İşte Bursaspor'un kurtuluş reçetesi

Futbol Konseyi’ne şu iki soruyu yönelttik:

1- Samet Aybaba’nın teknik direktörlük koltuğuna oturmasının ardından Bursaspor’a nasıl katkı sağlar?
2- Bursaspor yönetimi, son iki sene düştüğü durumu yaşamaması için nasıl hamleler yapması gerekir?

Prof. Dr. Sinan ÇAVUN 

AYBABA’YA OLUMLU BAKIYORUM AMA...

ÖNCELİKLE Samet Aybaba, Bursaspor camiasına hayırlı olsun.
Süper Lig’in tecrübeli hocalarından olan Samet Aybaba, özellikle genç futbolcuları ön plana çıkarma konusunda yetenekleri olan bir hoca.
Sivasspor’da, nispeten sınırlı sayılabilecek bir kadroda başarılı işlere imza attı.
Deneyim ve gençlere verdiği önem en göze çarpan 2 artısı gibi duruyor.
Özellikle geçtiğimiz yıllarda alt yapıdan üst yapıya yeni sayılabilecek (Ertuğrul, Furkan, Kubilay daha önceden piyasaya çıkmış futbolculardı) oyuncu dâhil edemediğimizi düşündüğümüzde bu önemli bir katkı sağlayabilir.
Bu bakımdan alt yapıdaki gençlerin bu fırsatı iyi değerlendirmesi, Samet Hoca’nın yeri geldiğinde onlara güvenebilecek bir karaktere sahip olduğunu bilmeleri, ona göre de çalışmaları gerekli.
Samet Hoca ile ilgili olumsuz anlamda söyleyebileceğimiz konu özellikle yabancı transferler konusunda geçmişte Bursaspor ve BJK dâhil birçok kulüpte yaşadığı başarısız tercihler…
Özellikle bir önceki Bursaspor macerasında yapmış olduğu Brezilyalı oyuncu tercihleri, aldığı paralar halen konuşulmakta.
Samet Hoca ile ilgili söyleyebileceğimiz küçük bir eleştiri de yaşı dikkate alındığında, ileriye dönük beklentileri ve hırsları anlamında, deyim yerindeyse “ununu elemiş, eleğini asmış” diyebileceğimiz yıllara gelmiş olması.
Sonuç olarak Samet Hoca tercihine olumlu bakıyorum.
Lakin şimdiye kadar çalıştırdığı kulüplerde ortalama 1.04 yıl çalışan bir hoca için 3 yıllık bir sözleşme yapılması ve alacağı rakam, hele ki gerek ülkenin, gerekse Bursaspor kulübünün yaşadığı ekonomik sıkıntıları göz önüne alındığında biraz düşündürücü…

YENİ YÖNETİM İÇİN 3 ÖNEMLİ MADDE

Seçim sonrası yazımda da belirttim.
Kongre üyeleri ve Bursaspor taraftarının çoğunluğunun istemediği bir yönetim durumundalar.
Bu anlamda yaptıkları her hata, onlara eleştiri ve tepki anlamında geri dönecektir.
En büyük açmazları ekonomik yapı olacak.
Geçtiğimiz iki sezona baktığımızda;
Futbolcuların para alamadığı için idmana çıkmadığı, personelinin aylarca maaşlarını alamadığı, salon sporlarında sıfır çekmiş, pilot takımını küme düşürmüş bir yönetim görüyoruz.
Şimdi bunlara taraftar protestosu da eklenebilir.
Bu anlamda Bursaspor yönetiminin yapması gereken 3 önemli madde mevcut;
- Ekonomik başarı.
- Taraftarın desteğini alıp, onları yeniden tribünlere ve salonlara çekmek.
- Sahada ve salonda sportif başarı…
Birinci ve üçüncü maddelerde hiçbir pozitif katkı yapamayan Bursaspor yönetiminin, bu dönemdeki işleri, geçmiş döneme göre çok daha zor olacaktır.

Fuat KARS

“SABIR” DA TRANSFER ETMELİYİZ

SAMET Aybaba’nın, Bursaspor’da ikinci serüveni başladı. Aybaba’nın, yeşil beyazlı takıma nasıl bir katkı sağlayacağı sorusunu yanıtlayabilmek için görev yaptığı 2007-2008 sezonuna bir göz atmak yeterli sanırım. O sezon, ilk dokuz haftada sadece 7 puan alıp 15’inci sırada bulunan Bursaspor’un başına geçiyor, 34’ncü hafta sonunda takımı 38 puan ile küme düşmekten kurtarıyor. Sonraki sezon ise ilk dokuz haftada 15 puan toplayıp 7’nci sırada yer alan Bursaspor’dan ayrılıyor. Nedeni, son üç karşılaşmadan alınan kötü sonuçlar.
Bursaspor taraftarı sabırlı olursa, Samet Aybaba gerçekten doğru bir tercih... İşini büyük bir ciddiyetle yapıyor, gençleri önemsiyor. Maç yapacağı rakiplerini çok iyi analiz ediyor ve ettiriyor. Korkak futboldan nefret ediyor. Formayı hak eden oyuncuya teslim ediyor. “Ben şöhretim, bana kimse dokunamaz” diyen futbolculara, kulübeye de değil direkt tribüne gönderiyor. Geçtiğimiz sezon lige çıkan Sivaspor’da neler yaptığını gördük...
Aybaba’nın, teknik patron olması özellikle alt yapıdaki gelecek vaad eden gençler için iyi bir fırsat. Onların Türk futboluna kazandırılması, Bursaspor için de iyi bir kazanç.
Tek sıkıntı, beklentinin büyük olması...
Bunun için de yönetimin bir de ‘sabır transfer etmesi’ gerekiyor. Bunu da nasıl başaracak bilemiyorum…

