Güncelleme Tarihi:
Coşkunöz Holding, 7 sektörde faaliyet gösteren bir şirket. Otomotiv, havacılık ve savunma sanayinde öne çıkan firma, Rusya ve Romanya’daki yatırımları ile de fark yaratıyor. Coşkunöz’ün 27 yıldır her kademede çalışan CEO’su Erdem Acay, şirketin hedeflerini anlattı. Coşkunöz’ün yıllardır içine kapalı bir yapıda olduğunu ancak artık kendini anlatacağını ifade eden Acay, “Coşkunöz’de daha çok teknolojik değişiklikler olacak. Daha katma değerli işler yapıyor olmamız lazım. Katma değerli iş istiyorsanız alın terinin yanına akıl terini de koymanız gerekiyor. Daha teknolojik, daha dijitalleşmiş, daha verimli süreçlerin içinde olan bir Coşkunöz görüyor olacağız” diye konuştu. İşte, Erdem Acay ile gerçekleştirdiğimiz sohbetin ayrıntıları…
- Coşkunöz, yakın zamana kadar içe dönük bir yapı sergiliyordu. Yanılıyor muyum?
Evet. Coşkunöz, kendi işini yapan, üreten ama bunu çok anlatmaya çalışmayan bir yapıdaydı. Şimdi fark ettik ki biraz kendimizi anlatmamız lazım. Çünkü anlattıkça paylaşmaya başlıyorsunuz, paylaşmaya başladıkça insanlar da sizinle paylaşmaya başlıyor. İletişim kanallarınız açılıyor. 32 yıllık eğitim vakfımız var ama bunu bile çok iyi anlatamamışız. Bir dönem öyle bir hale geldi ki öğrenci bulmada sıkıntı yaşamaya başladık. Ne kadar biliniyorsanız o kadar ilgi çeker hale geliyorsunuz. Gördük ki hata bizde; ‘yavaş yavaş biraz kendimizi anlatıyor olmamız lazım’ diye düşündük. Geçmişte nihai müşteriye hitap eden çok ürünümüz yokmuş. Otomotiv yan sanayi olarak öyle çok da biliniyor olmanız gerekmiyor. Artık nihai müşteriye dönük ürünlerimiz de oluşmaya başladı. Enerji üreten Ineva var, bilişim şirketimiz CITS var, insansız hava araçları konusunda faaliyet gösteren şirketimiz UAVERA var. Bunların bir şekilde anlatılması gereken konular olduğunu da görünce dedik ki ‘artık sadece içerde değil dışarıda da kendimizi anlatmaya çalışalım.’
- Kaç yıldır Coşkunöz’desiniz?
27 yıl oldu. Kemal Coşkunöz Hoca’dan başlayıp ikinci jenerasyonla da çalışma fırsatı buldum. Kurumsal hafıza, insanları tanımak, şirketleri tanımak, Bursa’yı tanımak, ihtiyaçları tanımak önemli. O anlamda faydasını görüyorum.
- CEO seviyesine gelmenizi neye bağlıyorsunuz? Coşkunöz’e kazandırdıklarınız nelerdir?
CEO olmadan önce Rusya’daki ilk yurtdışı yatırımının devreye alınmasından sorumlu olarak çalıştım. Dolayısıyla en büyük başarılardan bir tanesi Rusya yatırımının yaşıyor olmasıdır. Rusya’da bir şey kurmak değil, onu devam ettirmek önemli. Rusya’daki ekonomik krize, ambargolara ve Türkiye krizine rağmen şirketin başarı sağlaması herhalde bu göreve gelmemdeki en önemli etkenlerden biridir diye düşünüyorum. Onun dışında en önemli avantajım 27 yıldır Coşkunöz’de hemen hemen bütün şirketlerde çalışmış olmam. O da bana vizyon kazandırmış oldu. İlk başladığım zaman 30 milyon dolarlık bir ciromuz vardı, bugün yaklaşık 360-370 milyon dolarlık bir holding haline gelmişiz. 10-12 kat büyümüşüz.
