Uludağ Ekonomi Zirvesi ikinci gün (7)

Güncelleme Tarihi:

Uludağ Ekonomi Zirvesi ikinci gün (7)
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2016 18:52

Uludağ Ekonomi Zirvesi ikinci gün (7)

Haberin Devamı

TÜRKİYE 20123-BÜYÜME NEREDEN GELECEK
Türkiye’nin en önemli ekonomi buluşmaları arasında yer alan Capital ve Ekonomist Dergileri’nin organizasyonunda, Garenta ana sponsorluğunda düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi, 'Türkiye 2023-Büyüme Nereden Gelecek?' oturumuyla sona erdi.
Moderatörlüğünü Türk Telekom Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca’nın yaptığı oturum öncesi Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, bir konuşma yaptı. 60 yıldır Tekfen’in hizmet getirdiğini söyleyen Gigin, sürdürülebilirlik konusunda da uyarıda bulundu. Gigin, “Yarınımızı inşa ederken ezberlerin kalıplarından çıkarak yeni hedefler doğrultusunda yeni bir doğru için ortak zeminde buluşmamız gerekiyor” dedi.
Oturumda ise Torunlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Ata Holding Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Kurdoğlu, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, Esas Gayrımenkul Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Kamışlı ve YDA Group Hüseyin Arslan konuşma yaptı.
“TÜCCAR BİR MİLLET OLARAK ÖVÜNMELİYİZ”
Moderatör Akarca, Türkiye’nin 2023 vizyonu bulunduğu vurgulayarak, “Doğru stratejilerle mi ilerliyoruz. Bu konudaki fikirleri öğreneceğiz” diyerek ilk sözü Torunlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun’a verdi.
Hükümetlerin müteşebbislerin kıymetini bilmesi gerektiğini söyleyen Torun, “Biz 2023’e birçok sektörle enerjiden gıdaya birçok alanlarda büyüme ile gideceğiz. Çünkü 2023 hedeflerimiz var. Bu hedefler konurken çok iddialı kondu. Bütün bu hedefleri gerçekleştirirken şunu hatırlatayım İktisat Fakültesindeyken insan kaynakları, sermaye ve teşebbüsün ne denli önemli olduğunu öğrendim. Çok şükür Türkiye’de yetişmiş insan kaynakları var ama sermaye ve teşebbüse gelirsek orada durmak gerekiyor. Bakanın açıklamalarında da var. Türkiye aslında riskli ülke olarak kredi maliyetleri bakımından bu kadar pahalı maliyet ödememesi gerekiyor. Osmanlı asker olarak övünüyordu ama cumhuriyet döneminde tüccar bir millet olarak övünmeliyiz. Buna da ihtiyacımız var çünkü gelişen dünyada askeri olarak güçlü olmamız da ekonomik bakımdan güçlü olmamıza bağlı. Müteşebbisimizin daha vizyoner ve büyüme odaklı olması lazım. Bunun yanında finans var. Bu konuda da haksız bir uygulamayla karşı karşıyayız. Bizimle rakip olan gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketlerine baktığımızda onların cüzi iskontolar yediğini görüyoruz ama Türk şirketlerine bu yok. Avrupa’da reytingi en yüksek şirket bile yüzde 1 yüzde 2 faizle kredi bulabiliyor. Türkiye’dekiler 5 ile 6 aralığında kredi bulabiliyor. Bu bizim için haksız bir rekabet. Hükümetler de bu müteşebbisin kıymetini bilerek önünü açsın ve desteklesin. Bir de başarının sürdürülebilir olması gerekiyor” dedi.
