Güncelleme Tarihi:
Enver Fatih TIKIR/BURSA, (DHA)- AZERBAYCAN vatandaşı, akut karaciğer yetmezliği bulunan Ahıska Türkü Yağmur İbrahimova (6), Uludağ Üniversitesi'nde, uygulanan 'plazmaferez' tedavisiyle nakil gerekmeden sağlığına kavuştu. Sosyal güvencesi olmayan küçük Yağmur'a üniversite sahip çıkarken, bu yöntemin Türkiye'de ilk kez bir çocuğa uygulandığı belirtildi.
Bursa'da 15 gün önce rahatsızlanması üzerine ailesi tarafından Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen Yağmur İbrahimova'ya akut karaciğer yetmezliği teşhisi konuldu. Yağmur, kısa sürede karaciğer komasına girdi ve beyninde fonksiyon bozukluları ortaya çıktı. Acil karaciğer nakli gereken ancak sosyal güvencesi bulunmayan Ahıskalı, Azerbeycan vatandaşı Yağmur'a, Uludağ Üniversitesi sahip çıktı. Yağmur, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Bu arada, bir fabrikada işçi olan baba Eyvaz İbrahimova'nın karaciğerinden kızı Yağmur'a nakledilmek üzere parça alınması için hazırlıklara başlandı. Küçük Yağmur ise nakil operasyonuna kadar geçen süreçte uygulanan destek tedavilerine cevap verdi. Türkiye'de ilk kez akut karaciğer yetmezliği olan bir çocuğa uygulanan 'plazmaferez' tedavisi ile karaciğeri ve kanı zararlı maddelerden temizlenen Yağmur, organ nakline ihtiyaç duymadan hayata tutundu.
Yağmur'un doktorlarından, Uludağ Üniversitesi Çocuk Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Özkan, Yağmur kendilerine geldiğinde binlerle ifade edilebilecek olumsuz değerleri olduğunu, nakil ihtiyacının hayati önem taşıdığını belirtti. Prof. Dr. Özkan şunları söyledi:
"Yağmur'un Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tanısının konulduğu andan itibaren ekip olarak devreye girdik. Ahıska Türkleri ne yazık ki çocuk da olsalar yasal olarak sağlık sigortası kapsamına girmedikleri için büyük bir sıkıntı ortaya çıkıyor. Çünkü nakil çok pahalı bir işlem ve devletin bunu kabul edip karşılayabilir olması gerekiyor. Biz bu süreçte Uludağ Üniversitesi Organ Nakli Ekibi ile bağlantı kurduk. Ekiplerimiz gerekli temasları kurdular ve nakil için gerekli hazırlıklara başladık. Yağmur'un babası da karaciğer donörü olarak hazırlandı. Operasyonun gerçekleşeceği zamana kadar hastamızın beyin fonksiyonlarının ve karaciğer fonksiyonlarının korunabilmesi için destek tedavilerine başladık. Bu destek tedavilerinin en önemlisi, Türkiye'de bizim bölümümüzün ilk kez uygulamaya soktuğu 'plazmaferez' denilen yöntem oldu. Bu yöntem ile karaciğerde zararlı etki oluşturabilecek bütün maddeler vücuttan uzaklaştırıldı. Yağmur ilk geldiğinde, solunum desteği vermek zorunda kaldığımız ve karaciğer kaynaklı beyinle ilgili fonksiyon bozukluğu olan bilinci kapalı bir çocuktu. Ancak bütün bu destek tedaviler sonunda 3'üncü günden sonra yavaş yavaş düzelmeler başladı. Hastamız şimdi gayet iyi durumda. Biz ona şefkat, merhamet gösterdik, o da iyileşerek bize karşılık verdi. Karaciğer fonksiyonları nakle ihtiyaç kalmadan normale döndü."
Tedavinin bundan sonraki süreci ile ilgili bilgiler veren Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Taner Özgür ise "Hastamız şu anda gayet iyi durumda. Karaciğer nakline gerek kalmadı. Biz de çok mutluyuz. Şu anda hastalığı oluşturan sebepler üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Hastalığın tekrarlanıp tekrarlanmayacağı bu çalışmaların ardından daha net görülecektir. Yağmur bir süre daha gözetimimiz altında kalacak" dedi.
FOTOĞRAFLI