Süper Lig’e çıkıp borcu kapatacağız

İlk olarak takımı değerlendiren Adanur, transfer tahtasının açılması yönündeki sözlerini anımsatarak, bu süreci başarı ile atlatmalarının ardından iyi bir takım kurduklarını ve çok yönlü bir ekip oluşturduklarını kaydetti. Ligin bir gerçeği olduğuna değinen Adanur, “Bu ligde üst üste 4 maç kazandığınız zaman bütün denge alt-üst oluyor. Elbette bu çok kolay değil ancak elimizdeki takıma ve rakiplerimizin de durumuna baktığınız zaman bunu gerçekleştirebilir ki, bunu da yapmak üzereydik. Kocaelispor mücadelesini de kazanmış olsaydık, play-off’taydık. Akabinde Allah’ın izniyle takım kademe kademe yukarı doğru tırmanırdı. Bundan sonraki süreçte seri galibiyetler yakalayabilirsek, ilk 2’den de çıkacağımıza inanıyorum. Ancak, bu gerçekleşmezse o zaman play-off diyeceğim. Şuna kesinlikle inanıyorum; biz her türlü sezon sonunda play-off’ta yer alacağız. İlk 2’de olup olmayacağımızın kaderini, önümüzdeki maçlar belirleyecek.” dedi.

BAZI MAÇLARI ÇOK KOLAY KAYBETTİK

Futbol dışı konular ve eylemlerin yönetim olarak, hemen hemen hepsinin kendi ellerinde olduğuna ve bu konuda her daim yargılanabileceklerini belirten Adanur, “Mesela, ‘tahta’ meselesi. ‘Tahta’yı açamadın, bu bizim beceriksizliğimiz olurdu, çünkü para verip yahut oyuncular ikna edilip açılması gerekiyor. Futbol konusuna geliyorum; ben ne yapabilirim diye kendime çok soruyorum. İnsanlar, ’15 transfer yaptın, getirdiğin oyuncuların yarısı kötü’ dese anlarım, herkes bir iki oyuncu ismi veriyor. Baktığınızda takıma iyi diyorsunuz, transferlerin çoğunluğuna iyi diyorsunuz, bu noktadan sonra kötü gidiyorsa, sebebin tamamını yönetimde aramak da hata. İşin temeline inmek gerekiyor. Mustafa Er’in istifasıyla kötü gidiş başladı, onun temelinde benim tweet atmam var. Doğrudur yanlıştır, hiç tartışmıyorum ama temel nitelik olarak baktığımızda orada bir kırılma söz konusu oldu. Bunu toparlama adına girişimlerde bulunduk, bu girişimlerin de bazıları hata oldu. Aslında o zamanki kötü futbol bizi korkuttu. Özcan Hoca geldikten sonra hepimiz daha umut dolu olduk. Özellikle Kocaelispor maçında biz, saha dışı etkenlerden dolayı kaybettik. Aşikar halde göründü. Orada ortaya konan futbol beni çok umutlandırdı. Geriye dönüp baktığımızda çok kolay maçları kaybettik; Altınordu’ya kaybettik, Erzurum’da alacağımız maçı resmen ellerimizle verdik, Tuzlaspor maçı tam bir fiyasyo, rakip 10 kişi, berabere bitti. Adanaspor ile berabere kaldık. O maçlardan puanları alsak, şu an bambaşka bir yerdeydik. Kendi hatlarımızdan dolayı bu duruma düştük” diye konuştu.

Emin Adanur, yazarlarımız Vedat Yücebaş ve Gürkan Dural'a konuştu.

 “HAKEMLER, ‘KİMSE BİZE DOKUNAMAZ’ DÜŞÜNCESİNDE”

Bu noktada Bursaspor’un canı, hakem hatalarından yana da oldukça yanmış durumda. Lig süresince de yüksek seste yönetim, camianın haklarını savunup tepki gösterirken, Adanur sorularımız üzerine hakem hatalarına da değindi. “Hakem adil demek” diyen Adanur, şöyle devam etti;
“Ülkemizde adalet noktasında bir alternatif aramak bile çok üzücü. Yabancı bir alternatif diyoruz, yerli vatandaşına güvenmeyip dışarıdan hiç tanımadığın birini getirebileceğini düşünüyor olmak bile çok acı. Eğer bu düşünülüyorsa, bir arıza var demektir. Bu sistemin yenilenmesi gerekiyor. Futbolda her şeyin değiştiği bir sistemde, neden hakemler değişmiyor? Bunu bize sordurtuyorlar çünkü alenen yaptıkları var. Kocaelispor maçını örnek veriyorum; ancak Altınordu ve Erzurumspor maçlarında da saçmalıklar yaşadık. Bu kadar cesur olmalarının altında ‘bize kimse dokunamaz’ düşüncesini görüyorum. Yıllardır tüm bunlar konuşulmasına rağmen değişmiyorsa, Türkiye’de bu işten çok ciddi beslenen kişiler var demektir. İş bence artık hakemleri de aşıyor.”