“2023 HEDEFLERİ BİR HAYALDEN ÖTEYE GİTMEZ”
Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, 2023 hedeflerinin hayal olduğunu söyledi. Kutman, “Türkiye’deki şirketler yurt dışında başarısızlar. İlk defa geliyorum bu programa. Şunu algıladım; konuşuyoruz ama gerçekleri hissetsek de bunu biliyoruz. Yurt dışında Türk şirketlerinin durumu iyi değil. Ben gazeteleri de okumuyorum artık. Bilgiyi dışarıdan almak zorunda kalıyoruz. Maalesef yurt dışından gelen bilgi de buradan çıkan bilgiler olmaya başladı. Burada herkes bir birinin ayağına basıyor. Dışarıdan bakıldığında tam bir kaos görülüyor. Severiz sevmeyiz. Önemli olan dışarıya karşı algılanma şekli. 2023 hedefleri bir hayalden öteye gitmez. Dost acı söyler ama bu böyle” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNE ÇOK İNANIYORUM”
Ata Holding Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Kurdoğlu ise Türkiye’nin hedeflerine ulaşmak için kendisinde var olan potansiyele inandığını söyledi. Kurdoğlu, “Ben Türkiye’nin geleceğine çok inanıyorum. Genç dinamik ve girişimci ruhu olan bir Türkiye var. Dünyada şöyle bir kırılma noktası var; artık olaylar çok çok daha hızlı gelişmeler olacak. Korkunun ecele faydası yok. Ben hayatım boyunca böyle bir şey görmem endişesini de kaldırmamız lazım. Türkiye yapısal, sektörel fonlarını yapmak zorunda. Esas Türkiye’nin dinamosu bu olacak Türk girişimcileri çok gerekli. Teknoloji tüm sektörlere girdi o halde ne yapmamız lazım. Bir kere ne yapılması gerektiğine odaklanmamız lazım. Bir şirketin varoluş gayesi ne? Bu soruyu cevaplamamız gerekiyor. Bizim Türkiye’de sağladığımız başarı; hızlı servis restoran işinde bin 500 restoranla dünyanın 4’üncü büyüğü haline geldik. Önümüzdeki 5 yılda birinciliğe oynayacağımızı düşünüyoruz. Biz dikey bir entegrasyonla kendi tedarik zincirimizi oluşturduk. Toplam iş hacmimizin yüzde 50’sini kendimiz üretir hale geldik. Türkiye’nin ileriye yönelik hedefleri var. Bunu işbirliğiyle ortak akıl oluşturmalıyız. Katılımcı ve ayrıştırmayan anlayışla bunu yapabileceğiz. Keşfedilecek her şey keşfedilmedi. Önümüze bakmamız lazım. Ben Türkiye’nin en üst seviye ekonomik noktalara ulaşabilecek potansiyelde olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
“TÜRKİYE, 2013’TEN BU YANA PATİNAJ YAPMAKTA”
Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, hem Türkiye’de hem de dünyada yaşanan son gelişmelerle Türkiye’nin patinaj yaptığı söyledi. Özel sektörün yapacağı yatırımların devam etmesi gerektiğini söyleyen Özdemir, şöyle devam etti:
“2023 hedefleri 2010 yıllarında hep gündeme geldi. Bundan 5 yıl önce nüfus 90 milyonu geçeriz denildi. Görülüyor ki geçeceğiz. Genç nüfusu fazla olan ülkelerin dünyada kıymeti var. 500 milyar dolar ihracat yapacağız dedik. Gerçekten 2010 yıllarında bunların olabileceğini düşünüyorduk. 700 milyar dolarlık da ithalat yapılacak denildi. 32 milyon turisti geçen sene getirttik. 60 milyon turisti de getirtebiliriz diye hesapladık. Önemli altyapılara devlet kasasından para çıkmamak üzere devlet-özel sektör ortaklığıyla yola çıktı. Avrasya Tüneli’ni ihale etti. Bu sene açılıyor. İstanbul’dan İzmir’e kadar içinde Körfez Köprüsü olan dev bir proje. Böyle büyük projeler yok dünyada. Tutarı 5-6 milyar dolar. 3’üncü Köprü ve onun çevre yolları. 3’üncü havalimanı ihalesi oldu. Bir sürü insanlar çalışacak ve Türkiye hızla ilerliyor. 