Güncelleme Tarihi:
Halil ÖZÇOBAN/ BURSA, (DHA)- BURSA’da, Fethullahçı Terör Örgütü ve 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Bursa eski Valisi Şahabettin Harput'un da aralarında bulunduğu 37'si tutuklu toplam 60 sanık ile ilgili iddianame ağır ceza mahkemesince kabul edildi. İddianamede, Şahabettin Harput’un FETÖ/PDY ile bağlantılı olduğu iddiasıyla kapatılan Orhangazi Üniversitesi'nin mütevelli heyet başkanı olduğu, işadamlarından 'Himmet' adı altında para toplamanın yanı sıra eşi ve terör örgütü yöneticileriyle okul kurmak için Jamaika’ya gidip görüşmelerde bulunduğu yer aldı.
Bursa Cumhuriyet Savcılığı'nca 15 Temmuz gecesi başarısız darbe girişimi ardından FETÖ/PDY operasyonu kapsamında Bursa'da 6 yılı aşkın valilik yaptıktan sonra emekliye ayrılan Şahabettin Harput, 28 Temmuz günü Ankara'daki evinde gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulanan Harput, 17 Ağustos günü 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan çıkartıldığı nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklandı. Bursa H Tipi Cezaevi'ne konulan Harput, daha sonra Kocaeli F Tipi Kapalı Cezaevi'ne nakledildi.
Bursa Cumhuriyet Savcılığı'nca aralarında Şahabettin Harput'unda bulunduğu 37'si tutuklu 60 sanık hakkındaki iddianame ağır ceza mahkemesince kabul edildi. Haklarında, ‘silahlı terör örgütü yöneticisi olma’ ve ‘terörizmin finansmanın önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet’ suçlarında her biri için 15-20 yıl arasında hapis cezası istenen iddianame, Bursa 8'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
HARPUT VE EŞİ JAMAİKA'YA GİTTİ
Toplam 443 sayfalık iddianamede, Vali Harput ile ilgili suçlamalara 33 sayfada yer verildi. Orhangazi Üniversitesi’nin kurulması ve yurtlarla ilgili işadamlarından ‘himmet’ adı altında zorla bağış toplanmasından, özel bir hastanenin satın alınmasına kadar yapılan faaliyetleri anlatıldığı iddianamede, Harput’un yasa dışı FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yapılanmasında önemli bir konumda olduğu bildirildi.
İddianamede adı geçen Turan Boztepe adlı sanığın ifadesinde Jamaika’da terör örgütüne bağlı okul kurulmasıyla ilgili bir ayrıntı da ortaya çıktı. Boztepe ifadesinde, 2013 yılı sonlarında Jamaika İstanbul Fahri Başkonsolosu'nun teşviki ile bu ülkede okul açılmasının kararlaştırıldığını açıkladı. Boztepe iddianamede yer alan ifadesinde, “Bu kapsamda Silim A.Ş.'nin genel müdürü Ali Dilitatlı bana, ‘yönetim kurulu başkanı olarak senin Jamaika’ya gitmen lazım’ dedi. Ben rahatsız olduğum için önce karşı çıktım. Ancak daha sonra gitmeye karar verdim. Ben, il valisi Şahabettin Harput, genel müdür Ali Dilitatlı ve Rafet Kahraman ile okulunda müdür yardımcısı olduğunu tahmin ettiğim Eyüp isimli öğretmen ve vali beyin eşi ile birlikte toplam 5 kişi Amerika üzerinden Jamaika'ya gittik. Orada bizlere okul arsası gösterdiler. Ancak ben parasal sorun yaşadığımızdan dolayı okul yapamayacağımızı söyledim. 2 gün bu ülkede kaldık. Eyüp isimli öğretmen daha sonra bu ülkeye gitti. Bu ülkeye okul yapılamadı” dedi.
KAPATILAN ÜNİVERSİTENİN MÜTEVELLİ HAYAT BAŞKANI
İddianamede, Harput’un yine Bursa Valisi olduğu dönemde yasa dışı FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu iş adamlarınca kurulan Bugiad isimli derneğin tüm faaliyet ve organizasyonlarına katıldığı, bu kapsamda katılımcılara ödüller verdiği, adı geçen derneği maddi ve manevi yönden herkesin görebileceği şekilde sürekli desteklediği belirtildi. FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibat ve iltisaklı olduğu tespit edildiğinden kapatılan Özel Orhangazi Üniversitesi'nin yapım aşamasında, kurulumunda ve daha sonraki faaliyete geçirilme aşamasında her türlü maddi ve manevi yardımı yaptığı, bu üniversitenin mütevelli heyet toplantılarına il valisi olarak katıldığı, en sonunda da emekli olduktan sonra Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfının iktisadi işletmesi olan Bursa Orhangazi Üniversitesi'nde 2014 - 2015 yıllarında Mütevelli Heyeti Başkanı olarak görev yaptığı da iddianamede yer aldı.
ÖZEL HASTANE TEHDİT VE ŞANTAJLA ALINDI
Bu arada iddanamede ifadesi olan bir gizli tanık ise başarısız darbe girişiminden sonra el konulan ve Sağlık Bakanlığı'na devredilen Ren Tıp isimli eski özel hastanenin, tehdit ve şantaj kullanılarak sahibinden değerinin üçte biri olan 38 milyon liraya satın alındığını söyledi.
FOTOĞRAFLI