Serhat TEZCAN/Hürriyet Bursa
Oluşturulma Tarihi: Eylül 03, 2021 16:27
Yaşadığımız coğrafya, şehir, ilçeler ile boş zamanlarımızda bulunduğumuz doğal alanların konumu ile ilgili bilgi sahibi olmamız gerektiğini belirten Bursa Arama Kurtarma (BAKUT) Spor Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Öz, “Sadece bir afet çantası ile afetlerden kurtulamayız” dedi.
Dünyada birçok konuda gelişmeler yaşandığını hatırlatan BAKUT Spor Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Öz, küresel ısınma nedeniyle oluşan kuraklık ve yangınlar, yerkürenin ısınması, levhaların birbirini sıkıştırması, fay hattında oluşan enerji birikimi sonrasında beklenen depremler, doğaya bırakılan sanayi ve kişisel atıklarının toplamında öldürülen yüzlerce canlı ile sonunda hayata etkisi olan biyolojik ve psikolojik sağlık problemleri oluştuğunu kaydetti. Atmosfere salgılanan gazların, azot seviyesindeki inanılmaz seviyede artışı nedeniyle, bizi yakın zamanda bekleyen doğaüstü afetler, seller, hortumlar, tufanlar, hava kirliliği, heyelan, Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer (KBRN) tehditler olduğunu söyleyen Öz, her geçen gün hayatımızı ve sağlığımızı ciddi boyutlarda tehdit eden birçok tehlike bulunduğunu kaydetti.
ŞANSA YAŞIYORUZ
Günlük koşturmanın içerisinde hayatın bilinçlenmeden geçip gittiğine işaret eden Öz “Afet bölgesinde bulunmadıysak şansa yaşayıp gidiyoruz. Ya da bir afet yaşadıysak etkisinden çıkınca hiçbir önlem almadan yaşamaya devam ediyoruz. Fakat unuttuğumuz bir şey var ki elbet bir gün hepimiz bir afet yaşayacağız” dedi.
BİLGİ SAHİBİ OLMALIYIZ
Yaşadığımız coğrafya, şehir, ilçeler ile boş zamanlarımızda bulunduğumuz doğal alanların konumu ile ilgili bilgi sahibi olmamız gerektiğini vurgulayan Öz, “Sadece bir afet çantası ile afetlerden kurtulamayız. AFAD Başkanlığı’nın bilgilendirme paylaşımlarını, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün hava tahminlerini takip etmeliyiz. Aynı zamanda BAKUT Bursa Arama Kurtarma Spor Kulübü Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının afet farkındalık eğitimlerine katılmalı ve sosyal medyadan yapacağı paylaşımları takip etmeliyiz” diye konuştu.
YAPILARA DİKKAT ETMELİYİZ
En büyük afet olarak bildiğimiz ve korktuğumuz deprem dışında, tüm afetlerden korkmamız gerektiğinin altını çizen Öz, “Bilgi sahibi ve hazırlıklı olmalıyız. Hiçbir şey hayatımızdan daha değerli değil. Hasarlı ya da yanlış projeye sahip evimizi yıkmalı, sağlıklı yapılarda oturmalıyız. Dere yatağında bulunan evlerde oturmamalıyız. Şehirden kaçmak için doğa içerisinde bir ev yapacaksak, bölgede yaşayan en bilgili insanlardan gerekiyorsa 100 yıl içinde yaşanmış afetleri sorgulamalıyız. Dağlık alanlarda vadilerin aşırı yağışta sel tehlikesi oluşturacağını unutmamalı ve bu tür yerlere ev yapmamalıyız. Küresel ısınmaya katkı sağlayan koyu renkli çatıların aksine, güneş ısınlarını yansıtıcı açık renkte çatılar kullanmalıyız. Metan gazı salınımı konusunda bilgi sahibi olmalı ve elimizden geldiğince atmosferimizi korumaya çalışmalıyız” dedi.
BİLİNÇLİ YAŞAMALIYIZ
Afete ne mantık, ne de bilgi olarak hiç hazırlıklı olmadığımızı söyleyen Öz, “Bu nedenle arama kurtarma ekiplerinin işi de çoğalan nüfus ile birlikte günden güne yetersiz hal alacaktır. AFAD ve sivil toplum kuruluşları çok değerli çalışmalar yürütse de ülkemizdeki tüm insanlar bilinçli olarak yaşamadığı sürece, kaybedeceğimiz hayatlara engel olamayacağız. Afetler sonucunda can kaybı sıfıra yakın olacak çalışmalar yürütmeli ve gerekiyorsa devlet bu konuda ciddi yaptırımlar uygulamalıdır. Yaşayacağımız başka bir dünya yok. Dünyamızı korumalı ve ona zarar veren şeyleri bilmeliyiz. Bilmiyorsak, öğrenmeli ve bu konuda önlemler almalı, almayanları uyarmalıyız. Bu düşünceyle yaşarsak, birçok afetten korunacağımızın da bilincine varmalıyız” şeklinde konuştu.