3 Mayıs 2013’te bizim 3’üncü Havalimanın ihalesi vardı. Faiz yüzde 2 ile borçlanıyorduk. Türk lirasının faizinde 7’ler konuşulmaya başlanmış. Bahar esiyor her bir tarafta. Biz de önemli bir para vererek önemli bir yatırıma imza attık. Kanal İstanbul konuşuluyor. Limanlar konuşuluyor. Bu 2023 rakamlarını gerçekleştireceksek ne karayolu ne deniz limanları ne havayolu var. Herkes farkında ve yola çıktık. Türkiye’de gezi olayları ortaya çıktı. İki seçim geçirdik. 2015’te de seçim olacak, sonra yolumuza devam ederiz dedik. 2015’te kimse seçim konuşmasın dedim. Olmadı. 1 Kasım seçimlerinde tek başına bir parti iktidara geçti ve önemli hedefler ortaya koydu. Bizlerin önünü açacağını ve tekrar eski günlere döneceğimizi bekledik fakat Türkiye 2013’ten bu yana patinaj yapmaktadır. Hiçbir ilerleme kaydedemiyoruz. 10 bin doların altına düştü gayrısafi milli hasıla 2023 hedefleri tutturmamızın mümkün olmadığı görülüyor. Bunları revize etmemiz gerekiyor. Biz bu hedefleri ortaya koyarken dünya da bizimle koşuyordu. Çin ve Japonya dahi büyümedeydi. Avrupa yeni krizden çıkacak ve büyümeye başlayacak diye hedefler vardı. Bunlar da olmadı. Dünya ticaret hacmi büyümedi. Dünya ticaret hacmi düştü. Bununla birlikte bizim de ithalatımız, ihracatımız düşecek ama bunu da yapmak artık kolay değil. Mutlak surette bizim ürün çeşitlerimizi değiştirmemiz lazım” dedi.
“TRENİ KAÇIRMADAN YAPMAMIZ LAZIM”
Özdemir, Türkiye’de özel sektörün yatırıma devam etmesi gerektiğini söyleyerek, “Bizim Türkiye’de değişik bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bir defa dijitalin önünü mutlaka açmamız lazım. Treni kaçırmadan bunu yapmamız lazım. Sanayide endüstride yeni evreyi Türkiye bu treni de kaçırmadan, ekonomide ve sanayide mutlak süratle rekabet edebilir konuma getirmesi gerekiyor. Kendimize çeki düzen vermemiz lazım. İnşaat ulaşım altyapısı gibi sektörlere önem vermemiz lazım. Rekabet edebilir noktada üretim yapamazsak Türkiye hiçbir hedefi yakalayamaz. Devlet bizi enerjide destekledi. Önemli yatırımlar yapıldı. 37 bin megavattan 74 bin megavata çıktık. Özel sektör bir anda bunları yaptı. Türkiye’de devletin elinde bulunan hiçbir santral kalmayacaktı. Bunların tamamının özelleşmesi lazımdı. Yarı devlet yarı özel olursa topal bir sistem olur. Devlet elindeki verimsiz santralleri çalıştırmakta. Aynı enerjiyi neredeyse iki misli doğalgaz elde ediyor ve buna rağmen çalıştırıyor. Özel sektör finansmanını geri ödeyemez hale geldi. Enerji yatırımları Türkiye’de durdu. Nüfus artıyor, sanayi büyüyecek. 2018’den sonra devreye girecek santral görülmüyor. En erken 2023. Netice olarak yine özel sektörün yapacağı bu yatırımların devam etmesi gerekmektedir yoksa Türkiye enerji sıkıntısı yaşayıp Avrupa’dan başka noktalardan enerji ithal eder konuma gelecek” şeklinde konuştu.
“İNŞAAT SEKTÖRÜ BÜTÜN SEKTÖRLERİ AYAKLANDIRIYOR”
Esas Gayrımenkul Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Kamışlı ise yaptığı konuşmada Türkiye’yi kalkındıracak lokomotif sektörün inşaat olduğunu söyledi. Kamışlı, “Büyüme aslında Türkiye’de sanayiden geleceğini düşünmüyorum. Tek yer var büyümenin geleceği yer. Lider tek sektör inşaat. İnşaat sektörü bütün sektörleri ayaklandırıyor. Patinaj olduğu doğrudur. 30-40 yıllık dönemde zaman zaman patinajlar yapmışızdır. İnsanlar günlük hayatında bile bazen patinaj çekiyor. İyi günlerimiz de gelecek. Ben gerçekten ülkeye inanıyorum” dedi.
