İşte ihracatımızın yeni yol haritası

Koronavirüs salgını ülkeler arasındaki ticareti olumsuz etkiledi. Sınırların tamamen kapandığı, hayatın durma noktasına geldiği bu dönemde ihracat da geriledi. Türkiye ihracatının lokomotif kentleri arasında yer alan Bursa’da bu durumdan payına düşeni aldı. Kentimizden geçtiğimiz yıl Mayıs ayında 1 milyar 447 milyon dolar ihracat gerçekleştirilirken, bu yıl aynı dönemde yüzde 60,25 düşüş yaşandı ve 575 milyon dolarlık ihracata imza atıldı.
Bursa’dan yapılan ihracatta pandemi döneminde en büyük düşüş otomotiv sektöründe görüldü. Geçen yıl 809 milyon dolarlık otomotiv ihracatı, bu yıl 261 milyon 898 bin dolar olarak gerçekleşti. Diğer büyük düşüşler ise 150 milyon dolardan 50 milyon dolara gerileyen hazır giyim ve konfeksiyon, 111 milyon dolardan 39 milyon dolara düşen tekstil ve hammaddeleri sektörlerinde yaşandı.
Yılın ilk 5 aylık performansına baktığımızda da çarpıcı rakamlar ortaya çıkıyor. Geçen yılın ilk 5 ayında Bursa’dan 6 milyar 422 milyon dolarlık ihracat yapılırken, bu yılın aynı döneminde 4 milyar 579 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti. Bu dönemde yüzde 28,7 oranında gerileme yaşandı.
İller bazındaki rekabet ise sürüyor. İlk 5 aylık dönemde İstanbul, 24 milyar dolarlık ihracat oranı ile ilk sıradaki pozisyonunu korudu. Bursa, 4 milyar 579 milyon dolar ihracat ile ikinci; Kocaeli 4 milyar 545 milyon dolar ihracat ile üçüncü sırada yer aldı.
Önümüzdeki dönem için Bursa iş dünyası temsilcilerine ‘Bursa ihracatı nasıl kurtulur?’ diye sorduk. Bu yazı dizisiyle krizi fırsata çevirip, önümüzdeki dönemde fark yaratmak adına yapılan çalışmaları ve öngörülerini derledik.

Uludağ İhracatçılar Birliği (UİB) Koordinatör Başkanı Baran Çelik, ihracat rakamlarına dikkat çekerek, Bursa olarak geçen yıl ulaşılan 15 milyar dolarlık ihracatın bu yıl uzağında kalınacağını kaydetti. Küresel bir sorun yaşandığını vurgulayan Çelik, salgın nedeniyle Türkiye’deki belli başlı sektörlerde üretimin ve başlıca pazar konumundaki AB ülkelerinde de hayatın durma noktasına geldiğini hatırlattı. Bu nedenle daha önce görülmemiş oranlarda ihracat düşüşü yaşadıklarını ifade eden Çelik, salgın öncesi üretime dönülmesinin zaman alacağını aktardı.
Beklentiler yönünde ilerleme yaşanması durumunda Eylül ayı ile birlikte büyük ölçüde normalleşmenin sağlanmış olacağını söyleyen Çelik, “Ancak burada önemli olan bizdeki üretimin başlaması kadar ihracat pazarlarımızdaki talebin de normale dönmesi. Dolayısıyla başta AB olmak üzere tüm ihracat pazarlarımızı yakından takip ediyoruz” diye konuştu.

