Güneşli günler yakında

 

TAYFUN AÇIKGÖZ: Operatör Dr.

Koronavirüs 2019 Aralık ayı itibariyle Çin-Wuhan’da solunum yolu ve ağır zatürreye sebep olarak birçok insanın ölümüne yol açtı. Virüs daha sonra küresel salgın olarak tüm dünyaya yayıldı. Son derece tehlikeli bu salgına karşı ülkece verdiğimiz mücadelede dayanışma içinde olmamız , ekip ruhuyla hareket etmemiz ve birbirimize omuz vermemiz gerekiyor. Hepimize her kesime düşen görevler var. Hastalığın yayılmasını önlemek için ortak hareket etmeli, paniğe kapılmamalıyız. Bilgiyle hep beraber yol almak zorundayız.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI

En büyük risk gruplarından biri de sağlık çalışanları. Koronavirüs sağlık çalışanlarını toplumdan çok daha fazla etkileyecektir. Bunun da en önemli nedeni onların bu hastaları daha çok görüyor olması ve bu hastalarımızın tedavilerini üstleniyor olmalarıdır. Bu savaşta en ön cephede yer alan hastanelerimizin, doktorlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın görevlerini herhangi bir eksiklik hissetmeden rahatlıkla icra etmelerinin sağlanması hepimiz için son derece önem taşımaktadır. En büyük dileğimiz, elbirliğiyle bu zor dönemi ülkemiz için en az kayıpla ve en kısa sürede atlatmaktır.

MİNNET BORÇLUYUZ

Kendilerinin ve ailelerinin hayati derecede riskine karşın özveriyle, gece gündüz demeden, var güçleriyle sağlık hizmeti sunan tüm sağlık mensuplarına teşekkür ve minnet borçlu olduğumuzu belirtmek isterim.

ÖZER MATLI: Bursa Ticaret Borsası Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi

2019 yılı sonunda dünya ekonomisi uzun süreli bir düşük büyüme içinde yeni bir devresel yavaşlama dönemine girmiş ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin piyasalarında, özel sektör borç yükü sürdürülmesi giderek zorlaşan bir düzeye ulaşmıştı. İşte koronavirüs tam da böyle bir zamanda geldi ve bu durum yalnızca beklentileri değil, tüm dünyada oyunun kurallarını da değiştirdi.

KRİZ YÖNETİMİ

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’de baş gösteren ve Türkiye dâhil onlarca ülkeyi etkisi altına alan Kovid-19’un, küresel ticareti derinden etkilemesi elbette kaçınılmazdı. Ancak burada önemli olan “kriz yönetimini” başarılı bir şekilde yönetebilmektir. Ekonomik öngörüler konusunda yapılan araştırmalar; pandeminin yıllık küresel ekonomik büyümeyi yüzde 1,3 oranında yavaşlatacağını ve bunun da 1,1 trilyon dolarlık bir ciro kaybına tekabül edeceğini öngörüyor. Sözün özü tüm dünya bir taraftan sağlık sınavını verirken bir taraftan da ekonomi sınavını veriyor.

AZAMİ GAYRET GÖSTERİYORUZ

Koronavirüse karşı örnek bir mücadele sergileyen Türkiye ekonomisi, para, maliye ve direkt kontrol politikalarıyla topyekûn ve etkili bir süreç yönetiyor. Alınan ekonomik tedbirler ile ekonominin tüm dinamikleri gözetilmeye çalışılıyor. Bu süreçte Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak ilk talebimiz kamu idaremizi yanımızda görmekti ve bu gerçekleşti. İş dünyası temsilcileri olarak şimdi biz de kamu ile özel sektör arasında köprü vazifemizi en iyi şekilde yerinde getirerek, üyelerimizden gelen tüm sorun ve sıkıntıları çözüme kavuşturmak için azami gayret gösteriyoruz.

TEDBİRLİ VE TEMKİNLİ

Dünyada binlerce insanının hayatına mal olan koronavirüsün, bir an önce sonlanması insanlığın geleceği açısından en büyük temennimizdir. Dünya tarihinde benzeri olmayan bu “küresel kriz” sürecinde, devletin, milletin, reel sektörün ve finans kesiminin el ele vermesi ve birlikte yol alarak bu süreci en az hasarla atlatabilmek için mücadele etmesi, son derece önemli. Yaşanılan bu zorlu günler bize göstermektedir ki; hiç olmadığı kadar akılcı adımlarla, tedbirli, temkinli ve birlik olmaya ihtiyaç var.

