‘Sınav soruları çalındı’ ihbarını yapan genci usulsüz dinleyen 7 polis yargılanıyor

Halil ÖZÇOBAN/BURSA, (DHA) - BURSA’da, ÖSYM tarafından iptal edilen 2009’daki Polis Meslek Yüksekokulu Sınavı (PMYO) sorularının çalındığı iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunan gencin telefonunu, 'uyuşturucu ticareti' yaptığı gerekçesiyle usulsüz dinledikleri iddia edilen 7 polisin yargılanmasına devam edildi. Davanın iddianamesinde terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen bir numaralı sanık olarak yer alıyor. 
Bursa'da, 2009 yılında Polis Akademisi Meslek Yüksekokulları Öğrenci Adaylığı Sınavı sorularının, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) tarafından çalındığını öne sürerek savcılığa suç duyurusunda bulunan E.K. adlı gencin telefonunun, bu örgüte bağlı polisler tarafından 'uyuşturucu ticareti' suçundan dinlemeye alındığı iddiasıyla geçen yıl soruşturma açıldı. Soruşturma kapsamında dönemin Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürü Abdullah Kaygısız, KOM Şube Müdür Yardımcısı İhsan Yılmaz, Narkotik Büro Amiri Murat Sarı, Narkotik Büro Amirliği’nde görev yapan polis memurları Basri Kılıç, Ömer Sırma, Mahmut İlaslaner ve Hümmet Kaya gözaltına alındı.
Fethullahçı Terör Örgütü-PDY kurma, yönetme, örgüte üye olma, iftira, kişiler arasındaki görüşmelerin dinlenmesi ve kayda alınması, resmi belgede sahtecilik ile görevi kötüye kullanma suçlarından 7 sanık, sevk edildiği adli mercilerce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Sanıklar hakkında Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan ve terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen’in bir numaralı sanık olarak gösterildiği iddianame, 2'nci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından bu davada tutuksuz yargılanan sanıklardan Abdullah Kaygısız, İhsan Yılmaz, Murat Sarı, Basri Kılıç, Ömer Sırma ve Hümmet Kaya FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine konuldu.
Bursa 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaları devam eden başka suçtan tutuklu sanıkların her biri için 'Fethullahçı Terör Örgütü-PDY kurma, yönetme, örgüte üye olma, iftira, kişiler arasındaki görüşmelerin dinlenmesi ve kayda alınması, resmi belgede sahtecilik ile görevi kötüye kullanma' suçundan 20’şer yıla kadar hapis cezası isteniliyor.
“BYLOCK SİSTEMİ KULLANMIYORUM”
Hakim karşısına çıkan dönemin KOM Şube Müdürü Abdullah Kaygısız, şube müdürlüğü yaptığı dönemde 180-200 personelin KOM’da çalıştığını bildirerek, “Her gün önüme en az 100 tane evrak gidip, geliyordu. 13 Eylül 2009 tarihinde müşteki sınava girmiş. Üç gün sonra da şikayet dilekçesi vermiş. 18-19 Eylül 2009 tarihlerinde de gazetelerde haber çıkmış. O aralarda bayram olduğu için gazetelerden haberi okumadım. 23.09.2009 tarihinde de ilk tutanak alınmış. Evrakları İhsan Yılmaz imzalamış. 30 Eylül tarihli talep yazısında ise benim imzam vardı. Dinlemenin sonlandırılması yazısında ise imzam yoktur. Şubenin içerisinde olanlar rutindir. Şube müdür yardımcısı benim yerine imza atabilir. Bylock sistemi kullanmıyorum” dedi.
“SUÇSUZ OLDUĞUNU ANLAYINCA DİNLEMEYİ SONLANDIRDIK”
Dönemin KOM Şube Müdür Yardımcısı İhsan Yılmaz ise, “Bursa’da bilinen 4-5 uyuşturucu mahallesi bulunduğunu ve bu konuda ciddi bir şekilde çalıştıklarını kaydederek, “Gelen ihbarlar risk analizine tabi tutulur. Uyuşturucu satan kişiler bu suçtan kaydı olmayan kişilerden yararlanırlar. Onların evlerinde günlük kira karşılığında uyuşturucu saklarlar. Bazı torbacılarda şoförleri kullanır. E.K. da uyuşturucudan sabıkası bulunmadığından risk analizinde şüpheli görülebilir. Daha sonra koruma tedbiri uygulanıyor. Şüpheli kişi hakkında bilgiye ulaşılır ya da ulaşılmaz. Narkotikte bu uygulama her zaman böyledir. E.K. olayında dinlemeyi sonuna kadar sürdürmedik. Suçsuz olduğunu anlayınca sonlandırdık. Uyuşturucu dışında başka bir dinleme yapmak akla, mantığa aykırıdır” diye konuştu.
“ALT TERÖR ÖRGÜTÜ YÖNETİCİSİ DEĞİLİM”
Terör örgütü üyesi olmadığını öne süren Yılmaz, “Alt terör örgütü yöneticisi değilim. Fethullah Gülen’i hiç görmedim. Kendisiyle bir irtibat sağlamadım. Amerika’ya da hiç gitmedim. Gülen’in bir numaralı sanık olarak benim iddianamem de olmasını anlayamıyorum. Örgüt üyesi olsam başka eylemlerimin de olması gerekirdi. İsteseydim dinlemeyi istediğim kişiye yaptırırdım. Böyle bir yetkim vardı. Örgüt adına kimseden talimat almadım. Işık evlerinde de kalmadım. Sohbetlerine katılmadım.” dedi.
Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmediği duruşma ertelendi.

FOTOĞRAFLI