- Kemal Hoca da bugünleri görse çok mutlu olurdu sanırım…
Evet. Bize en önemli mirası da mesleki eğitim ile ilgili çalışmaları. Eğitim Vakfı tarafı ve artı meslek lisesi var. Coşkunöz’ün sosyal sorumluluk yönü çok güçlü. Bu ülkeye, sanayiye katma değer katmaya çalışan bir yapı. Dolayısıyla o ideallerin parçası olmak benim için gurur verici.
GRİ YAKAYI KONUŞMAYA BAŞLADIK
START-UPLAR FARKLI FİKİRLER GETİRİYOR
- Start-uplara yatırım yapmak gibi bir düşünceniz de var…
Evet. Bursa’da buna ihtiyaç olduğu bence çok net. Sanayinin bu kadar yoğun olduğu bir yerde pek start-up olmaması ilginç. Girişimciler İstanbul’a gidiyor. Ama biz buradayız, biz buradayken öncelikle biz bir konuşalım. Biz start-uplara ‘bir şirket alalım, o şirket değerlensin, ilerde bundan değer elde edelim’ mantığıyla bakmıyoruz. Stratejik hedeflerinize ulaşabilmeniz için artık her şeyi kendiniz yapma şansınız yok. Şimdi 3 genç bir araya geliyor, o kadar güzel ufukları var ki. Ancak kaynak yok, biraz da yönlendirilmeye ihtiyaçları var. Onların hayalleri güzel, fikirleri değere dönüştürülebilir. Fikirlerini alıp sizin kendi kaynaklarınızla ve tecrübelerinizle heba olmamasını ve bir yere gelmesini sağlıyor olmanız lazım. Bizim hayallerimiz daha dar, çünkü hep bir şeye bakmaya odaklanmışız. Onlar çok farklı fikirler getiriyor.
- Sizi özellikle heyecanlandıran şeyler var mı bu konuda?
Çok var. Havacılık ve savunma zaten odağımız. Orada bir start-up firmayla ortaklığımızı yaptık. İnsansız hava araçları üretimi yapacak bir firma. Ankara’da faaliyet gösteriyor. Onların satın almasını gerçekleştirdik ve şirket şu anda Coşkunöz Holding bünyesindeki faaliyetlerine UAVERA adıyla devam ediyor. O ilk adımımız oldu. Çok heyecanlıyız. Çünkü artık ürün tarafına doğru gidiyor olmamız lazım. Bunun haricinde birçok sektör araştırıyoruz. 7 tane ayrı sektörde varız. Dolayısıyla faaliyet gösterdiğimiz mevcut sektörlerin yanına bu sektörlerle beraber var olabilecek farklı sektörleri inceliyoruz. Bir tanesi insansız hava araçları. Onun haricinde de ‘dijitalleşme ve otomasyonla beraber bizim mevcut alanlarımızda nelere hizmet edebiliriz’in arayışındayız. Mesele ‘en optimum birleşme neresi olur’ onu belirliyor olmak. O nedenle birçok alan deniyoruz. Yeni sektörler ve yeni ürünler de dahil ama hepsinde bildiğimiz bir şeyin üzerine koyup götürmek noktasında tecrübemiz var. Bir de Kemal Hoca’nın bir düsturu var biliyorsunuz; “Bir işi yapıyorsam en iyisi olmalıyım.” Yani start-uplar ve başka şirketlerle beraber çalışmak için iletişim halindeyiz. Bu da bize ciddi katma değer sağlayacaktır diye düşünüyorum.
BURSA HAVACILIK VE SAVUNMA SANAYİİNDE GEÇ KALDI
- Havacılık ve savunma alanlarında çalışmalarınız var ama Bursa’daki sanayicilerin de bu alana yönlenmeleriyle ilgi genel yorumlarınız neler?
Bursa, potansiyeliyle savunmayı da havacılığı da rahatlıkla karşılayabilecek bir yapıya sahip. Bugüne kadar çok odaklanılmamış, o yüzden de genelde bence biraz geç kalmışız. Savunma sanayii, havacılık, otomotiv teknik anlamda birbirinden çok farklı değil. Birini yapabiliyorsanız öbürünü de yaparsınız ama o işi bilen insanları işin içine alarak. Eskişehir, Ankara ve Konya’da çok ciddi yapılar oluştu. Bursa artık örnek olarak yurt dışına bakmalı bu alanla ilgili.
