Güncelleme Tarihi:
BURSA, (DHA)- TÜRKİYE Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı” dolayısıyla yaptığı açıklamada sorunlarının acil çözüm beklediğini söyledi.
Milli birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan önemli bir süreçten geçildiğine dikkat çeken TGK Genel Başkanı Kolaylı, açıklamasında, ülke olarak terörün neden olduğu acılarla dolu, önemli günler yaşandığını ve tarihe geçecek gelişmelere tanıklık edildiğini söyledi. Bu ortamda medyanın çok önemli bir işlev üstlendiğini ve halkın haber alma özgürlüğü doğrultusunda fedakârca görev yaptığını vurgulayan Kolaylı, “Darbe gecesi Türkiye için taşıdığı büyük önemi kanıtlayan ve darbe girişimine milletimizle birlikte karşı duran medyamız, sorunlarının çözümünü beklemektedir.Dayanışma günü olarak kutladığımız ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı’ nedeniyle, çözüm bekleyen sorunlarımızı kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Çünkü sektörümüzde yaşanan sorunların bir an önce çözümlenmesi, demokrasimizin gelişmesi açısından büyük önem taşımaktadır” dedi.
Türkiye’nin medya alanında kapsamlı bir değişime, yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu kaydeden Kolaylı, şöyle devam etti:
“Özgürlüklerden çalışma koşullarına, mesleki standartlardan yasal düzenlemelere kadar bir dizi yenilik, geniş katılımlı çalıştaylar dizisi ile belirlenmeli ve uygulamaya konulmalıdır.
Meslektaşlarımız yazdıkları yazılar ve yaptıkları haberler konusunda uzun yıllar hep özgür olma mücadelesi vermişlerdir. Ülkemiz medyası özellikle 12 Eylül döneminde büyük baskılar yaşamıştı. Gazeteciler ne yazık ki günümüzde de; yazdıkları yazılar, yorumlar ve haberler nedeniyle yargılanabilmektedir. Bu durumun sona erdirilmesi ve basın özgürlüğünün gerçek anlamda sağlanması için özgürlükçü bir basın yasasına ihtiyaç duyuyoruz. Son dönemde tutuklanan, ancak terör ve darbe girişimi ile ilgisi olmayan meslektaşlarımızın durumu da belirsizliğini korumaktadır. Yaşadığımız süreçte kurunun yanında yaş da yanmamalı, suçlu ile suçsuz birbirinden çok iyi ayrılmalıdır. Terör örgütleriyle ve darbe girişimiyle ilgisi olmayan meslektaşlarımızın serbest bırakılmaları ve tutuksuz yargılanmaları en büyük arzumuzdur.
Öte yandan, 10 Ocak 1961, basında çalışanların haklarına ilişkin 212 sayılı yasanın uygulanmaya başlandığı gündür. Bu yasa, basın emekçilerinin sigortalı çalışmasını, işten çıkarılmaları durumunda ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesini, yıllık ve haftalık olmak üzere belirlenen tarihlerde izin yapmalarını ve belki en önemlisi de gazetecilik faaliyetlerini özgürce yürütmelerini güvenceye bağlamaktaydı.
Ancak günümüzde meslektaşlarımız çalışma ve yaşama koşulları ile mesleki yeteneklerini geliştirme ve mesleklerini özgürce yapma olanakları bakımından 10 Ocak 1961’den daha iyi haklara sahip değildirler. Bu nedenle meslektaşlarımız açısından bir bayramdan da söz edemeyiz. Hep tekrarladığımız gibi 10 Ocak’lar ve 24 Temmuz’lar bizim için bayram günü değil, dayanışma günleridir.
Unutulmamalıdır ki; Basın özgürlüğü ve basın özgürlüğünü de kapsayan ifade özgürlüğü, çağımızda demokratik yaşamın olmazsa olmazıdır. Özgür basın, demokrasinin yaşamasını ve gelişmesini sağlayan kurumların başında gelmektedir. Halkın sesi olma görevini üstlenen bağımsız ve özgür basın, düşünce özgürlüğünün de en etkili aracıdır. Çağdaş demokratik toplumlarda halkın haber alma hakkı basın ve ifade özgürlüğüyle mümkündür”
FOTOĞRAFLI