Suruç’taki patlamada eşi ve oğlu ölen HDP'li, Cumhurbaşkanı'na hakaretten yargılanıyor

Halil ÖZÇOBAN/BURSA, (DHA) - SURUÇ'ta gerçekleşen bombalı terör saldırısında eşi ve oğlunu kaybeden, HDP'nin 7 Haziran seçimlerinde Bursa milletvekili adayı Metin Kılıç’ın da aralarında bulunduğu 8 kişinin, Cumhurbaşkanı'na hakaret  suçlamasıyla yargılanmasına devam edildi. Duruşmada savunma yapan Metin Kılıç, Suruç'ta eşiyle oğlunu kaybettiğininin zabıtlara geçmesini isteyerek, "Ankara'daki patlamanın ardından eylemdeki sözlerini Erdoğan'a toplumsal ve siyasi sorumluluklarını anımsatmak için kullandım" dedi.
Bursa 22’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan haklarında 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 8 sanığın yargılanmasına devam edildi. Davanın bugün yapılan duruşmasına tutuksuz sanıklardan eski HDP il başkanı Figen Ovat ile Suruç'taki saldırıda eşi Fedane Kılıç ve oğlu Nartan Kılıç’ı kaybeden 7 Haziran Seçimlerinde HDP'den Bursa milletvekili adayı olan ve seçilemeyen Metin Kılıç ile sanıkların avukatları katıldı. Diğer sanıklar Keziban Dumlu, Kubilay Mehmetcan Yıldız, Erdal Yalçın, Atakhan Baş ve Ozan Kaplanoğlu ile Nadir Kırlılar katılmadı.
Geçen yıl 10 Ekim'de Ankara'da gerçekleştirilen bombalı terör saldırısının ardından, aynı gün Bursa'da düzenlenen eylemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettikleri öne sürülen Figen Ovat ve Metin Kılıç, savunmalarında, bu ifadeleri kullandıklarını kabul ettiler. Ovat, Ankara'daki saldırının ardından o dönem HDP il başkanlığı görevinde bulunduğunu ve aynı gün gerçekleştirilen eylemde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bu sözleri söylediğini anlattı. Ovat, "Biz Recep Tayyip Erdoğan'ın kişiliğine hakaret etmedik, kendisine bulunduğu görev münasebetiyle toplumsal ve siyasi sorumluluklarını hatırlatmak istedik" diye konuştu.
Metin Kılıç da, Ovat'ın sözlerine katıldığını belirterek, Suruç'ta eşiyle oğlunu kaybettiğinin zabıtlara geçmesini istedi. Kılıç, Ankara'daki patlamanın ardından eylemdeki sözlerini Erdoğan'a toplumsal ve siyasi sorumluluklarını anımsatmak için kullandığını ifade etti. Sanıkların avukatları da daha önce başka mahkemelerde görülen hakaret davalarından örnekler vererek, konunun düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Mahkeme heyeti de, eksik belgelerin tamamlanması, bazı sanıkların zorla celbi ve mazeretlerini bildirerek katılamayan sanıkların katılımı için duruşmayı  erteledi.

FOTOĞRAFLI