Güncelleme Tarihi:
BURSA (AA) - Bursa'da, Filistin Halkıyla Dayanışma Platformu, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa baskınını yürüyüşle protesto etti.
Platformdan yapılan yazılı açıklamaya göre, kentte faaliyet gösteren bazı sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, "Aksa Onurumuzdur, Koruyacağız" başlıklı yürüyüş için Setbaşı'nda toplanıp Fomara Meydanı'na kadar İsrail aleyhine slogan atarak yürüdü.
Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN) İl Başkanı Numan Şeker, Bursa Eğitim ve Yardımlaşma Derneği (BUSEYDER) temsilcisi Burhanettin Ayhan ve Yusuf Yüzlüler Derneği temsilcisi Veysel Aşkın'ın düşüncelerini dile getirmesinden sonra platform adına konuşan Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER) temsilcisi Oktay Sarı, şunları kaydetti:
"Dedelerimiz, babalarımız ve bizlerin şahit olduğu Siyonist saldırganlık, ilk kıblemiz, yönümüz, tarafımız Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya dayandı. Harem-i Şerif’i yıkıp yerine kendi mabetlerini yapmayı planlayan Siyonistler, 2012’de 12 defa, 2013’te 28 defa, bu yıl da 76 defa mescidi ibadete kapatarak merhale merhale bu amaçlarını gerçekleştirmek istemektedir. Bu sürece sessiz kalırsak amaçlarının gerçekleştirmelerinin önünde hiçbir engel kalmayacak. Harem-i Şerif’i yıkmayı kendisine iş edinmiş bir Siyonist örgütün başı olan haham Glick’in yaralanmasını bahane ederek Mescid-i Haram’ı basan Siyonist işgalciler, bir gün boyunca mescidi ibadete kapatmıştır. 1994’te aynı oyun bir daha gündeme gelmiş, el-Halil’de İbrahim Camisi'nde bir Siyonistin namaz kılanlara saldırması sonucu 29 Filistinli şehit olmuştu. Bunun üzerine mescit uzun süre ibadete kapatılmış ve açıldığında da İbrahim Mescidi'nin yarısına, Siyonistlere tashih edilmesi için el konulmuştu. 2000 yılında Siyonist Şef Ariel Sharon, binlerce polisle Harem-i Şerif’e girdiğinde de ikinci intifadanın fitilini ateşlemiş ve bu küstah eylem bütün İslam coğrafyasında protestolarla karşılık bulmuştu. Bugün ise Harem-i Şerif’in mihrabına kadar Siyonist postallarla kirletilmesine sessiz kalınması, bu küstahlığın Müslüman halklar tarafından kanıksandığının bir göstergesidir. Filistinli Müslümanların kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla ve genciyle bu küstah işgal girişimine karşı direniş göstermeleri bizlere de ümmet olarak en az onlar kadar sorumluluk bilinci aşılamakta ve Harem-i Şerif’e sahip çıkma görevini yüklemektedir. Bu sorumluluk kralların, despotların ve işbirlikçi iktidarların değil ümmetin omuzlarındadır. Bu görev ne ABD uşağı Suud ve Ürdün, ne darbeci ve Gazze’yi boğmaya çalışan Sisi’nin ne de 'Mescid-i Aksa kırmızı çizgimizdir' derken intifadayı engellemeye çalışan Mahmud Abbas’ın ellerine bırakılamaz. Aynı zamanda Siyonist rejime tehditler savururken türbe koruma iddiasıyla elindeki tüm gücünü kullanarak Suriyeli direnişçilere saldıran, adına Hizbullah denen çeteyi ve hamisi İran’ı da bekleyecek durumda değiliz."
Sarı, Mescid-i Aksa'yı ve çevresindeki İslam dininin kutsal değerlerini koruma sorumluluğun ümmette olduğunu vurguladı.
Harekete geçmek için bekleyecek zaman kalmadığını ifade eden Sarı, "Bugün elimizden ne geliyorsa yapma günüdür. En azından nefesimizi tüketmeli, işgale direnen kardeşlerimizin yanında olduğumuzu haykırmalıyız. Bugüne dek Filistin topraklarının işgalini engelleyemedik, Kudüs’ün bir Yahudi beldesi olmasına karşı duramadık, hiç olmazsa Mescid-i Aksa’nın gasbedilmesine izin vermeyelim, ümmete bir büyük darbe daha vurulmasına sessiz kalmayalım. Öyle ki bu gasp girişiminin karşısında duralım ve başta Kudüs olmak üzere kaybettiğimiz tüm ümmet topraklarının tekrar özgürlüğüne kavuşturmaya bir adım atmış olalım."
Grup, Asır Eğitim Kültür Gençlik ve Yardımlaşma Derneği (ASIR-DER) temsilcisi Muharrem Kızıl’ın dua ettirmesinin ardından dağıldı.