Güncelleme Tarihi:
Salgın sürecinin başlangıcında örgün eğitim çok kısa bir sürede uzaktan eğitim sistemine geçmek zorunda kaldı. Bu süreçte birçok öğretmen belki daha önce hiç kullanmadıkları teknolojik araçlar ile tanıştı. Öğretmenler ve öğrenciler için bu alışılmadık süreci nasıl kolaylaştırdınız?
Neredeyse tüm dünyanın hazırlıksız yakalandığı ve boyutlarını hayal bile edemediği bu pandemi süreci aynı zamanda birçok kurum kendini değerlendirme olanağı buldu. Krizleri karşılayabilmek, hazır olabilmek, koşulların değişimine uyum sağlayabilmek için sadece kurum vizyonunun yeterli olmadığını, tüm çalışan ve paydaşlarının da aynı şekilde hazırlıklı olması gereğini hep birlikte gördük.
Biz; eğitim kadromuz ile teknolojiyi sıklıkla eğitimin içinde kullanan bir ekibiz. Bu, yalnızca öğretmen değil, öğrenci ve velilerimizin de sürece daha hızlı uyum sağlayabilmesine olanak verdi. MEB’in uzaktan eğitime geçildiğini açıkladığı tarih itibari ile, kurum olarak biz de tüm eğitim kadromuz ve öğrencilerimizle hazır durumdaydık.
Son yıllarda kullandığımız Metodbox uygulaması da pandemi sürecinde eğitim-öğretim içeriği ihtiyacımızı fazlasıyla destekledi. Teknolojik altyapıya ve bilgiye yatırım yapmanın önemini bir kez daha görmüş olduk.
MEB’in yeni kararı ile 22 Ocak Cuma gününe kadar resmi, özel ve örgün tüm eğitim kurumları uzaktan eğitime geçti. Bu karardan önce öğrencilere yüz yüze, hibrit ve uzaktan eğitim olarak üç farklı şekilde eğitim alma seçenekleri sunulmuştu. 17 Kasım tarihli uzaktan eğitimi uzatma kararından önce öğrencilerinize bu seçenekleri ve başkalarını sundunuz mu?
Yüz yüze eğitim içeriğimizden ödün vermeden, çevrimiçi derslerimizde de aynı içerikleri sunmaya ve uygulamaları yapmaya devam ettik. Öğrencilerimiz, Metodbox üzerinden ihtiyaç ve kazanımlara yönelik ilave çalışma ve tekrar olanağı da buldular. Yerli çevrimiçi yazılım SeeMeet’in pilot uygulamalarına da bu dönemde başladık.
Şimdi eğitime nasıl devam edeceksiniz?
Geçtiğimiz cuma günü yapılan son açıklamayla uzaktan eğitim 22 Ocak Cuma gününe kadar devam edecek. Bu süreçte sadece okul öncesi kademeleri yüz yüze eğitime tekrar başladı. Diğer tüm gruplarımız için çevrimiçi canlı ders ve Metodbox uygulamalarımızla devam edeceğiz.
Pandemi sürecinde Türkiye’de uygulanan uzaktan eğitim faaliyetlerine ilişkin eleştiri ve önerileriniz nelerdir?
Türkiye sadece özel okullarıyla değil, devlet okullarıyla da sürece çok hızlı uyum sağladı. MEB’in milyonlarca öğrenci ve öğretmenin erişimine sunduğu EBA, dünyada pek az örneği bulunan bir sistem. Teknolojik alt yapı eksiği ve aksaklıklar olması son derece normal; önemli olan bu aksaklıkların samimiyetle kabul edilip, çözüm üretimi doğrultusunda adım atılmasıdır. İnternet erişiminin bulunmadığı, tablet, bilgisayar, televizyon donanımının olmadığı evler ve öğrenciler için de çözüm üretilmeye çalışıldığını görüyoruz. Şüphesiz tüm bu eksiklikler giderilecektir.
Ülke genelinde yapay zekaya yatırım yapılması, bilgiyi üreten, işleyen sistemlerin artması, yerli çevrimiçi uygulamaların hızlı bir şekilde eğitim uygulamalarına uyarlanması bundan sonra atılacak adımların başında gelmektedir.
Peki, öğrenci ve veli sağlığını korumak adına nasıl önlemler aldınız?
Pandeminin ilk günlerinden itibaren tüm ailelerimizle temas halinde olduk. Sağlıkla ilgili her türlü gelişmeyi ivedilikle bizimle paylaşmaları gerektiğini ilettik ve bu konuda da son derece güçlü bir destek aldık. Bahçeşehir Koleji Bilim Kurulu’muzun “Pandemi Dönemi Süreç Yönetimi Kılavuzu”nu tüm paydaşlarımıza ilettik.
Resmi yönergeler doğrultusunda sınıflarımızı, yemekhanelerimizi ve kullanım alanlarımızı en sağlıklı şekilde kullanmak üzere güncelledik. Temizlik ekibimiz tüm ders aralarında öğrenci ve öğretmenlerimizin kullandığı alanların üzerinden titizlikle geçti. Kampüse giriş anından ayrılana dek her çalışan, öğrenci ve ziyaretçimizin takibinde HES sorgulaması kullanılıyor.
