İyi bayramlar

Şimdi bunun bir bayramla kutlanma zamanı. Her oruç döneminin bir şenlikle sonuçlandırılması neredeyse bütün toplumlarda görülen bir gelenek. ramazan da bunun dışında kalmayan bir uygulama. Biz oruç ayını daha Bayram ile sonlandırıyoruz. Ramazan, “elveda” derken geride son hediye olarak bayramı bırakıyor. Türk toplumu, bu anlamlı hediyeyi maziden beri kendisine ikram edilen şeker, lokum gibi algılamış. Öyle ki, bu algılamadan dolayı da “Şeker Bayramı” demeyi bile uygun görmüş. Şeker Bayramı’nın sıradan bir tatil dönemine indirgenmiş olmasına itirazım tam bu noktada düğümleniyor. İçi boşaltılmış bir bayram ne kadar bayram sayılabilir? Cep telefonu ile gönderilecek kuru mesaj ile nasıl bir bayram coşkusunu paylaşmaktan söz edebiliriz ki?
***
Ramazan bayramının toplumsal dayanışma için önemi çok büyüktür. Geleneksel olarak kahvaltıyla başlayan ve devam eden bu günlerde, tüm aile bir arada olduğu için sofralar her zamankinden daha çeşitli yemekler içerir. Babaannelerin böreklerini, ev yapımı tatlıları ve özel pişen yemekleri reddetmek bazen büyüklere saygısızlık gibi de algılanmakta veya bu mazeretin arkasına sığınarak aşırı yemek yenilebilmektedir. Ramazan ayı iftar yemeklerinde sofraların zenginleşmesi, porsiyonların artması, yavaşlayan metabolizma ve hareketsizlik nedeniyle kilo alan kişiler bayramda daha dikkatli olmalılar. Şeker Bayramı olarak da isimlendirdiğimiz bu dönemin en büyük özelliği bayramlaşmaya gelen dostlara ikram edilen tatlılar, çikolatalar ve şekerlerdir.
İnsan metabolizması karmaşık bir sistemdir. Dışarıdan ihtiyacı olan her şeyi dengeli vermemiz gerekir ki tüm metabolik süreçler normal görevlerini yerine getirebilsin. Dolayısıyla günlük ihtiyacı olan enerji, protein, vitamin ve mineraller yeterli ve dengeli bir şekilde alınmalıdır. Tabii ki “Geleneksel yemeklerden vazgeçin, hiç şekerli gıda tüketmeyin” mesajı bayramda acımasız olacaktır, fakat önemli olan neyi, ne kadar, nasıl, ne zaman tükettiğinizdir.
***
Ramazan Bayramı, aslında en çok çocukların büyük heyecanla bekledikleri bayramdır. Bayram sabahı büyüklerin elini öptükten sonra heyecanla beklenen cep harçlıkları,hediyeler ve birbirinden güzel şekerlemeler, çikolatalar. Ama bir yandan da tehlike çanlarının çalıp da sesinin duyulmadığı bir dönem. Çocukların beslenmesi yetişkin beslenmesinden daha duyarlı bir konudur. Özellikle büyüme ve gelişme döneminde, ağız ve diş sağlığı, beslenme alışkanlıklarından etkilenir. Aşırı şeker, şekerli ürünler tüketilmesi çocukların dişleri açısından sakıncalıdır. Sürekli şeker ve tatlı tüketilmesi çocukların açlık duygusuna engel olarak ana yemekler ve aralarda olması gereken sağlıklı atıştırmaları reddetmelerine sebeptir. Çocukların, şeker ve çikolata yerine sütlü tatlı ve meyve yemeleri sağlanabilirse daha doğru bir yol çizilmiş olunur. Bunun için bayramdan önce çocuğunuzla konuşun ve sınırlı miktarda çikolata ve şekere izin verebileceğinizi söyleyin. Tamamen yasaklamak çocuğun gizli yemesine neden olacaktır.

DOSTLARI ZİYARET ETMEK

Gerçek dostlar ramazanın güzelliklerini vicdanlarımıza ve ruhumuza taşımaya devam ederken, çevremizdeki insanların gerçek dostluklarını da sınama imkanı veriyor. Peki çevremizdeki insanların içinden gerçek dostlarımızı ve arkadaşlarımızı nasıl belirleyeceğiz? Çoğumuz bu sorunun cevabını bilmez. Ellerinde güç kuvvet olduğu zaman etraflarını saran herkesi dost bilirler, insanlara zulüm etmeyi bir erdem olarak görürler. Aynı insanlar güç ellerinden gidince söylenmeye başlar “gerçek dostlarımı şimdi tanıdım”. “Geçmiş olsun” demekten başka elimizden ne gelir? Oysa gerçek dostları ararken elbette ki düsturumuz Mevlana’nın “hatasız dost arayan dostsuz kalır” ilkesi olmalı. İnsanların kusurlarına takılıp kalmamalıyız. Güzel davranışlar sergileyerek onların kötü hallerini iyiye çevirmeye çalışmak gerçek bir arkadaş avcısının ayracıdır. Hatasız dost vitessiz arabaya benzer’, ne geri ne ileri gider! Beni kızılderililerin bir sözü hep düşündürmüştür: “Düşmanımı iyi beslemeliyim, güçlü kuvvetli olmalı ki; onu yendiğimde gururlanabileyim.” İyi arkadaş iyi dost bizim için her zaman bir muammadır. Çok azımıza nasip olan bir bahtiyarlıktır. Gerçek dostlarınızla nice bayramlara

ZİYARETLERDE YÜRÜYÜN

Geçmişten günümüze kadar bayramlarda özellikle ailenin bir arada olması ile ikramlar artmış ve zenginleşmiştir. Bununla birlikte hazırlanan yemeklerin sayısı artmış ve bayrama özel olarak hazırlanmıştır. Bu nedenle bayram sofralarında şunlara dikkat edilmeli:
- Aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar veya meyve tatlısı tercih edilebilir.
- Fırınlama, buğulama, haşlama yöntemleri ana yemeklerde kullanılabilir.
- Günlük sıvı ihtiyacımız, her zaman karşılamalıyız. Ortalama olarak 2 litre sıvı tüketimi sağlığımız açısından faydalıdır.
- Günlük yaşantımızda ne yazık ki spor ve fiziksel aktivite kavramları bize hâlâ uzak, özellikle Ramazan ayında metabolizmanın düşmesi ile hareketlerimizi daha da azaltarak tembel bir vücuda sahip duruma gelebiliyoruz. Bu sebeple bayram ziyaretlerinde yakın mesafeler için araç kullanmak yerine yürüyerek gitmeyi tercih edin.
İyi bayramlar