Güncelleme Tarihi:
Sibel Gönülkırmaz: Türk Anneler Derneği Bursa Şubesi Başkanı
1980 yında Bursa’da doğdum. Evliyim ve 17 yaşında bir kızım var. İş yaşamımın yakın geçmişi olan finans sektöründe özel bir bankadan ayrıldıktan sonra halen paslanmaz çelik sektöründe faaliyet gösteren aile şirketimizde çalışma hayatıma devam ediyorum. 2010 yılından bu yana Türk Anneler Derneği (TAD) Bursa Şubesi’nin gönüllü bir üyesiyim. 2 yıldır derneğin dönem başkanlık görevini sürdürüyorum.
Koronavirüs dolayısıyla 2.5 ay gibi bir süreyi karantinada yaşadık. Türk Anneler Derneği (TAD) Bursa Şubesi olarak bu süreci nasıl geçirdiniz?
Tüm dünyada olduğu gibi bizlerde evlerimizde korunaklı kalarak karantina dönemini yaşadık. Her ne kadar yasaklar yavaş yavaş bitmiş olsa da, alınan kararlara uymaya devam ediyoruz. Türk Anneler Derneği Bursa Şubesi olarak tüm dünyada etkisini gösteren COVID-19 hakkinda bizlerde üyelerimizi, dernek bünyemizde eğitim bursu alan ögrencilerimizi ve ailelerini bilinçlendirme paylaşımları ile çeşitli bilgilendirmeler yaptık. Bu süreçte sağlıkla evlerinde kalmaları için “Evde Kal Türkiye” çağrılarına bizde dernek olarak destek olmaya çalıştık.
Bundan sonraki süreçte Sivil Toplum Kuruluşları’nın çalışmalarını ve toplumdaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bundan sonraki süreçte, küresel düzeyde çok ciddi bir durum gösteren COVID-19 ile mücadelede, sivil, kamu, özel sektör ve STK’lar gibi tüm kesimler dayanişma ve işbirliği içinde olmalıdır. STK’lar bu dayanışmaya bundan sonra ki süreçte de destek olmalılar. Amaçları topluma hizmet olan sivil toplum kuruluşlarının, yeni dönem çalışmaları bu yönde sürdürülmelidir diye düşünüyorum.
TAD Bursa Şubesi olarak yaz ayları içinde aldığınız kararlar, planlar, projeler var mı?
Bursa Şubesi faaliyetlerini her yıl eylül ayında başlatır ve haziran ayında sonlandırır. Malum süreç dolayısıyla hayata geçiremediğimiz projelerimizi, önümüzdeki dönemin (2020 Eylül) yeni projeleri ile birleştirecek ve faaliyetlerimize yeniden devam ediyor olacağız.
Peki kaçıncı yılınızı geride bıraktınız, dönem içinde yeni üye alım töreniniz olacak mı?
Türk Anneler Derneği Bursa Şubesi bu yıl 33. yılında. Her yıl yeni gönül dostlarımızla birlikte büyümeğe ve topluma katkı sağlamaya devam ediyoruz. Derneğimizin gönüllüsü olmak isteyen aday üyelerimiz yönetim kurulumuzun üye alım komitesi iş birliğinde yapılan mülakatlar sonucunda yapılacak değerlendirmeye göre, her yıl olduğu gibi bu yıl da dernek ailemize katılabileceklerdir.
Bu süreç sizi özelinizde nasıl etkiledi, hayatınızda neler değişti?
Elbette beni de herkesi olduğu gibi olumsuz etkiledi. Özellikle İlk dönemlerde nasıl korunacağımızı bilememenin verdiği endişe ve kaygı, sevdiklerimden uzak kalmanın üzüntüsünü yaşadım. Bu dönemde en çok sağlıklı kalabilmenin kıymetini daha iyi anladım. Evde kaldığımız bu süreçte, ailece birlikte bolca zaman geçirip, hobilerimle yeniden buluşmanın keyfini çıkarmaya çalıştım.