KULÜBE PARA GEREKİYOR OYUNCU SATABİLİRİZ

Kulübün mali yapısının şu an transfere elverişli bir durumda olmadığının altını çizen Adanur, “Göreve geldiğimizde de değildi, söz verdiğimiz tutarı verdik, sözümü tuttuk. Gerçekleştirebildiğimiz kadar transfer gerçekleştirdik. Ancak bu noktadan sonra bir şey almak istiyorsak, bir şey satmak zorundayız. Hatta bir şey almak istemiyorsak dahi satmak durumundayız çünkü ikinci dönem, bir 50 milyon daha ben veremem. Bu noktada birilerini satacaksak, kulübün kasasına para girecek. Ben bu paraları alacağım diye bir şey asla söz konusu bile değil. Şu an gözle görülür bir şekilde sanıyorum ki 4-5 oyuncu ile yollarımızı ayıracağız, birkaç tane de transfer yapacağız. Talep üzerine zorunlu satış olabilir, çünkü kulübe para gerekiyor.” şeklinde konuştu.

ULAŞILABİLİR BİR BAŞKAN VURGUSU

Sosyal medya kullanımı ve paylaşımlar noktasında da, ‘ulaşılabilir bir başkan’ olma gayesinin temelde yattığına işaret eden Adanur, “Kimseyle çatışmıyorum, kişisel bazda bazen çok düzeysiz bir şey yazılırsa kendimce cevap veriyorum. Güzel yorumlara da cevap vermeye çalışıyorum. Aslında ulaşılabilir olmak çok güzel bir duygu. Taraftar açısından bu önemli; ben bu imkanı sağlamaya çalışıyorum. Biraz profesyonel bakılsa bu duruma, gerçekten iyi bir durum. Ben de bir bakana, bir belediye başkanına sosyal medyadan yazabilmek, yazdığımda dönüş alabilmek isterim. Ben şu ana dek dava da açmadım asla, öyle bir dünyam yok. Niye bir sistem kurup, adama hakaret ettireceğim ki? Şunu biliyorum bu gün olur bana geri döner.” ifadelerini kullandı.

BORÇ 90-100 MİLYON EURO 

Bursaspor’un son 10 yılında altyapıdan Türk futboluna kazandırdığı oyuncular ve satışlarından elde edilen rakamlar ile birlikte, doğru yönetilememenin de doğurduğu zarar göz önüne alındığında, bu süreçteki kaybın 300-400 milyon Euro civarında olduğunu belirten Adanur, “Bu bahsettiğim rakam, hiçbir kulübün kasasında yok. Bursaspor bu kazancı kendi elde etmiş bir kulüp. Altyapıdan emek sarf ettiği, yetiştirdiği oyuncular ile elde etti. Bursaspor’un elinde kendi yetiştirdiği oyuncular ile kazandığı ve bu parayı doğru yönetemediği bir süreç vardı. Şu an biz bir kafamızı kaldırabilsek, kendimizi Süper Lig’e taşıyabilsek, ferahlayabilsek, yetiştirdiğimiz ve yetiştirmekte olduğumuz çok kıymetli oyuncular var. Borcumuz baktığınız zaman, 90-100 milyon Euro. Futbol piyasası döviz zaten, Allah nasip etseydi oyuncularımızı satmadan kendimizi Süper Lig’e atabilseydik, şu anki oyuncularımızla dahi Süper Lig’e çıktığımızda değerimiz 50 milyon Euro’ya ulaşacaktı. Hayal de gelebilir fakat Süper Lig’e çıktığımızda elimizde 50 milyon Euro’luk bir takım olacak. Bu oyuncuların satışında zaten borcun yarısını kapatıyorsun. Şunu hayal ediyorum; Allah’ın izniyle Süper Lig’e çıkarsak elimizdeki değerleri de satmadan önümüzdeki yıl, ciddi bir hedef koymadan 1-2 yıl sadece altyapıdan yetiştirdiğimiz oyuncuları Süper Lig’de pazarlayarak borcumuzu kapatıp, temiz bir sayfa açabiliriz” dedi.

ŞU AN SADECE PARA KONUŞABİLİYORUZ!

