Uzaktan çalışma rehberi

Çin’in ardından dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün çalışma yaşamına etkisini minimum seviyeye indirmek için işletmeler bir takım tedbirler alıyor. Bunun başını da uzaktan çalışma modeli çekiyor. Ülkemizde yeni yeni uygulamaya geçilen sistemin bir takım avantajları ve dezavantajları bulunuyor. Aynı zamanda bu çalışma sistemini uygulama ve motivasyonu sağlama konusunda da zorluklar yaşanabiliyor. Konuyla ilgili görüştüğümüz PERYÖN Güney Marmara Şubesi Başkanı Barış Gül, yeni çalışma düzeni ile ilgili tavsiyelerde bulunarak, motivasyon artırıcı tavsiyeler paylaştı.
Yeni tip koronavirüs salgınından etkilenen tüm ülkelerin neredeyse bütün çalışma alışkanlıklarını ya değiştirdiğini ya da değiştirmek zorunda kalacağını belirten Gül, her türlü esnekliği kısa sürede hayata geçirmeyi başarabilen Türkiye’nin bile bu değişime hazırlıksız yakalandığını söyledi. Talimatlar ve prosedürlerin yeni oluşturulduğunu ifade eden Gül, “Belki de yazılmış olanlar tozlu raflardan indirilerek, güncellendi. Sonuç olarak bu salgın sürecinden çıkıldıktan sonra yeni olmayan ama değişime uğrayarak hayatımızı olumlu veya olumsuz etkileyen çalışma modellerimiz olacak. İnternet ve bulut altyapısının günden güne gelişiyor olması da bu değişimi daha çabuk kılacak. Özellikle global şirketler çok fazla seyahat ve yüz yüze görüşmeleri, toplantıları kısıtlayıp, yeni çalışma modellerinin bize sağladığı kolaylıklardan faydalanacaklar” dedi.
Salgından korunmak için çalışanların zorunlu olmadıkça iş yerlerine gidemediklerini belirten Gül, işletmelerin ekonomi çarklarının dönmesi adına, uygun iş kollarında uzaktan çalışma veya evden çalışma modeline geçtiğini hatırlattı.
Uzaktan çalışma modelinde çalışanların mekan ve davranışsal kuralları kendilerinin oluşturduklarını söyleyen Gül, su çalışma modelini verimli hale getirebilmek için işyerinin kurallarını ve beklentilerini çok iyi belirlemesi gerektiğine işaret etti. Gül, iş yerinin çalışanla mutlaka uzaktan çalışma protokolü yapması gerektiğini vurguladı. Diğer taraftan çalışana iş yerinde sağladığı imkanları sağlaması gerektiğinin de altını çizen Gül, gerekli internet, telefon, taşınabilir bilgisayar, tablet gibi olanakları sağlamakla yükümlü olduğunu ekledi.

AKIŞ DEĞİŞİKLİĞİ FARKLILIK GÖSTEREBİLİR

Bu modelde çalışan için zorlukların başında, iş ve mola zamanlarının bulanıklaşması geldiğini vurgulayan Gül, kurumsal çalışma saatinin belirgin olmaması ve denetiminin zor olması gibi koşulların çalışanın bir kısmında odak kaybına neden olduğunu, bir kısmına da özgürlük hissi verebildiğini kaydetti. Bu sınırların belirsizliğiyle baş etmek için çalışanların kendilerine belli disiplin pratikleri belirlediklerini belirten Gül, “Kıyafet zorunluluğu sebebi ile her gün iş yerinde ne giyeceğini düşünmek yerini, istediği kıyafeti giyebilme özgürlüğüne bırakıyor. Kahvaltı yapmadan işe gidiş, kahvaltı yapmaya; mesai saatleri içinde yapması engellenen aktiviteleri, istediği zaman yapabilmeye; çalışma ve mola saatlerini kendisinin belirlemesi gibi bir sürü akış yer değiştirebiliyor. Bu akış değişikliği kişinin verimini hem yükseltebilir, hem de düşürebilir. Araştırmalar, alışkanlıkların sert değişiminin kişide farklı davranış değişiklikleri yarattığını göstermektedir” diye konuştu.

KENDİMİZİ UZAKTAN ÇALIŞMAYA HAZIRLAYALIM

Öncelikle uzaktan çalışma sisteminde iş yerinin hazırladığı prosedürlere uyum gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Gül, “Bu prosedürlerde; mesai başlama saati, net bir görev ve iş akışı, iletişim içinde bulunacağımız kişi ve kanallar, iş güvenliği ve ergonomi kuralları gibi birçok uygulanması zorunlu kurallar vardır. Sonrasında ise mutlaka çalışma mekanı neresi olursa olsun, o mekanın iş yapabilme olanaklarına ve konforuna sahip olması gerekmektedir. Gürültülü ve dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak, iletişim alt yapısı kuvvetli, orijinal çalışma ortamımıza benzer masası koltuğu, bilgisayarı, dosya düzeni ile elverişli, kendimizi disipline edebilecek bir ortamı oluşturmamız gerekmektedir. Tabi ki en önemlisi ise kendimizi disipline edebilmemizdir” dedi.

İŞ YAŞAM DENGESİ

Özellikle bu dönemde çalışma ortamı ev olacağı için iş-yaşam dengesinin ciddi bir erozyona uğrayabileceğini ifade eden Gül, “Bu zaman dilimini sabırlı, anlayışlı ve planlı yürütebilmek çok önemlidir. Bir tarafta aile fertlerinin günün çok az bir zaman diliminde yüz yüze iletişim kurabildiği dönemden, sürekli bu fırsatı bulabildiği bir döneme geçilmiştir. Bu dönem alışkanlıkları zorladığı için doğru yönetilmesi gereken bir dönemdir” diye konuştu.
Uzaktan çalışma modelinin işverenler ve iş görenler açısından bir takım avantajlar ve dezavantajlar doğurabildiğine işaret eden Gül, iki taraf açısından da şu maddeleri sıraladı:

ÇALIŞANLAR AÇISINDAN AVANTAJLAR:

-İş yapış biçiminde esneklik sağlar.
-Kişisel özgürlük alanı yaratır.
-İşsel masraflar azalır.
-Bireysel çatışmalar azalır.
-İş dışı zaman tasarrufu sağlar.
-İş ve aile yaşamına denge katar.

ÇALIŞANLAR AÇISINDAN DEZAVANTAJLAR:

-Kişide yalnızlık hissi oluşabilir.
-Ait olamama duygusu yaşanabilir.
-Takım çalışmasından yoksun kalınabilir.
-Terfi korkusu yaşanabilir.
-Psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir.
-İş ve yaşam arasındaki denge sorunu yaşanabilir.
-Aile sorunları göze batabilir.
-İş sosyalleşmesi azalabilir.

İŞVERENLER AÇISINDAN AVANTAJLAR:

-Verimlilik artar.
-Çalışma kalitesi artar.
-Ofis ve mekan çalışma alanı tasarrufu sağlanır.
-İş ilişkilerinde esneklik meydana gelebilir.
-Motivasyon artar.
-Maliyetler azalır.
-Devamsızlık azalır.

İŞVERENLER AÇISINDAN DEZAVANTAJLAR:

-Durumsal ve yönetsel yapı değişikliklerinde sorun yaşanabilir.
-Donanım ve sanal çalışma ortamı oluşturma veya güçlendirme maliyetleri çıkabilir.
-Teknolojiye erişim problemleri yaşanabilir.
-Denetim zorluğu yaşanabilir.