Güncelleme Tarihi:
Avrupa Birliği ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu, mesleki eğitimi desteklemek için bir eğitim programı düzenledi. Kendilerini geliştirmek veya meslek kazanmak isteyen birçok kadın buraya başvurdu. Eğitimin ardından 30 kadın, Okçular İşhanı’nda işletme açtı. Ancak pazar konusunda sıkıntılar yaşıyorlardı. Bu süreçte çevrelerinde işlerinde başarılı olan kişilerle de görüş alışverişi yapıyorlardı. Gerçekleştirdikleri görüşmelerde dernek kurmaları öneriliyordu. Bu fikir doğrultusunda 2004’te Bursa Esnaf Kadınlar Derneği’ni (BEKAYDER) kurdular. Kuruluş amacı olarak da kadının eğitimi, sosyal ve kültürel faaliyetlerinin güçlendirilmesi ve kadın iş gücünün ekonomiye kazandırılmasını benimsediler. Ardından kendileri gibi ilerlemek isteyen birçok kadını bünyelerine dahil ettiler. El emeklerini değerlendirdiler. Yurt içi ve dışı seyahatlere katılarak, ufuklarını genişlettiler. Kadınların daha iyi üretim yapmaları için kurslar, eğitimler düzenlediler. Kurum ve kuruluşlardan destek aldılar.
ORTAK AKILLA KOOPERATİF KURDULAR
Bir süre sonra derneğin ticari faaliyetleri sınırlı gelmeye başladı. Kooperatif kurma fikrini konuşmaya başladılar. Fikir ortaya atıldığı andan itibaren ortak akılla hareket ettiler. Bu doğrultuda devletin kadınlara sunduğu ek imkanları göz önünde bulundurdular. Kooperatifleşmenin ekonomik güçlenme, bireysel ve kolektif kapasite gelişimini değerlendirdiler. Üyelerin yaşamlarını iyileştirmeyi, hali hazırda yapılan çalışmaları daha üst seviyelere taşımayı ve yerel kalkınmadaki statülerini güçlendirmeyi amaçladılar. Zorlu bir süreçten geçtiler. Ancak ne olursa olsun azmin elinden hiçbir şeyin kurtulmayacağına inanarak, her adımda hayallerine yaklaşmanın verdiği güçle engelleri bir bir aşmayı başardılar.
KOORDİNELİ VE ÖZVERİLİ ÇALIŞTILAR
Yoruldular ama asla pes etmediler. Birbirine inanıp, güvenen gönüllerin bir araya gelmesiyle oluşan yapıdan sürdürülebilir bir kadın istihdamının oluşacağına olan inançları tamdı. 3 ay süren yoğun çalışma sonucunda, pandemiden dolayı birtakım kısıtlamalara takılsalar da koordineli ve özverili bir çalışma sergilediler. Kısa zamanda tüm bürokratik adımları tamamlayıp, kuruluşu gerçekleştirdiler.
ORTAK PAYDADA BULUŞTULAR
Merkezi Osmangazi’de olan S.S. Bekay Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi; Hacer Özyürek, Hüsniye Atamak, Mecbure Altun, Şule Kuzlak, Emine Elmas, Zehra Kalalı Carban ve Ayşe Meryem Üçdal olmak üzere yedi kurucu üyeden oluştu. İlerleyen süreçte kooperatif ortağı sayısı 27’ye ulaştı. Çalışan, kendi işyeri olan üyelerin yanı sıra ev hanımı olan ve el emeklerini değerlendiren üyeler de bulunuyordu. 17 yıl önce kurulan derneğin çatısı altında ortak paydada buluştular. Dernek alt yapısından gelen birikim ve tecrübe ile üretim faaliyet alanlarını gruplandırdılar. Logo ve patent başvurularını gerçekleştirdiler.
EL EMEĞİ ÜRÜNLER
Kooperatif üyeleri, el emeği ürünlerini; evlerinde, işyeri olanlar ise atölyelerinde ve dernek binasında üretiyorlar. Unutulan ürünlerinin günümüze uyarlanması, el sanatları, ev tekstili, hediyelik objeler, takı, örgü gibi yaklaşık 40 çeşit ürünü üretiyorlar. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden ihale ile kiralanan Nalbantoğlu Alt Çarşısı’ndaki işyerinde de ürünlerini satıyorlar.
DÖNÜŞÜMLÜ ÇALIŞMA
Dönüşümlü nöbet sistemi ile çalıştıklarını açıklayan Bekay Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Hacer Özyürek, elde edilen gelirin satılan ürünün sahiplerine pay edildiğini belirterek, “Osmangazi Belediyesi ve Yıldırım Belediyesi ile yaptığımız protokol ile üyelerimiz, ürünlerini kapalı pazar alanlarında tezgah açarak da satmaktadır” dedi.