Borcun kapanamasa dahi, sürdürülebilir olmasına da vurgu yapan Adanur, şöyle devam etti;
“Borç belki hiçbir zaman tam olarak kapanmayabilir ancak sürdürülebilir bir borç haline de gelebilir. 100 milyon Euro olmaz da, 30 milyon Euro olur. Bu da TL’ye çevrilir, gelir kaynakları ile birlikte bu borç da ödenebilecek hale gelebilir. Onun ardından para kısmını bırakıp tamamen futbola yönlenebiliriz. Çünkü şu an sadece para konuşabiliyoruz, geliyoruz para, gidiyoruz para. Burada bir saat daha konuşsak sadece 10 dakikasında futbol konuşabiliriz. Bunları kenara koymadan gerçekten Bursaspor’u çok üst seviyede görmek hayalcilik olur. Önceliğimiz ilk olarak Süper Lig’e çıkmak, ardından borçları sürdürülebilir bir borç haline getirebilmek. Yetiştirdiğimiz oyuncuları da doğru bir şekilde pazarlamak. Borç da kapanmayacak bir borç değil. Bursaspor, bu borcu 3 yılda kapatır. Şu an futbolcu satılmadığını düşünün, aynı futbolcularla 2 sezon Süper Lig’de geçirsek, değerimizi 100 milyon Euro’ya dek çıkarırız. Alttan da gelen oyuncularımız var.”

TEKSAS’LA BİR SORUNUM YOK

Tribünler ile arasında zaman zaman meydana gelen gerginliğe ilişkin gelen bir soruyu da içtenlikle yanıtlandıran Adanur, “Ben Teksaslıyım zaten. Teksas, inanılmaz bir oluşum. Bu oluşumun içerisinde de birden fazla oluşumcuklar var. Teksas’ın içerisinde Teksas var. Benim Teksas ile hiçbir sorunum yok. Elbette Teksas’ın içerisindeki Teksaslılarla bazen sorunum oldu ama geneliyle sorun olması, söz konusu bile olamaz. Onların da benimle sorunu, Murat Sancak olayı ile başladı, bir bildiri birçok noktada hazırda bekleyen, sıkıntı çıksa da yönetimin tepesine binsek diyenlere kıvılcım oldu. Ondan sonra tweet atıldı, biz bir şeyler yazdık. Şöyle bir durum var, Teksas’tan tweet atıyorsun, Teksas tribün liderlerinin dahi haberi yok. Ancak ben bu noktadan sonra da onların da sorun çıkaracağını düşünmüyorum; çünkü yaptığımız her şey ortada, hiçbir şeyi gizlemiyoruz. Bu kadar doğru şeyi yapan bir yönetime ne kadar karşı çıkabilirler? Teksas’ta da, Maraton’da da, ÜniTimsah’la da, Yeşil İnciler’le de hepsiyle birer maç izlemeyi düşünüyorum” dedi.

BURSASPOR SAHİPSİZ BIRAKILIYOR

Bursaspor’un çok büyük bir marka değeri olduğunu ancak yalnız kaldıklarını da sözlerine ekleyen Adanur, “Bursaspor birçok alanda gelir modeli oluşturabileceğim bir kulüp, marka değeri çok yüksek ama anlamsız bir şekilde hiçbir şeyi gerçekleştiremeyeceğim kadar da sahipsiz. Bir yatırım yapacaksın, kredi alamıyorsun. Dönüyorsun bir başka yerden gelir kaynağı oluşturmaya çalışıyorsun, camiadan tepki alıyorsun. Dükkanları çıkarıyoruz, tanıdıklarına peşkeş çekeceksin diyorlar. Benim tek amacım bir şekilde bunları canlandırıp, Bursaspor’u şu anki halinden kurtarmak. Dışarıda bir kitle var, hiçbir şey yapmayıp sürekli olarak eleştiriyor. Yapılan her işe de karşı çıkılıyor bu kez de hiçbir projeyi gerçekleştiremiyoruz. Yapacağım hiçbir eylem siyasiler ve camia tarafından hoş karşılanmıyor, her şeyin altında bir şeyler aranıyor. Bursa’da sportif başarı elde etmeden yaptığın hiçbir şeyin anlamı yok. Neden kimse protokole bakıp da, biriniz bile niye gitmediniz bu maça demiyor? Bizler de her şeyi halletmeyi çalışıyoruz, halledemediğimiz her noktada da tokadı yiyoruz, en ufak hatamızda tokat attılar” ifadelerini kullandı.

MÜCADELEYE DEVAM

Son olarak yönetimdeki istifalara ilişkin, kimseyle sorunun bulunmadığını önemle çizen Adanur, başkanlık sorusuna ilişkin de, “Hayrettin ağabeyde sıfır ego var, o kadar olağanüstü bir adam ki. Ben başkan olayım demek de tarzım değil, ismim bir yerde olsun, duvarda resmim olsun diye görev almadım. Çok sağ olsun herkes, bu konuda iyi ilgi gösteriliyor. Bursaspor’u da Süper Lig’e çıkarana dek mücadele edeceğim” dedi.