baro başkanı da eşini dövüyor. Bunlar fiilen yaşanmış şeyler ve örnektir. Yasalarda kesinlikle boşluk yoktur. Bugün şiddete uğrayan kadınlar hakkını arar hale geldi. Bu da birçok il de koruma taleplerin artmasıyla ilgili bir olay. Şiddet neden kaynaklanıyor. Kişilerin çocuğu, karısı ve kayınvalidesini öldürüyor. İnsan öldürmedin bir mantığı olamaz. 'Efendim tazminatlar çok yüksek öfkelendik öldürdük' deniyor. Tazminatın çokluğu bir insanın öldürülmesi için asla bir sebep değildir. Bugün çocuklar miras için anne ve babasını öldürüyor. Şiddetin birçok nedeni var. Bu kişilerin ruhsal sağlığı ile ilgili bir konudur."
FOTOĞRAFLI