- Bilişim ve çevre teknolojileri ile ilgili çalışmalarınız neler?
Çevre teknolojileriyle ilgili firmamız Ineva. Onu da 3 yıl önce başka bir start-up firmayı bünyemize katarak aldık. Şimdi sanayici gözüyle elden geçirip alt yapısıyla uğraşıyoruz. Bu firmamız çamur atığını yakarak bertaraf ediyor. DOSAB’ta bir tesisi var, onu tamamladık. Şimdi İzmit Belediyesi’ne, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’ne, tavuk kesimhanelerine tesis kuruyoruz. Bu tesislerde çamur yakılarak bertaraf ediliyor, aynı zamanda buhar çıkıyor bu işlemde. O buhardan da elektrik elde edilebiliyor. Türkiye’de geliştirilen bir mühendislik, biz de üzerine bir şeyler koymaya çalışıyoruz. Yerli mühendislik, yerli üretim bence çok çok anlamlı. 2-3 yıldır start-up yapısından sanayileşmiş hale getirilmesine uğraştık ve o noktaya geldik. Bundan sonrasında farklı atık türleri için pazarın beklentilerine yönelik çalışmalar yapacağız. Yurtiçi ve yurt dışında kendimizi duyurmak için çabalıyor olacağız. Satış tarafında henüz çok aktif değiliz. 2021 vizyonumuzda satış da olacak.
ALIN TERİNİN YANINA AKIL TERİNİ DE KOYMALIYIZ
GLOBAL BİR FİRMA OLMAK İSTİYORUZ
- Coşkunöz ile ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Birincisi global hale geliyor olması. Özellikle otomotiv tarafında globalde sanayilerin stratejik ortağı haline gelmiş bir yapıya ulaşmak. Bu konuda adımlarımızı da atıyoruz. Rusya’da iki tane şirketimiz var, Romanya’da Ekim ayında üretime başlayan bir şirketimiz var. Bir OEM, ‘dört ülkede bunu üretiyorum’ dediği zaman ya orada var olacağız ya orada bir partnerimiz olacak ki o işin stratejik tarafına bir miktar geçelim. Bir yerli firma olarak bunu becermek istiyoruz. Bizim yabancı ortağımız yok. Coşkunöz olarak yüzde 100 Türk sermayeli bir firmayız. Dolayısıyla benim hayallerimden en önde geleni bu diyebilirim. Gerçekten katma değerli ürünler yaratır hale gelmiş olmak ve bunları ihraç ediyor olmak.
- Yabancı ortaklık teklifleri geliyor mu?
Geliyor. Biz stratejik bir ortaklık olursa değerlendirmeye açık olduğumuzu hep söylüyoruz. Ama finansal yatırımcı değil, beraber bir şeyi birleştirip bir stratejik sinerji yaratabilirsek onu değerlendirmeye her zaman açık oluruz. Ama finansal ortak gibi bir arayışımız yok. Amacımıza hizmet eden bir şey çıkarsa mutlaka değerlendiririz. İki ülkede başladık, bunu dörtlere, beşlere, altılara getirdiğimiz zaman yerli Türk firması olarak OEM’lerin bir iki tanesinin stratejik ortağı haline gelmek istiyoruz. Hayalimiz budur. Kesinlikle başarabilecek bir ekibimiz var. Coşkunöz olarak tecrübemiz, teknik bilgimiz ve kaynağımız var. Mutlaka başaracağız. Savunma ve havacılık tarafında ciddi adımlar atmak istiyoruz. Ciddi bir yetkinliğimiz var. Bunları daha ön plana çıkarıp katma değeri daha büyük hale getirmek istiyoruz. Otomotivde zaten vizyonumuz doğrultusunda gideceğiz. Diğer sektörleri de biraz daha ön plana çıkarmak istiyoruz. Ineva ve UAVERA bu anlamda bizim için önemli.