KURTULUŞ REÇETESİ BELLİ

BURSASPOR’un son iki sezonda yaşadığı sıkıntıların bu yıl tekrarlanmaması için alacağı önlemler belli... Yönetim, teknik direktörüne güvenmeli. Alınacak başarısız sonuçlar karşısında tribünlerden gelen çatlak seslere kulağını tıkamalı.
Kurban arayışına girmemeli.
Önceki yıl olduğu gibi bir sezonda beş teknik direktör değiştirmemeli. Mevcut kadrodaki performansı düşük ama maliyeti yüksek olan futbolculardan mutlaka kurtulmalı.
İhtiyaç duyulan mevkilere, maliyeti düşük kumaşı iyi i oyuncuları bulup alınmalı. Alt yapıdaki oyuncuları çok daha iyi değerlendirmeli.
Parasal sorununu da bir şekilde çözmeli. Bunun için de, Timsah Arena’yı çok iyi kullanmalı. Çevresindeki güvenlik bariyerlerinin kaldırılıp mevcut AVM’yi kiraya vererek burayı yaşam merkezi haline dönüştürerek, kulübe yıllık 10 milyon lira kazanç sağlamalı.
Yönetim bunu mutlaka yapmalı; Çünkü sen var olan kaynağını kullanmazsan kendini anlatamazsın ve destek de alamazsın. Yıllardır yaşanan sıkıntının tek nedeni de bu değil mi.
Ali Ay bunu yaparsa hem başarılı olur hem de kulübe cebinden para vermek zorunda kalmaz.

Eray GÖRGÜLÜ

AYBABA’NIN PERFORMANSI YÖNETİME BAĞLI

SAMET Aybaba, geçtiğimiz sezon Sivasspor’la başarılı sayılabilecek bir performans ortaya koydu. Bu açıdan ekibiyle Bursaspor’a gelmiş olması sevindirici.
Ancak, Samet Aybaba’nın Bursaspor’a nasıl katkı sağlayacağı sorusunun yanıtını, yönetimin performansı belirleyecek.
İki sezondur, “tabanca” gibi takım kurduğunu söyleyip de Bursaspor’un her seferinde küme düşmenin eşiğinden dönmüş olması, birçok soru işaretini beraberinde getiriyor.
Bu yüzden belki Bursaspor Kongresi’ne de bir parantez açmakta fayda var.
Genel Kurul’da neredeyse herkes Ali Ay yönetimini eleştirirken, üç kişiden birinin ona oy vermesi de, Bursaspor camiasında Ali Ay’dan hala ümitlerinin olduğunu gösteriyor.
Bu bakımdan, yönetim bu kez üstüne düşeni yerine getirirse, Samet Aybaba ve ekibinin geçtiğimiz yılki Sivasspor performansını, Bursaspor’da daha üst noktalara taşıyacağına inanıyorum.

DEDİĞİM DEDİK, ÇALDIĞIM DÜDÜK DEMEYECEK

ÖNCELİKLE, Bursaspor’un önünde bir değil iki acı tecrübe var.
Üstelik peş peşe, hem de aynı yönetimle.
Şimdi Bursaspor, aynı yönetimle yoluna devam edecek. Bu durumda, geçtiğimiz sene tekrarlanan hataların neler olduğunu en iyi yönetim biliyor olsa gerek.
Bir kere, yönetim “dediğim dedik, çaldığım düdük” demeyecek.
Örneğin Hamza Hamzaoğlu tecrübesinde olduğu gibi, tüm Bursa halkı ters giden bir şeylerin olduğunu görüp uyardığında, yönetim bunlara kulak asacak.
Transferlerde “menajer borsası”nın tuzaklarına düşülmeyecek.
Samet Aybaba’ya, hem transferlerde hem de lig süresince seçeceği futbolcularla ilgili baskı yapılmayacak.
En önemlisi, hiçbir şekilde kulübe siyaset sokulmayacak.
Aslında özetlemeke gerekirse, yapılacak çok net.
Yönetim, geçtiğimiz iki sene ne yaptıysa, onun tersini yapacak.