MÜSÄ°AD BaÅŸkanı Olpak:Türkiye’de iÅŸler yavaÅŸ yürüyor

Güncelleme Tarihi:

MÜSİAD Başkanı Olpak:Türkiye’de işler yavaş yürüyor
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 28, 2017 14:19

MÜSİAD Başkanı Olpak:Türkiye’de işler yavaş yürüyor

Haberin Devamı

Yavuz YILMAZ/Ä°NEGÖL (Bursa), (DHA- MÃœSÄ°AD’ın, SAMEKS Satın Alma Müdürleri Endeksi Åžubat Verisi toplantısı Bursa’nın Ä°negöl Ä°lçesi'nde yapıldı. MÃœSÄ°AD Genel BaÅŸkanı Nail Olpak, Türkiye'de iÅŸlerin yavaÅŸ yürüdüğünü söyledi.Â
Marrion Hotel’de toplantıda konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, MÜSİAD olarak iş dünyasının nabzını tutmak adına geleceğe yönelik tahminlerin tutulduğu SAMEKS endeksi çalışmasını yürüttüklerini belirterek, şöyle dedi:
"Yaşanan yaşandı, biz iş dünyası olarak bugüne bakmak, yarına bakmak isteriz. Mart ayında, Nisan ayında işler nasıl gidecek bunları bilmek isteriz, geleceğe olabildiğince garantili bakmak isteriz. SAMEKS ile bunu yapmak istiyoruz. Şirketlerde geleceği kim takip ediyor; Satın alma müdürleri. Çünkü onlar müşterilerden gelen sipari, stok, istihdam ve üretim imkanlarına bakıp yeni mal siparişlerini verir. Biz de bu endeksi oluştururken onlara soruyoruz. Her ayın 20-22’si arasında danışman hoca ve ekonomi birliklerimizden oluşan 1100 firmalık havuzumuz birer birer aranarak sorular soruluyor. Hizmet sektörüne 5, sanayi sektörüne 6 soru sorup bu cevapları kamuoyu ile paylaşıyoruz."
Olpak, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olarak Şubat endeksine bakıldığında bileşik endeksin 5 puan attığını kaydederek, şöyle devam etti:
"Bu endeks 50’nin üzerine çıkmış ve bu sonuca göre pozitif hal almıştır. Hizmet sektörü önemli yol tutmuş. 52.8 puana ulaşarak 7 puan artış sağlamış. Sanayi sektöründe 1.4 puan gerilemiş ama 50.2 seviyesini korumuş. Hizmet endeksi son 4 ay içerisinde 50 puanın altındaydı. İlk defa Şubat ayı ile 50 puanın üzerine çıktığını görüyoruz. Sanayi sektöründe ise gördüğümüz hareketlilik devam ediyor, hala 50’nin üzerinde oluşu bizi umutlandırıyor. Sanayi sektöründe Ekim ayından beri süren düşüşün bir sonuna geldiğini de görüyoruz. Alt sektörlerle ilgili değerlendirmelerde bulunmak isterim. Sanayi sektörü endeksine baktığımızda bir önceki aya göre 1.4 puan azalma nerelerden gelmiş? Üyelerimizin Satınalma müdürlerinin verdiği cevaplara göre yeni siparişler 1.4 oranda azalmış, satınalım 2.5 istihdam da 1.3 puan azalmış. Üretim alt endeksi ise yatay olarak seyretmiş. Üretimin kendisi 1 ay önceye göre değişmemiş 49,8 oranında kalmış. Yeni siparişler 47.6’da. Satınalımlar da buna bağlı olarak 2.5 puan azalmış ama buna rağmen 57 oranında. Nihai mal stoku da 1.8 puan azalmış. Tedarikçilerin teslimat süreleri 2.1 azalmış. Bu da olumlu bir durum."
"İSTİHADAM SEFERBERLİĞİNE HERKES SAHİP ÇIKMALI"
MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, dünya ekonomisinde hala finans odaklı bir ekonomi yönetiminden söz edildiğini, herkesin gözünün ABD'den gelecek haberlerde olduğuna dikkat çekerken, şöyle devam etti:
"Nasıl bir yol izleyecek? FED Amerika Merkez Bankası nasıl bir yol izleyecek? Faizler ne olacak?" diye  garip sistemde devam ettiklerini anlattı. Olpak, "FED, yakın zamanda faiz artırımına yönelik sinyaller veriyor. Avrupa bölgesine baktığımızda satın alma müdürlerinin oranları 55.5 oranına gelmiş. Bu son 6 yılın en yüksek rakamı dış ticaretimiz ekonomiyi belirleyen en önemli etkenlerden birini oluşturuyor. Dış ticaret açığımız 2016’da 55.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2015-16 rakamları yatay seyretti. Bunun artmamış olmasını olumlu değerlendiriyoruz. Kasım ayı işsizliği yüzde 12.1 oranında. Bu noktada iş dünyasının istihdam seferberliğine hepimiz sahip çıkmalıyız."
