Şimdi yeni ‘biz’lere dönüşme zamanı

Güncelleme Tarihi:

Şimdi yeni ‘biz’lere dönüşme zamanı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2020 10:18

Yazı dizimizin bu bölümünde Kaygının ön plana çıktığı bir dönemin yaşandığına dikkat çeken psikolog Dr. Özlen Çetin, bunun panzehirinin inanmak ve umut olduğunu vurguladı. Öğrenme, deneyim ve değişimle bu sürecin aşılabileceğine dikkat çeken Çetin, uzun süredir kafamızda bulunan ancak ötelenen projelerin hayata geçmesi için de fırsat olabileceğini ekledi. ‘Her şey eskisi gibi olmayacak’ cümlesinde bile öğrenilmiş bir çaresizlik olduğunu ifade eden Çetin, “Değişim ve dönüşüm sürecinde yenilikler olsun ve biz sabretmeyi, hoşgörüyü, sahip olduğumuz şeylerin kıymetini bildiğimiz yeni bizlere dönüşelim” dedi.

Haberin Devamı

Şimdi yeni ‘biz’lere dönüşme zamanı
Koşuşturma içerisinden kişilerin bir boşluğa düşebileceğini ve bu duruma alışmanın kolay olmayabileceğini ifade eden Psikolog Dr. Özlen Çetin, psikolojik olarak insanın kendini ‘emniyette hissetmeme’ ve ‘belirsizlik’ durumlarının motivasyon düşürebileceğini kaydetti. Süreçte yaşam ritmi ve düzenin değiştiğini hatırlatan Çetin, “Yeni düzene ve yaşam biçimine alışmamız için değişime ayak uydurmak ve teknoloji iyi kullanmak bu süreci yönetmek için etkili olacaktır. Buna da alıştığımızı bir süre sonra hepimiz göreceğiz. Çoğumuz ekmek yapmayı, yoga ile rahatlamayı deniyor. Önemli olan yaptıklarımızın bizi meşgul etmesi ve keyif vermesi. İş yaşamımızdaki planlama ve organizasyon yeteneğimizi evden çalışma süreçlerine taşımaya çalışmalıyız. Bunun için bazı rutinler oluşturmalıyız. Aynı saatte kalkmak, bilgisayarın başına aynı zamanda geçip, çalışmaya başlamak gibi… Ama pijamalarımızla değil. Kendimizi depresif halden çıkartmak için gereken özeni göstermek mutlaka iyi gelecektir. Uzun süredir toparlayamadığımız işlerimizi düzene koymak için bu süreç bir fırsat olabilir. İş arkadaşlarımızla gün içinde konuşmak ve işlerden kopmamaya çalışmalıyız” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

TEMKİNLİ OLUP FARKINDALIĞIMIZI ARTIRALIM

Koronavirüs ile ilgili haberleri tüm gün anı anına takip etmektense günün belirli saatlerini buna ayırma önerisinde bulunan Çetin, hayatın merkezine koymadan farklı ilgi alanları oluşturma tavsiyesinde bulunarak, “Yakın zamanda panik atak ile çoğumuz ‘Koronayak’ olma yolundayız. Korkalım ama panik olmamaya çalışalım. Temkinli olup farkındalığımızı arttıralım ama devamlı konu ile ilgili sohbetlerde bizi geren paylaşımlardan ve kişilerden kaçınmaya çalışalım” diye konuştu.

RUHSAL VE ZİHİNSEL TEMİZLİK DE ÖNEMLİ

Dezenfektan ve temizlik ürünleri ile insanların fiziksel sağlığına dikkat etmeye çalıştıklarını vurgulayan Çetin, ruhsal ve zihinsel temizliğin de bu dönemde gerekli olduğunu aktardı. En önemli güç olarak insanların kendisiyle baş başa kalıp, ‘Duygusal Direnç’ ile bu süreci atlatabileceğini belirten Çetin, “Kendimizle olan temasımızı, sabrımızı arttırmalıyız. Bunun için yaşadığımız her duygu için kendimize ve çevremizdekilere şefkat ve hoşgörü gösterebilmek için öncelikle kendimize anlayış göstermeliyiz. Hissettiğimiz duyguları olduğu yerde karşılayıp, hepimizin normal olmayan bu durumda anormal olduğumuzu kabul ettiğimizde, normalleşeceğimizi düşünüyorum. Başkaları ile kurduğumuz ilişkileri dijital ortamlarda duygusal temasımız ile arttırmalıyız. Hatta büyüklerimizi, uzun süredir görüşmediğimiz yakınlarımızı merak etmek ve onlara duyarlılık göstermek de unuttuğumuz bir değerken; onları hatırlamak hem bize, hem onlara iyi gelecektir. Doğa ile kurduğumuz ilişkide ise öğrenecek çok şeyimiz olduğunu hepimiz öğrendik. Doğadaki her türlü canlı ve kaynağa karşı duyarlılığı da öğrenmeye çalışalım” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

YENİ ‘BİZ’LERE DÖNÜŞELİM

‘Her şey eskisi gibi olmayacak’ düşüncesinde bile öğrenilmiş bir çaresizlik olduğunu ifade eden Çetin, “Değişim ve dönüşüm sürecinde yenilikler olsun ve biz sabretmeyi, hoşgörüyü, sahip olduğumuz şeylerin kıymetini bildiğimiz yeni bizlere dönüşelim. İçimizde bir sürü duygusal karmaşa ve yaşadığımız günlerde etkilendiğimiz şeye nasıl tepki verdiğimiz olaya yüklediğimiz anlamla yakından ilişkilidir. Bu anlama göre duygularımızı ve düşüncelerimizi belirliyoruz. Belki bu döneme yüklediğimiz anlamı değiştirmeliyiz. Hepimizin yüreğine şefkat, hoşgörü ve umut kelebeklerinin konduğu özgürce nefes aldığımız alanların sınırsız olduğu bir döneme bir an önce ulaşmayı diliyorum” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!