“MORALİMİZİ BOZMAYALIM”
YDA Group Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan da konuşmacıların tespitlerinin yerinde olduğunu ancak bu noktada morallerin bozulmaması gerektiğini söyledi. Arslan, “Bence bazı tespitleri yapalım ancak moralitemizi bozmayalım. Ben aynı zamanda inşaatçıyım değişik sektörlerde de iş yapıyorum. Türkiye enerji ülkesi olmayabilir ancak bütün enerji hatları ve yolları, rotaları bizim üzerimizden geçiyor. Türkiye bir enerji kavşağı. 2002 yılında yine bir takım vizyonlar vardı hiçbirimiz inanmadık. Bu millet müthiş çalışkan bir millet. Türkiye lojistik bir merkez olacak. Çin’den Avrupa’ya lojistik hat Türkiye üzerinden sağlanacak. Türkiye karayolu bakımından dünya 13’üncüsü. Kendimize haksızlık etmeyelim. Bizler çok şeyi başardık ama zorluklar da vardır. Bizler eğer yaptıklarımıza tarihimize bakarsak, birlik beraberlik içerisinde olursak bunları başarabiliriz. Türkiye’de şu an sağlık sektöründe 20 milyar Euro’luk bir yatırım yapılıyor. Bu kamuoyuyla tam anlamıyla paylaşılmadı. Dünyanın her yerinden Türkiye’ye ilgi var. Sağlıkta neler yapıyoruz? Sağlıkta bir transformasyon yaşanıyor. 60 bin yatağa 3-4 yılda hedefleniyor. Sağlıktaki fotoğraf şu; 10 bin kişiye düşen yatak sayısı 27. Avrupa’da bu 70’lerde 80’lerde. Bizim avantajımız var. Yatakları artırırıken eskileri de modernize etmemiz lazım. Kamu burada 25 yılda yapabilecekken kiralarını 25 yılda ödemeyi tercih etti. Özel sektöre verdi. YDA olarak 18 yıl vadeli yabancı finansman getiriyoruz, 4 hasta projemiz var. Bir doktorun tecrübesini karşılaştığı vaka sayısıyla doğru orantılı olduğunu biliyorum. Kamu hastanesindeki problem hotelcilik hizmeti ve hijyen problemlerinden şikayet ediyoruz. Toplam inşaat alanı 270 metrekare Amerika’da. Türkiye’de 30 ile 70, yeni hastanelerde 150 metrekare. Yeni şehir hastanelerde 270 metrekare olacak. Son teknolojili, koğuş tipi odalardan çıkıp suit tipi odalara geçeceğiz. Bunlar çok önemli yatırımlar. Türkiye ekonomisine de bunun önemli katma değeri olacak. Ankara’da 7 hastane kapatılarak, entegre kampus şekline çevrilecek. Bu 7 hastanenin maliyeti 1 milyar lira maliyeti devlete var. Yıllık maliyeti 450 milyon lira olacak. Bir yılda 500 milyon lira kar edeceğiz. Doktorlarımızdan birçoğu batıdan doğuya gitmek istemiyor. Doğudaki hastalarımız batıya geliyor. Bu şehir hastanelerinde da vinci robotu var. Örneğin bir doktor oturduğu yerden Şanlıurfa’daki bir beyin ameliyatını yapabilecek. Taşımaların önüne geçilecek” diye konuştu.
“ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE TALEP YETERSİZLİĞİ SÖZ KONUSU OLABİLİR”
Oturumda kendisine tekrar söz verilen Aziz Torun, gayrimenkul sektöründe tıkanma yaşanabileceğini söyledi. Torun, “Türkiye’deki gayrımenkul sektörü mahalli müteahhitliğinden başlıyor. Bu da sat-yap şeklinde gelişmiş bir sektör. Sat-yap modeline baktığımızda önümüzdeki süreçte bir tıkanma, talep yetersizliği söz konusu olabilir. Sat-yap’a göre gelişmiş olan özkaynak imkanları sınırlı bir sektörden bahsediyoruz. Arazinin lokasyonu gelecekteki ihtiyaçlar düşünülmeyecek, sadece yatırım olarak bakıyor. Büyüme hedeflerine baktığımızda-2023 hedeflerinde gayrimenkul yatırımları ön planda. Köprü de bir gayrimenkul. Ofis binaları, oteller, fuar alanları, eğlence merkezi bunların hepsi uzun vadeli finansman gerektiren daha kalıcı gayrimenkuller. Biz Torunlar olarak, gayrimenkul sektöründe halka açık bir şirketiz. 8 milyar TL'lik bir portföyü var. Konut üretiminde de ofis üretiminde, otelde, AVM'de varız. Proje üretebilecek yeteneğe sahibiz. Finansman modelini güçlendirmiş bir şirketiz” dedi.
ÇİNDE 500 RESTORAN
Ata Holding Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Kurdoğlu, şirket olarak büyük yol aldıklarını söyledi. Kurdoğlu, “Büyümeyi sağlayabilmemiz için ekosistemi kurmamız gerekiyordu. Bu ekosistem Türkiye’de bize avantajlar getirmekte. Biz 8 senede 60 restorana geldik. Şu an ise Çin’de 500 restoranımız var. Bu bize büyük bir cesaret ve gurur veriyor. Şanghay çok rekabetçi şehirdi. Kiralar yüksek, rekabet yüksek olarak gördük. Şimdi en karlı şehirlerimiz haline geldi. Mevcut olduğumuz 80 şehirde çalışmalarımızı artıracağız. Gerek Türkiye’de gerek Çin’de işini sahiplenen, kişisel hedefleri olan profesyonel bir anlayış içerisinde sürdürüyoruz” diye konuştu.
“MÜJDEYİ VERİYORUM 2018 BAŞINDA BİZİM HAVALİMANIMIZDAN ARTIK UÇACAKSINIZ”
Nihat Özdemir, 3’üncü havalimanı projesiyle ilgili de bilgilendirmede bulundu. Havalimanı açıldığında 100 bin kişinin burada doğrudan çalışacağını söyleyen Özdemir, “Limak Grubu olarak ana işimiz inşaatçılık. Havalimanları, boru hatları yapmaktayız. Ortaklarımızla dünyanın en yüksek üç barajını yapıyoruz. Bugüne kadar yerli baraj yapan yok. Üç ortak el ele verdik. Bir de enerjiyle uğraşıyoruz. Hem üretiyoruz hem de kömür, hidrolik, doğalgaz ve güneş enerjisi. Bunların ticaretini yapıyoruz. Türkiye’nin en büyük dağıtımı yapıyoruz. Her yıl önemli derecede yatırım yapıyoruz. Bölgemize 1 milyar liranın üzerinde yatırım yapacağız. Dijital sistemin uygulamasına 3 yıl önce başladık. Limak olarak biz enerjimize yatırıma devam ediyoruz. Hidrolik Santral, Doğalgaz Santrali yapıyoruz, güneş enerjisinde ve jeotermal enerjide yatırımımız var. Çimentoda Türkiye’de ikinciyiz. İki modern fabrikanın da inşaatını sürdürüyoruz. Gıdada ve turizmde yatırımlarımız devam etmekte. Sıra geldi havacılığa. Kosova Priştine Havalimanı zaten bizim. 