"ÖÇ ALMA PEŞİNDE DEĞİLİZ"
Bugünün 28 Şubat olduğunu hatırlatan ve 28 Şubat postmodern darbesinin en büyük mağdurlarından biri olan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı rahmet andıklarını kaydeden Olpak, "Hatırlamak bile istemediğimiz bir tarihin 20’nci yılındayız. Hiçbir zaman bir öç alma peşinde değiliz ama şirketlerimizin fişlendiği, ev ve işyerlerimizin gece yarıları çilingirle açıldığı günleri unutmadık, unutmayacağız. Yıllarca biriktirdikleriniz de bir istikrarsızlık sonucu elinizden gidiyor" dedi.
Olpak, 28 Şubat ve 15 Temmuz’un bunun örnekleri olduğunu söyledi. Türkiye’nin böyle meselelerle kaybedecek zamanı olmadığını vurgulayan Olpak, “Millet bunu 16 Temmuz sabahı net bir şekilde dünyaya gösterdi. Bizim de iş dünyası olarak köklü çözümlere ihtiyacımız var. Bu gibi sorunların meydana gelmeyeceği yapısal çözümler gerekiyor. Önümüzdeki günlerde bir referandum süreci ve anayasa değişikliği ile karşı karşıyayız. Bu konuda bize soruyorlar, anayasadan size ne diyorlar. Haklı ya da haksız değil ama bu soruya cevap bulmak mecburiyetindeyim. Mevcut sistem arızalı. Biz MÜSİAD olarak temel konulardaki bakışlarımızı iyi analiz eden bir kurumuz. Cumhurbaşkanımızın ilk defa halk tarafından seçildiği süreçte söylediğimiz bir şey var, Türkiye’de kuvvetler ayrımı sistemi var. Kuvvetler ayrılığından çok kuvvetler karmaşasıyla karşı karşıyayız. Bundan dolayı da Cumhurbaşkanının ilk defa millet tarafından seçilme sürecinin başında o kuvvetler karmaşası olarak uygulanan sistemin değişmesi gerektiğini ifade etmiştik. O günden bu güne bunu ifade etmeye gayret ediyoruz. Sürdürülebilirliği sağlamalıyız."
"Ä°ÅžLER YAVAÅž YÃœRÃœYOR"
Olpak, "İş yapma kolaylığı endeksi" adı verilen bir istatistik bulunduğunu, Türkiye'nin burada 190 ülke arasında Türkiye’nin 79’uncu sırada olduğu anlattı. Olpak, şöyle dedi:
"İnşaat alma kolaylığında 102, dış ticarette 70, elektrik bağlatmada 58, kredi alma kolaylığında 82, iflas durumunda karşılaşılan olayların halledilmesinde 126’ncı sırada. Bu işlerin yavaş yürüdüğünü işaret eden bir endeks. Yatırım yapmak yarı deli bir iş. Öyle bir aşk olmazsa bu engeller içinde daha fazla yatırım yapmanız için kendinizi paralamanıza hiçbir gerekçe yok, paraladığınızda da işler yavaş yürüyor. Yavaş ilerleyen bir sistemden en çok etkilenen kesim iş dünyasıdır. Verimsizlik iş dünyasını batırır, işini zamanında yapamamak rekabetçiliği katleder. Dünya genelinde çok hızlı gelişimler var. Böyle bir dönemde biz hala hantallığı konuşuyoruz, bu kabul edilecek bir durum değil. Biz kararların çabuk alınması, işlerin daha hızlı yürümesini istiyoruz. Öngörü istiyoruz. Dolar ve Euro bir dönem 1,5 yıl süreyle gün gün ne olacağı açıklanmıştı. Sonra o dönemin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı arasında tartışma yaşandı, ciddi bir hükümet krizi ile karşı karşıya kaldık. Ondan sonra dolar 687 liradan bin 700 liraya ulaşmıştı. Ben, böyle bir sürece girmek istemem. İşyerini kapatan binlerce işveren arasında olmak istemiyoruz. Ggeleceğimize sahip çıkmalı, vereceğimiz kararlarda dikkatli olmalıyız."

FOTOÄžRAFLI

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!