Haziran ayı itibariyle başlayan yeni normalleşme sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yeni normalleşme sürecinin bir süre daha böyle devam edeceği kanaatindeyim. Alınan kararlar doğrultusunda, maske, dezenfektan, sosyal mesafe kurallarına uyarak yeni düzene yavaş yavaş geçebileceğimizi ama bunun beklenen hızda olmayacağını düşünüyorum.
Herkesin yakındığı “zamanım yok kavramı” hakkında düşünceleriniz değişti mi?
Zamanım yok! kavramı.. Neye yok, neden yok diye durup bir düşünmek gerekir. Hepimizin gün içinde kullanmış olduğu bu kavram, şu içinden geçtiğimiz günlerde daha iyi anladık ki, aslında altı boş bir kavram... Çünkü her ne kadar zaman akıp geçsede, kontrolü bize ait. Verimli kullanıldığında, “zamanım yok” tanımının gerçek dışı olduğunu düşünüyorum. Zamanın bizi değil, bizim zamanı yönetmemiz gerekir.
İnternet üzerinden yapılan canlı yayınlarla ilgili düşünceleriniz neler?
Pandemi sürecinde “Evde Kal” çağrılarıyla ülkece evde kaldığımız karantina günlerinde, sosyal mesafe artarak birbirimizden uzaklaşmak durumunda kaldık. Bu süreçte internet üzerinden yapılan canlı yayınları amacına yönelik olduğunda keyif alarak takip ettim ve ediyorum. İnsanları biraraya getiriyor olması, alışık olduğumuz yüz yüze iletişimin dışında online iletişim, yeni bir dönem olarak hayatımızda yerini aldı.
Koronavirüsten sonra teknolojik ve ekonomik gelişmelerde yeni dünyaya adım atacağımız çokça söyleniyor, bu konuda sizin düşünceleriniz neler?
Karantina döneminde deneyimlediğimiz ve yeni düzende de teknolojik gelişmelerin insan hayatıyla bütünleşmesi, bilinen düzenin aksine, bir takım kolaylıkları hayatımıza getirdi. Örneğin, ülkemizde olmasa bile, Çin başta olmak üzere drone kullanımının dünyanın bir çok ülkesinde %50 artış gösterdiği söyleniyor. Bir başka örnek, ülkemizde birçok mağaza online alışveriş için hızını arttırmış durumda. Fiziki koşullarda hizmet veremeyen birçok sektör, online platformları kullanmaya hızlı bir şekilde geçiş yaptı. Birçok kurum, Zoom, Dropbox, Slack gibi digital iletişim programları sayesinde bizlere uzaktan da çalışabilme imkanı sağlıyor. Bu değişimler ve yenilikler hızla büyümeye devam ediyor. Bundan sonraki süreçte de bizlere hızlı çözüm sunan bu teknolojik anlamdaki gelişmeler, hepimize yeni alışkanlıklar kazandıracak gibi duruyor. Ekonomik anlamda ise, tüm dünyanın evlerine kapanmasının ülkeler üzerinde ciddi bir ekonomik daralmaya yol açtığını haber kaynaklarından takip ediyoruz.. Ülkemiz koşullarında da bir daralma söz konusu. Daha önce hiç tecrübe etmediğimiz bir krizle mücadele ediyoruz. Alınan önlemlerle birlikte izlenecek yol ve sonuçlarını görebilmek şu günler için bilinmezlik taşıyor.
Bu yaz tatil yapma konusunda şuan gündemde olan konulardan, tatil planlarınızda virüs nedeniyle değişiklik yaptınız mı?
Bu yaz tatil planımızı ailece, (yasaklar doğrultusunda) COVID-19 gerçeğine göre düzenlemeyi düşünüyoruz. Kalabalık ortamlardan uzak, tedbirli bir şekilde dinlenip, sağlıkla evlerimize dönebilmeyi umuyoruz. Kalın sağlıcakla.