KADINLAR KENDİLERİNİ YALNIZ HİSSETMEMELİ
Hedeflerini kısa, orta ve uzun vadeli sıralayan Özyürek, kısa vadede, hayalleri ve umutları olan kadın üyeleri olduğunu ve pek çok sorunla mücadele ettiklerini söyledi. Girişimci kadınların kendilerini yalnız hissetmemelerinin önemli olduğunu vurgulayan Özyürek, sarf ettikleri emeğin karşılığını almaları için çalıştıklarını açıkladı. Bu doğrultuda kadınların ekonomik faaliyetleri içerisinde daha az risk taşımalarını ve sosyal hayatlarında daha etkin olmalarını sağlamayı planladıklarını anlatan Özyürek, “Üyelerimizin faaliyet ve ilgi alanlarını güçlendirmek, üretme, kazanma, dayanışma ve sorumluluk sahibi olma gibi yeteneklerini ortaya çıkararak, kadını toplumda güçlendirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
BAŞARILI KADINLAR YETİŞTİRMEYİ AMAÇLIYORUZ
Orta vadede ise iç pazarda ekip ruhu ile üretim yapmak istediklerini söyleyen Özyürek, çözüm ortakları olan belediyeler, İl Ticaret Müdürlüğü, KOSGEB ve BEBKA ile ortak çalışmalar yapmayı planladıklarını kaydetti. İnternet satışları ile teknolojiyi yakalamış ticari ve sosyal hayatta başarılı kadınlar yetiştirmeyi amaçladıklarını anlatan Özyürek, süpermarket, zincir marketler ve mağazalarla iş birliği yaparak, ürünlerin satışının yapılmasını hedeflediklerini açıkladı.
ÜLKEMİZE DÖVİZ KAZANDIRMAK İSTİYORUZ
Uzun vadeli hedeflerini de yurtdışı pazarlarına açılmak olduğunu dile getiren Özyürek, “Fuar ve organizasyonlarda kooperatifimizi en güzel şekilde temsil etmek istiyoruz. Dış pazarda gerekli tanıtımı yaparak; pazarlama, satış alanında başarılı olmak ve ülkemize döviz kazandırıcı ticari faaliyetler gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
KADIN NE KADAR ETKİN VE ÜRETKENSE TOPLUM O KADAR GELİŞMİŞTİR
Kadının üretim sürecinde olmasını çok önemsediklerini vurgulayan Özyürek, bir ülkenin kalkınmasının, eğitilmiş insan gücünün istihdamı ile üretime katkıda bulunmasına bağlı olduğunu hatırlattı. Kadının, üretime katkıda bulunmasının gerekliliğine işaret eden Özyürek, “Bir toplumda kadın ne kadar etkin ve üretkense toplum o kadar gelişmiştir. Çalışma hayatında kadının yer alması toplumsal ve ekonomik kalkınma sürecinde, insanın ve insan emeğinin özgürleşmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda kadınların çalışması toplumsal statülerinin yükselmesi bakımından da gereklidir” dedi.
ATATÜRK’ÜN SÖZÜ IŞIK OLDU
Türkiye’de kadın istihdamının, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren çözülmesi beklenen bir sorun olduğunu söyleyen Özyürek, bu noktada tarihi süreç dikkate alındığında kadınların istihdam düzeylerinin düşük olmasının topluma özgü nedenleri bulunduğunu kaydetti. Bunları sıralayan Özyürek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplumsal cinsiyet temelli iş bölümü, kente yönelen göç hareketi, tarımsal yapıdaki çözülme, geleneksel aile yapısının zayıflaması, aile ve çalışma hayatının dengelenmesinde yaşanan sıkıntılar ve kadınların eğitim seviyelerinin düşüklüğü önemli unsurlar olarak sayılabilir. Mustafa Kemal Atatürk; ‘Bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken, diğer organı çalışmazsa o toplum felçlidir. Bugünün ihtiyaçlarından biri, kadınlarımızın her yönden yükseltilmesini sağlamaktır. Binaenaleyh, kadınlarımız da ilimci ve fenci olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim kademelerinden geçeceklerdir. Sonra, kadınlar hayatta da erkeklerle beraber yürüyecek, birbirinin yardımcısı ve destekleyicisi olacaklardır.’ toplumdaki kadının önemini çok güzel anlatmış ve belirtmiştir. Atatürk’ün bu sözü biz, kadınlara ışık olmuştu. Bu alanda çok çalışarak, emek ve gayret göstermemiz gerekiyordu. Yardımlaşma ve dayanışma minvalinde buluştuğumuz esnaf ve esnaf olmaya aday kadınlarımızın kurmuş olduğu derneğimiz, kooperatif seviyesine geçerek, yürüdüğümüz yolda koşmaya başladığımızın göstergesidir. Kooperatifimiz gerek yerel yönetimlerin, gerekse özel sektörün yardımlarıyla, üyelerimizin oluşturduğu öz sermayemiz ile uzun yıllar boyunca ayakta duran bir yapılanma olacak. Üreten ve kazanan kadınlarımızın buluştuğu, ilerlediği bir çatı olma görevini sürdürecektir.”
KAMU TEŞVİKLERİ ARTIRILMALI
Kadının dayanışmacı ve sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı ile işleyecek ekonomiler yaratılabileceğini vurgulayan Özyürek, kadınların kooperatif kurmalarının desteklenmesi, kadın kooperatifleri hakkında bilgilendirilmesi ve kadınlara yerel yönetim iş birliğiyle eğitimler sunulması gerektiğini kaydetti. Hukuki düzenlemelerin kadın kooperatiflerini geliştirici ve destekleyici hale getirilmesinin önemli olduğunu söyleyen Özyürek, “Bununla birlikte kadın kooperatiflerinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasında kamu teşvikleri arttırılmalıdır. Kadın kooperatiflerine sağlanan desteğin işlevsellik kazanması ve doğru yere ulaşması noktasında denetlemeler etkin bir şekilde yapılmalıdır. Dileğimiz, daha eşitlikçi, güvenli ve daha farkındalıklı bir dünya için güçlü toplumun temelinde kadınlarımızın desteklenmesi, her alanda güçlendirilmesidir. Hedefe giden bu yolda bizimle birlikte olan ve bizleri yalnız bırakmayan şahıs ve kurumlara da minnettarız” dedi.