NİLÜFER ÇEVİKEL: DOSABSİAD BAŞKANI

Koronavirüs salgını ile birlikte bütün dünya önemli bir sınavdan geçiyor. Bu süreçte sağlıktan eğitime, ekonomiden siyasete ve sosyal hayata değin her alanda anahtar kelimenin “güven” olduğu kanıtlandı. Bireyselliğin öne çıktığı ve güvenin azaldığı bir dönemde, sadece bireylerin değil, devletlerin de aslında birbirine ne denli ihtiyaç duyduğunu maalesef böylesine büyük bir küresel bir felaketle anlamış olduk.

EKONOMİK HAYAT

Koronavirüs sonrasında da hayatlarımızın birçok yönüyle değişeceğine dair belirtilerin daha şimdiden ortaya çıktığını görüyoruz. Örneğin geleceğimiz olan çocuklarımızı doğrudan ilgilendiren eğitim hayatında, bugünden başlamak üzere bazı değişiklikler yaşanıyor. Ekonomik hayatın içinde yer alan bütün aktörlerin birbirinden ne kadar bağımsız olurlarsa olsunlar, küresel bir krizle birlikte topyekün nasıl etkilendiklerini çok çarpıcı bir şekilde görmüş olduk

SİSTEMİ ÇÖKERTİYOR

Virüsten korunmanın ve kurtulmanın yollarını sadece sağlık çalışanlarından bekleyemeyiz. Ancak bu süreçte alınacak bireysel ve toplumsal önlemler, virüs tehlikesinin aşılmasında önemli rol oynayacaktır. Bunun başında da temizlik geliyor. Virüs tehtidinin ne zaman son bulacağına ilişkin uzmanların farklı görüşleri var. Tüm dünyada bilim adamları virüse karşı aşı, ilaç bulmak için çaba gösteriyor. Koronavirüsün ekonomiye cok ciddi etkileri var. Bir domino taşı gibi tek tek sıçradığı ülkelerin gerek sağlık gerekse ekonomik sistemini çökertiyor.

ÖNCE İNSAN

Bizler DOSABSİAD Yonetim Kurulu olarak önce insana yatırım yapılması gerektigini düşünüyoruz. Çalışanlarımız ve biz bir aileyiz. O sebeple taşın altına elimizi koyduk, işçi çıkarmamayı tahahüt ettik yönetim kurulu olarak. Umuyoruz ki birkac ay içerisinde bu belayi da def edecegiz. Son olarak, sokağa mucbir sebepler dışında genç veya yaşlı olsun hiç kimsenin çıkmamasını öneriyor ve “Evde Kal Turkiye” diyoruz.

ERGUN HADİ TÜRKAY: BUSİAD BAŞKANI

Küresel ısınma, dijital dönüşüm gibi konuları konuşurken bunların hepsi geride kaldı bir anda. Covid-19 salgını ilk kez karşılaştığımız bir durum. Alacağımız kararlarda, atıf yapabileceğimiz referansımız yok. Gerek yönetici pozisyonunda olanlar gerekse işletme sahipleri ateşi düşürmeye dönük adımlar atma çabasında. Bu da ateşi düşürmek için alınan tedbirlerin yan etkilerinin daha sonra ortaya çıkması gibi ikinci bir açmaza götürüyor ama öncelik ateşi düşürmek. İşsizlik zaten yüksekti, onu daha da yukarı çekmemek önceliğimiz. Borçlar, ödenecek kiralar, kredi ödemeleri en önemli sıkıntılar. İktidarlar, piyasaya likidite vererek sorunu azaltmaya çalışıyor. Bu durum yakında durgunluk içinde enflasyona neden olabilir.

TARIMA ÖNEM VERMELİYİZ

Bunlar sıkıntılı durumlar. Ancak bize ders olması gereken yönleri de var yaşadıklarımızın. Bir an önce BUSİAD olarak yıllardır dile getirdiğimiz tarıma daha fazla önem verilmesi konusunda harekete geçilmeli. Tekrar kendi kendine yeten ülke konumuna gelmeliyiz. İthalat yerine biraz daha zahmetli de olsa bu topraklarda üretmek ve ihraç etmeyi önümüze koymalıyız. Tek satıcıya bağlı olmaktan kurtulmalıyız. Çin’e dünyayla birlikte bağlı olmaya başlamıştık. Satın alma alanlarımızı çeşitlendirmeliyiz. Sektörel kurullar kurup, tüm sektörlerin sorunlarının içinde olanlar tarafından dile getirilmesini sağlamalıyız.