DESTEK PAKETLERİNE KATKIMIZ OLUYOR

Sürecin başından bu yana UİB bünyesindeki 5 sektörel birliğin, çatı kuruluşu TİM ile yakın çalışma içerisinde olduğunu açıklayan Çelik, “Açıklanan destek paketlerinde bizim de katkımız bulunuyor. Paketlerin iyileştirilmesi ve revize edilmesi yönünde de gerek TİM ile gerek Ticaret Bakanlığımız ile sürekli temas halindeyiz. Sürecin henüz başında UİB ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde Bursa’da faaliyet gösteren 80’den fazla iş dünyası ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile koronavirüs sürecinde ‘İstihdamı Koruyalım’ çağrısında bulunduk. Salgının en yoğun yaşandığı dönemde uzaktan çalışma sistemine geçerek; hem iş süreçlerinin aksatılmamasını sağladık, hem de çalışanlarımızın sağlığını koruduk. Bu dönemde ayrıca OİB desteği, OİB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve İTÜ Arı Teknokent işbirliği ile sağlık çalışanlarımız için yüz koruyucu siperlik üretimi gerçekleştirildi” şeklinde konuştu.

SANAL FUAR DÜZENLEMESİ

Nerdeyse yılın ilk yarısındaki tüm fuar, heyet, konferans ve faaliyetlerin iptal edildiğini anımsatan Baran Çelik, yılın ikinci yarısına odaklandıklarını kaydetti. İkinci yarıda tüm hedef pazarlara yönelik organizasyonlara başlamayı hedeflediklerini belirten Çelik, “Salgının seyrine göre tamamını olmasa da faaliyetlerimizin önemli bir bölümünü gerçekleştirip, ihracatçılarımızı hedef pazarlardaki muhatapları ile bir araya getirmeye çalışacağız. Tabi burada ‘Ulusal ve uluslararası seyahat kısıtlamaları ne ölçüde gevşetilecek? Yılın ikinci yarısında salgın hangi ülkelerde daha etkili olacak?’ Bütün bu gelişmeler de rol oynayacak. Ayrıca sanal fuar ve heyet düzenlenmesi yönünde de bazı çalışmalar devam ediyor. Yaşanacak gelişmelere göre bu konuda daha ciddi adımlar atacağız” dedi.

BURSA GÜÇLÜ KONUMDA

Daha önce görülmemiş ölçüde ve büyüklükte küresel bir sorun yaşandığını yineleyen Çelik, bu nedenle yerel ölçekte yapılabileceklerin sınırlı olduğunu savundu. Bursa’nın otomotivin yanı sıra tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon, makine ve aksamları, mobilya ve gıda gibi sektörlerinde çok güçlü bir konumda yer aldığına işaret eden Çelik, “Bursa’nın bu güçlü konumu bu süreç sonrasında da artarak devam edecektir” diye konuştu.

ÜRETİM VE TÜKETİM MERKEZLERİ YAKIN OLACAK

Salgın sonrası dönemde üretim ve tüketim merkezlerinin birbirine daha yakın olacağı, Çin ve Güneydoğu Asya’daki üretim yoğunlaşmasının azalacağı yönünde çalışmaların da bulunduğunu belirten Çelik, “Bu durum Avrupa’nın yanı başında yer alan ülkemiz için yeni fırsatlar ortaya çıkarabilir. Bu gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Ancak salgın ile ilgili en önemli reçete bugün itibariyle salgının tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınmasıdır. Firmalar bir şekilde üretime başladılar ve zamanla üretim normale dönecek. Şiddetli bir ikinci ve üçüncü dalga salgın yaşanmadığı takdirde, zaman alsa da tüm sektörlerde taşlar bir süre sonra yerine oturacaktır. Bu nedenle küresel çapta salgının tekrarlanmaması en önemli temennimiz” dedi.

MOTİVASYONUMUZU GÜÇLÜ TUTUYORUZ

Yaşanan olumsuzlukların atlatılması adına izleyecekleri yolu da açıklayan Çelik, “Daha fazla çalışarak, yeni ve alternatif pazarlara daha çok odaklanarak, sanal ticaret heyetleri düzenleyerek, dijitalleşme ve e-ticarete daha fazla yatırım yaparak, devletimiz ve TİM ile koordineli çalışarak bu süreci aşabiliriz. Bu doğrultuda biz, UİB olarak motivasyonumuzu güçlü tutuyoruz. İhracatçılarımızın bu zorlu süreci en az hasarla atlatması için yoğun çaba göstermeye devam edeceğiz” diye konuştu.