Güncelleme Tarihi:
BURSA (AA) - Suriye'den ailesiyle yaklaşık iki yıl önce Türkiye'ye gelip geçen sene Bursa'ya yerleşen ve müzik otoritelerince "geleceğin dehası" olarak gösterilen Çerkez asıllı piyanist Tambi Asaad (16), hem alanında dünyanın en iyisi olmayı hem de dünya barışı için mücadele vermeyi hedefliyor.
Asaad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de, ailesiyle yaşadığı bölgede iç karışıklık başlayınca babası Nart, annesi Ümeyme ve kardeşi Marşan Asaad (12) ile Çerkez derneklerinin yardımıyla yaklaşık iki yıl önce İstanbul'a geldiklerini söyledi.
İstanbul'da bir süre ikamet ettikten sonra Yalova'ya geçtiklerini ve burada da 9 ay kaldıklarını belirten Asaad, "Bir yıl önce de yine derneklerin yardımlarıyla Bursa'ya geldik ve buraya yerleştik. Burada annem ve babam, bir asansör firmasında çalışmaya başladı. Ben de kardeşimle eğitimimize devam ediyoruz" dedi.
Suriye'deyken akordeon çaldığını ancak sürekli piyanoya merak duyduğunu vurgulayan Asaad, bir sosyal paylaşım sitesinde piyano çalan müzisyenleri izlediğini aktardı.
Piyano eğitimi almak amacıyla Nilüfer ilçesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'nda faaliyet gösteren bir güzel sanatlar akademisine gittiğini dile getiren Asaad, şöyle devam etti:
"Akademinin yöneticilerine piyano çalmak istediğimi söyledim. Burada bana çok yardımcı oldular. Rus asıllı piyano öğretmeni Elena Yurdine Çekiç ile tanıştırdılar. Kendisiyle çalışmaya başladık. Bende bir yetenek olduğunu söyledi. En çok ilgi gören parçaları çalmaya başladık ve sonrasında tüm dikkatleri üzerime çekmeye başladım. Hem buradaki merkez hem de piyano öğretmeni benden hiçbir ücret talep etmedi. Geçen mayıs ayında İstanbul'da gerçekleştirilen bir festivalde, New York Konservatuvarı Piyano Bölüm Başkanı Tamada Poddubnaya beni dinledi ve çok beğendiğini söyledi. Beni ABD'ye davet etti."
Asaad, üniversite eğitimi için ABD'ye gitmek istediğine değinerek, Çekiç ile yoğun bir çalışma temposunda olduklarını anlattı.
Hedefleriyle ilgili bilgi veren Asaad, "Gelecekte çok çok iyi bir müzisyen olmayı istiyorum. Bu konuda da kendime hedefler koydum. Hedefim; dünyanın bir numarası olup hem Türkiye'yi temsil etmek hem de dünya barışı için mücadele vermek. Çünkü ülkemde yaşananlar çok kötüydü. Allah, kimseye savaş günleri göstermesin. Bu nedenle gelecekte sanatımın yanında bu konuları da ele almak ve barış için çalışmak istiyorum" değerlendirmesinde bulundu.
- Oğluyla gurur duyuyor
Baba Nart Asaad da oğlunun kısa sürede gösterdiği gelişimden büyük mutluluk duyduğunu bildirdi.
Büyük bir üzüntünün ardından geldikleri Türkiye'de güzel günler yaşamaya başladıklarını dile getiren Asaad, "Öncelikle bizlere burada hiç yalnızlık çektirmeyen Türk halkına sonsuz teşekkür etmeliyiz. Bunun yanında oğlum kısa sürede 'müziğin dehası' olarak anılmaya başlandı. Bunun için gurur duyuyorum. Oğluma desteğimiz devam edecek. Yeteneğini fark edip ortaya çıkaran herkese teşekkür ederim. Oğlum da kendisine bir hedef koydu. İnşallah bu hedefini gerçekleştirir" ifadesini kullandı.
- Öğretmeni, Tambi'ye güveniyor
Çekiç ise öğrencisi Tambi Asaad'ın büyük bir yetenek olduğuna dikkati çekti.
Asaad'ın, akademiye geldiğinde piyanoyla ilgili hiçbir bilgisi olmadığını söyleyen Çekiç, şunları kaydetti:
"Bir süre eğitimin ardından kendisine çok zor bir parça verdim. İnanılmaz bir şekilde çalmaya başladı. Bunun ardından dünyaca ünlü otoriteler tarafından dikkati çekmeye başladı. Hatta kendisi için 'müziğin dehası' deniliyor. New York Konservatuvarı Piyano Bölüm Başkanı Tamada Poddubnaya ile sürekli görüşüyoruz. Kendisi bize çalışma programı verdi. Tambi Asaad ile de çok ilgileniyor. Kendisinin gelecekte çok büyük bir piyanist olacağını düşünüyorum ve ona çok güveniyorum."
- "100 milyonda bir rastlanacak yetenek"
Akademinin sahibi Rüstem Avcı, Tambi ile tanışmalarının rastlantı sonucu olduğunu dile getirdi.
Tambi'nin, tesadüfen geçerken uğradığı bir yerde bulunduklarını ifade eden Avcı, şöyle konuştu:
"Kendisini piyano öğretmenimizle tanıştırdıktan sonra Tambi'nin hayatı değişti. Bu, film senaryosu gibi bir şey. Ardından kendisindeki bu yeteneği fark ettikten sonra Tambi'yi tam burslu olarak Bursa'da özel bir okula kayıt ettirdik. Tambi, bir yılda 10-15 yılda eğitim görenlerle aynı seviyeye geldi. Müzik otoriteleri tarafından '100 milyonda bir rastlanacak yetenek' olarak tanımlanıyor. Bu yeteneği keşfetmek tek başına yeterli değil. İşlenmesi gerekiyor. İyi işlenirse, eğitimi sağlıklı bir şekilde devam ettirilirse Tambi, milyarlarda bire doğru taşınacak bir yetenek olacak."