3'üncü Havalimanı ile ilgili 3 mayısta ihaleyi aldık. Her yerden büyük bir kampanya başladı. Krediyi bulamazlar dediler. İçeriden ve dışarıdan, ihaleye girip kaybeden de hepsi. İş politik bir yatırım haline geldi. ÇED vardı, Devlet ÇED’i çıkardı. Uluslararası ÇED alalım dedik. İlk işimiz bu oldu. Dünyada 4-5 kuruluş var. Bunun ihalesini yaptık. Uluslarası ÇED çalışması başladı biz de kredi çalışması yaptık. Hem içeriden hem dışarıdan teklifler almaya başladık. Özel ve resmi bankalar teklif verdi. Hemen hepsi teklif verdi. Bize 4.5 milyar euro kredi lazım. Dünyanın en büyük limanını yapacağız. 3 devlet bankası 3 özel sektör bankası en iyi fiyatı verdiler. İş Bankası'nın olmasını çok isterdim ama bir puan düşemediler. Garanti Bankası devlet mi? Rusya’nın bankası, Finansbank var Yunan bankası. Sonunda kredi anlaşmasını imzaladık. Dünyanın en büyük ihalesini yaptık. Makine ekipmanında. Borusan kazandı. Dünyanın en iyi kamyon ihalesine çıktık. Volvo kazandı. Bir yandan makineler gelmeye başladı. Temeli de attık. Hızla ilerliyoruz. Zaman zaman gazeteci arkadaşlarımızı topluyoruz, helikopterlerle gezdiriyoruz. Kim geziyorsa büyüleniyor. Dünyanın en büyük şantiyelerinden bir tanesi. 2.5 yıl içinde 6 milyar euroluk yatırım yapacağız. En iyi malzemeyi en iyi fiyattan almaya. 2017 sonunda bu işi yetiştirmek üzere planlarımızı yaptık. Her gün neresindeyiz diye bakıyoruz. Bu kış bize çok yaradı. Tahminimizin 20 katı iş yaptık. İnşallah bu yıl toprak harekatımız sonlandıracağız. Terminal binası zaten aldı başını gidiyor. Şu anda 14 bin kişi çalışıyor. 30 bine çıkacak Haziran'da. Havalimanını açtığımızda çalışan sayı 100 bin civarına çıkacak. Devlet yollarını yapacak. Hızlı tren geçiyor. Bu projenin maketini İstanbul Ticaret Odası çadırında sergiledik. Bu proje dünyada 4 projede finale kaldık. Oylama sonucunda bir Fransız projesi kazandı. Bu dünyadaki 4 büyük proje arasında. Çalışmalarımız her geçen gün devam ediyor. 500 uçakla gelecekler 2018’de. Müjdeyi veriyorum. Allah bir 2018 başında bizim havalimanımızdan artık uçacaksınız. İç hatları dış hatları ayrı güzel olacak. Türk milletimize armağan olsun” dedi.
“OSMANLI’NIN GİREMEDİĞİ ŞEHİRLERE GİRDİK
Mehmet Kutman ise yaptığı konuşmasının son bölümünde cruise sektöründe ve limanlarda önemli kademeler atlattıklarını söyledi. Kutman, “Bilindiği üzere bir cruise sektörü başladı. Biz Osmanlının giremediği şehirlere girdik. Venedik Limanı’nı da bünyemize ekledik. Malta’yı da aldık. Bir marka değeri yaratmaya çalışıyoruz. Bizim iş stratejimiz biraz daha farklı. Bizim herhangi bir dayanağımız olmadığı için neler yapmamız gerektiği sermayemizle kısıtlıydı. Şimdi sermaye birikimi de oldu. Bu yıl 25-30 limana geliriz. Sıkılaştırılmış doğalgaz çalışmalarımızla kamuya ait bir kuruma 30 milyon daha tasarruf sağladık. İran bölgesine de gireceğiz” diye konuştu.
ESAS GAYRİMENKUL, 58 MİLYON İNSANA DOKUNACAK
Esas Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Kamışlı da yaptığı son konuşmada, “Biz bir özel sermaye fonuyuz. Esas Holding diye geçiyor. Durumumuz biraz farklı. Pegasus Hava Taşımacılığı, Cinemaximum, spor salonları, Ro-Ro taşıma, gıda işimiz, ayakkabı dünyası ve gayrimenkul protföy şirketimi var. 2016 yılında 58 milyon insana dokunmuş olacağız. Bunların yanında gayrimenkulu çok ayrı bir iş olarak görüyoruz. Türkiye büyüyor. Dışarıda da başarılı olacak yatırımcılarımız var” dedi.
İki gün süren zirve bu oturumla sona erdi.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!