Birçok okulda öğrenciler teneffüs saatlerinde korunma konusunda kendileri sorumluluk almak zorunda bırakılıyor. Siz konuyla ilgili ekstra tedbirler aldınız mı?
Bu salgının bize öğrettiği en temel doğrulardan biri de mücadelenin ancak ve ancak hep birlikte yapılacağı gerçeği oldu. Öğrencilerimize okula yüz yüze eğitim için geldikleri ilk gün itibariyle pandemi önlemleri anlatıldı.
Velilerimizle iletişimimizi sıcak tuttuk, öğrencilerimizle ilgili gözlemlerimizi ve koşulların gerektirdiği her türlü bilgiyi en pratik şekilde ulaştırmaya çalıştık. Dersleri zaman zaman açık alanlarda yaptık ve öğrencilerimizin ders aralarında da açık havada mesafeli bir şekilde zaman geçirmelerine önem verdik. Şunu memnuniyetle ifade edebilirim ki 4 yaştan, 14 yaşa kadar tüm çocuklarımız birlikte tanımladığımız kurallara titizlikle uydular. Tabii ki bunda öğrencilerimizi bir an bile yalnız bırakmayan tüm öğretmenlerimizin emeği çok büyük.
MEB tarafından özel okulların uymaları beklenen kurallar var mı?
Kuralları net bir şekilde belirlenmiş prosedürleri titizlikle yerine getirdik. TSE (Türk Standartları Enstitüsü) nün “Okulum Temiz” belgesi için gerekli hazırlıklarımızı yaptık, detaylı bir denetleme geçirdik ve belgelendirdik.
Öğrencilerinizden test yapmalarını istediğiniz oldu mu?
Çocuklara test yapmanın da belirli kriterleri var bildiğiniz gibi. Biz her sabah kampüse girişte ateş ölçümü, gün içinde de genel durum takibini yapmaktayız. Bugüne kadar ailesi kaynaklı temaslı olan öğrencilerimize gerekli hallerde Sağlık Bakanlığı test yaptı. Bunun dışında bizim özellikle test yapmasını istediğimiz bir vaka olmadı.
Koronavirüs testi pozitif çıkan bir öğrenci ile ilgili bilgi aldığınızda nasıl bir yol izliyorsunuz?
Bu süreci Sağlık Bakanlığı ve MEB’in hazırladığı ve gerekli hallerde güncellediği yönerge gayet net belirledi. Okulumuzun Bilim Kurulu da titizlikle takip etti. Test yapılıp, sonuç pozitif çıkarsa yine Bilim Kurulu’nun öngördüğü süre karantinada kalıyor öğrenci. Temaslı olması halinde de belirlenen sürelere uyuyoruz.
Eğitimin değişime uğradığı bu dönemde öğrenci psikolojisini nasıl destekliyorsunuz?
Aslında biz eğitimcilerin ve ailelerin en önem verdiğimiz konuların başında geliyor bu. Aşının da uygulanmaya başlaması ve alınan son önlemlerle insanlık mutlaka bu salgının üstesinden gelecektir. Ancak çocuklarımızın duygu dünyasını desteklemezsek ve anlamaya çalışmazsak, oluşan hasarı onarmak daha zor olacak.
Okulumuzun Rehberlik ve Psikolojik Danışma Merkezi çocuklarımıza hazırladığı bültenler, rehberlik çalışmaları, etkinlikler ve birebir yaptıkları görüşmelerle bu süreçte çocuklarımızı yalnız bırakmadı. Ailelere yaptığımız destek çalışmalarıyla, evdeki yaşamı da kolaylaştırmaya çalıştık. Bu süreçteki geri bildirimlerden son derece memnunuz.
Son olarak, yakın gelecekte eğitim sisteminin nereye doğru evirileceğini düşünüyorsunuz?
Gerçek olan en önemli nokta; değişim. Bu noktadan geri gidiş olmayacaktır. Eğitim ve öğretimin değişmez kahramanı Genel Müdürümüz Özlem Dağ’ın da sıklıkla ifade ettiği gibi öğretmenlerdir. Bütün dijital eğitim sürecini; ekrandan geçen sevgileri, ilgileri ve dokunuşlarıyla öğretmenlerimiz en doğru şekilde yürüttüler.
Aynı zamanda dijital eğitime hazır olmanın önemini gördük. Halihazırda kullandığımız Metodbox platformu okulumuz tarafından uygulanan etkinlikler ve ders içerikleriyle, ölçme değerlendirme ve akademik destek uygulamalarıyla zenginleşmeye devam ediyor. Yapay zekâ bundan sonra da eğitim sürecinin önemli bir parçası olacak. Tüm dünyada ve ülkemizde de alternatif uygulamaları bir arada sunan hibrit eğitim artık eğitim-öğretimin vazgeçilmezi olmaya devam edecek.