Enerjinin geleceği masaya yatırıldı

Güncelleme Tarihi:

Enerjinin geleceği masaya yatırıldı
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2017 15:27

Enerjinin geleceği masaya yatırıldı

Haberin Devamı

BURSA, (DHA)- CAPITAL ve Ekonomist dergileri tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin ‘Enerjinin Yarını’ oturumunda moderatörlüğü Akkök CEO’su Ahmet Dördüncü üstlendi. Oturumda Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov, Global Resources Partnership Ortağı Sandford Henry, İran Ticaret Odası Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Danışmanı Mahmood Khaghani, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Yağız Eyüboğlu konuşmacı olarak katıldı. Panelde Türkiye’nin çok önem verdiği enerji sektörünün geleceği masaya yatırıldı.

“TANAP’IN YÜZDE 70’İ TAMAMLANDI”

Yapımı devam eden TANAP projesinin yaklaşık yüzde 70’inin bittiğini açıklayan Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov, 2018’de bu proje vasıtasıyla Türkiye’ye gazın geleceğini öngördüklerini belirtti. Türkiye üzerinden hatların Avrupa’ya döşeneceğini aktaran Anar Mammadov, “TANAP tam olarak 2020’de tamamlanacak. Türkiye’ye ise ilk gazın 2018’de gelmesini bekliyoruz. Bu proje Türkiye doğalgaz ihtiyacının büyük kısmını karşılayacak” dedi.

İran Ticaret Odası Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Danışmanı Mahmood Khaghani de İran’a uygulanan ambargoların Türkiye ile olan ticari ilişkileri asla bozmadığını vurguladı. Türkiye’deki yatırımcılara İran’da çok fazla potansiyelin olduğunu sözlerine ekleyen Khagnai, “Azerbaycan ve Türkiye ve İran olarak Hazar Enerji Ağı gibi bir kavram geliştirmeye çalıştık. Bu bölgedeki gazdan nasıl yararlanabiliriz diye düşündük. Yeni teknoloji ile birlikte yüksek voltajlı doğrudan akım hatları ile Türkiye’den elektriği Avrupa’ya iletebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

Petrol fiyatlarının düşeceğini söyleyen Mahmood Khaghani, petrolün dolara bağımlılığının azalacağını kaydetti. İran ve Türkiye’nin bölge ekonomisine katkı sağlayacağını dile getiren Khaghani, “Azerbaycan, İran ve Pakistan arasındaki bir enerji diplomasisi geliştirebilirsek büyük başarı sağlayabiliriz. Rusya da bunun bir parçası haline gelebilir. Türkiye ve İran’ın barış ve refah için doğru politikalar geliştirdiğini düşünüyorum” dedi.

Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Türkiye’de enerjinin birçok dalında yaklaşık 3 bin megavat enerji ürettiklerini söyledi. Enerjide sadece üretici olarak toptan ve perakende dağıtımı konusunda da faaliyet gösterdiklerini hatırlatan Özdemir, “Her geçen gün değişik dallarda enerjimizi çeşitlendirdik. Çalışmalara devam ediyoruz. Toptan ve perakendede iyi bir noktadayız” dedi.

Nihat Özdemir, Türkiye’de enerji yatırımlarının devam edeceğini belirterek, “Türkiye’nin kurulu gücü son 15 yılda 80 bin megavatı buldu. Türkiye bunun 44 bin megavatını sağlayabiliyor. Enerjide daha gidecek yolumuz var. Santraller eskiyor yenilememiz gerekiyor. Ekonomik olmadığı maliyetler artığı için devreden çıkarmamız gerekiyor. Türkiye’de önümüzdeki yıllarda enerji yatırımlarının durmayacağına inanıyoruz ve yatırım yapmaya devam ediyoruz. Ekonomimizin 2017’den itibaren daha iyi noktaya geleceğini ve Türkiye ekonomisinde enerji yatırımlarını devam edeceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“ELEKTRİKLİ ARAÇLARA İHTİYAÇ OLACAK”

Panelde konuşan Koç Holding Enerji Grubu Başkanı Yağız Eyüboğlu, enerji alanında Koç Grubu olarak ciddi yatırımlarının olduğunu hatırlattı. Dünya nüfusunun sürekli olarak arttığını, buna bağlı olarak enerji ihtiyacının da arttığını ifade eden Eyüboğlu, buna bağlı olarak üretimin de artması gerektiğini söyledi. Dünyanın 1 derece ısınması halinde hububat üretiminin yüzde 5 azaldığına dikkat çeken Eyüboğlu, 1901’den bu yana deniz suyu seviyesinin 19 cm yükseldiğini ifade etti. Bu nedenle enerji yatırımlarının yanı sıra verimlilik konusunda da yatırımlar yapılmasının önemine değinen Yağız Eyüboğlu, “Tüpraş’taenerji yoğunluk seviyesini 120’den 100’e düşürdük. Bu sayede orta ölçekli bir şehirde yaşayan tüketicilere yetecek kadar tasarruf sağladık. Tüm şirketler buna uygun hale gelmeli” dedi.

Global Resources Partnership Ortağı Sandford Henry ise 1980’li yıllarda gerçekleşen özelleştirmelerin çok olumlu sonuçlandığını söyledi. Özelleştirmeler sayesinde devletin omuzundaki yükün kalktığını anlatan Henry, özel sektörün devralmasıyla operasyonların daha verimli hale geldiğini ifade ederek, şunları söyledi:



“1973’ten beri Türkiye’ye gidip geliyorum. Zaman içinde dönüşümü izleme şansım oldu. Türkiyeyabancı enerji kaynaklarına bağımlı bir ülke. Yabancı yatırımın da siyasi istikrara ihtiyacı var. Bu olmazsa olmaz. Yabancı yatırımların teşvik edilmesi gerekir. Siyasi koşullar zorlu olsa da bankalar oldukça güçlü. Türkiye’ye uzun vadede inananlardan biri benim. Türkiye’nin genç nüfusuyla çok öne çıkacağına inanıyorum.”



(FOTOĞRAF)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!