‘HEPİMİZ DESTEK OLALIM’

Bu süreçte dişimizi sıkmayı çalışan ve çalıştıran olarak, yani toplumun tüm kesimleri olarak başarmalıyız. Aksi halde daha zor günler yaşarız. Ama kişisel olarak bizim bu zorluğu yeneceğimize inancım da fazla. Yanlış kararlarımız sadece süreci biraz daha zorlaştırır. “Evde kal sağlıklı kal” diyerek, bu sürecin çabuk atlatılmasına hepimiz destek olalım. Güneşli günler uzakta değil eminim.

ÖMER KUMOVA: RUMELİSİAD BAŞKANI

Dünyamız çok uzun zamandır, hem sağlık, hem de ekonomik anlamda bu kadar geniş kitleleri tehdit eden bir süreç yaşamamıştı. Ülke olarak bu sürecin tam olarak neresindeyiz açıkçası öngöremiyoruz. Çünkü bizlerin bu işi ciddiye alıp, işin uzmanlarının dediklerini yapıp yapmamıza göre daha da büyüyebilecek veya diğer ülkelere göre daha sınırlı kayıplarla atlatabileceğimiz bir süreç olacaktır. Bu süreci ülke olarak birlik beraberlik içinde, doğru bir şekilde yönetmemiz gerekiyor.

BİZLERE DÜŞEN GÖREV

Devletimiz her geçen gün, bir önceki güne göre; hem sağlık, hemde ekonomik anlamda birçok önlem ve destek paketleri açıklıyor. Bizlere düşen görev daha yapıcı bir bakış açışıyla, işlerin aksayan yönlerini düzeltmeye yönelik düşüncelerimizi ve çalışmalarımızı doğru mecralarda dillendirmek olmalıdır. RUMELİSİAD ailesi olarak farklı sektörlerin temsilcileri üyelerimizden almış olduğumuz geri bildirimleri, ilgili bakanlıklara iletme sorunluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Koronavirüse karşı tedbirlerimizi hem birey, hem toplum olarak ciddi ve sürekli bir şekilde uygulama zorunluluğumuzu hiçbir zaman unutmadan, moralimizi yüksek tutmaya çalışmalıyız.

SAĞLIK SEKTÖRÜ VE POLİSLERİMİZ

Bu sürecin en başından bugüne kadar destek ve emeklerini halkımızdan esirgemeyen tüm doktor ve sağlık sektörü çalışanlarımıza, sürece hızlı bir şekilde ayak uyduran öğretmenlerimize, polislerimize, belediye çalışanlarımıza, eczacılarımıza, market görevlileri başta olmak üzere gıda sektörünün saygıdeğer temsilcilerine sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu süreci birlik ve beraberlik içinde hep beraber yöneterek altından kalkacağız. Bu durum kontrol altına alınıncaya kadar, zorda kalmadıkça dışarı çıkmayalım. Yakınlarımızla, komşularımızla zorunlu olmayan görüşmelerimizi ertelemeye çalışalım. O gün gelinceye kadar “Evde Kal Türkiye”.

NEZİH BAĞCI: İŞ İNSANI

Daha önce hiç görmediğimiz, tanışmadığımız bir virüs ile karşı karşıya kaldık. Teknoloji ne kadar ilerlerlerse ilerlesin bir tek virüsün dünyayı ne kadar çaresiz durumda bıraktığını da görmüş olduk. Tek güzel yanı ailemizle hiç olmadığı kadar çok birlikte vakit geçirip sohbetler ediyoruz. Büyüklerimizi daha fazla arıyoruz. Ekonomi açısından sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya ciddi etkileri olacaktır. Bu virüs ile mücadele edebilmemiz için hep beraber dayanışma içinde olup evde kalmamız gerekiyor. Unutmamalıyız ki işyerlerinin bir gün önce açılması ülke ekonomisinin zararını bir nebze azaltacaktır. Tüm sağlık ekiplerine gönülden teşekkürlerimizle ‘Evde kal Türkiye’.