Güncelleme Tarihi:
Çiçekçiler Odası Başkanı Ertan Tanırgan, 15 Mart’tan itibaren işlerde yavaşlamanın başladığını belirterek, Nisan ayı ile birlikte iş potansiyelinin yüzde 10’lara kadar gerilediğini kaydetti. Nikah olmasına rağmen siparişlerin çoğunun iptal olduğunu söyleyen Tanırgan, “Düğünlere gidecek siparişler maalesef gidemeyecek duruma geldi. Mayıs’ta ‘Anneler günü’ münasebetiyle hafta sonu çiçekçiler açık oldu. Adreslere çiçek gönderdik ve işlerimizin biraz kıpırdanmasına sebep oldu. Onun haricinde dört gözle düğün sezonunun açılmasını bekliyoruz” diye konuştu.
MEZATTAN AZAR AZAR ALIYORUZ
Mezat diye tabir ettikleri kooperatiflerinin bulunduğunu anımsatan Tanırgan, “Haftada iki gün ihale usulü ile çiçek temin ediyoruz. Elimizde kalmasın diye azar azar almaya çalışıyoruz. Sonuçta çiçeğin ömrü yok. O yüzden tedarikli gidiyoruz. Masraflarımızı kıstık. Genel olarak konuşuyorum, iş yerimizde çalıştırdığımız elemanlar için kimi arkadaşımız kısa çalışma ödeneği için başvurdu. Bir kısmını devlet, bir kısmını arkadaşlarımız ödüyor. Bazı arkadaşlarımız kendileri ödüyor. Bizim çok büyük sıkıntımız var. Bursa’da 210 üyemiz var.
İşler böyle giderse arkadaşlarımızın çoğu bu kredileri ödeyemezler. Bu virüs tamamen kalkar veya çok düşük seviyelere gelir, işler hareketlenirse krediler zamanında ödenir. Para kazanmaya başlarız diye düşünüyorum” dedi.
DÜĞÜNLER BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Yaz mevsiminde evlilik ve sünnet için düğünlerin yapıldığını hatırlatan Tanırgan, bu alanın kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı. Sadece perakende çiçek satışının masrafları kurtarmadığını belirten Tanırgan, “Düğünlere yapacağımız çelenkler, göndereceğimiz saksı çiçekleri, masa üstü aranjman şeklinde gidecek ürünleri satabilirsek, o zaman hedeflediğimiz ciroları yakalıyoruz. Sonrasında masraflarımızı ödeyebilecek ve kara geçebilecek duruma geliyoruz. Bizim için düğün sezonu çok önemli. İşlerimizin yüzde 50’sini kapsıyor diyebilirim. Yazın bu oran 60-70’lere çıkıyor” diye konuştu.
FOTOĞRAFÇILAR BORÇ BATAĞINDA
Koronavirüsün dünya sağlığını olumsuz etkilediğin gibi ekonomiye de zarar verdiğini belirten Fotoğrafçı Özkan Güngörmez, “İnsanlık olarak hem manevi, hem maddi olarak çok zorlu bir süreç ile mücadelemize devam ediyoruz. Türkiye’de bütün sektörleri ekonomik olarak zorlayan adeta bitirme noktasına getiren Covid-19 salgının yaraları birçok sektörde alınan önemli tedbirler ve sosyal mesafe kuralları çerçevesinde sarılıyor. Fotoğrafçılık sektörü belki de en çok etkilenen sektörlerden birisi olarak listede en başı çekiyor. Çünkü birçok düğün, nişan, sünnet ve organizasyonlar iptal edildi. Bunlar için gerekli tedbirleri alamayan ve 2020 yazı yaptığı tüm anlaşmaları ve yatırımları çöpe atan fotoğrafçılar oldukça zor durum ile karşı karşıya kaldı. Bütün irili ufaklı fotoğrafçılar, kendi bütçelerini zorlayarak her yaz sezonu olduğu gibi bu senede fotoğraf makinası, video kamera ve drone gibi birçok dijital ekipmanlarını yeniledi. Düğün salonları ile büyük anlaşmalar yapıp, yüklü borçların altına girdiler. Covid-19 Türkiye’ye geldiği gibi ilk vurduğu sektör fotoğrafçılık sektörü olmuştur. Dükkanlarını kapatmayı düşünen ve hatta başka iş yapmayı bile düşünen fotoğrafçılar, borçlarını bir şekilde çözmek için çabalıyor. Çoğu fotoğrafçının geçim kaynağı mesleği olduğu için şu an çok zor durumda. Şimdiden 2020’yi büyük bir zarar ile kapattık. Sağlığımızı düşünüp, yine de şükür ettiğimiz şu günleri yaralarını en kısa sürede sarmayı ve en güzel çekimlerimizi yapmayı dört gözle bekliyoruz” diye konuştu.
İNSANLA ÇALIŞMA MİNİMUMA İNDİRİLEBİLİR
Önümüzdeki günlerin nasıl olacağı konusunda belirsizliğin sürdüğünü söyleyen İşletme Müdürü Murat Zingi, çalışacakları yerlerin de kapalı olduğunu hatırlattı. İleride servis hizmetlerinin değişebileceğine de işaret eden Zingi, “Masalara tablet konup, sipariş verilerek, hizmet yapılabilir. Böylece iş gücü de otomatik olarak azalabilir. İnsanla çalışma minimuma indirilebilir. Sektördeki arkadaşlarımızın yüzde 80’i boşta kalır. Zor bir süreç yaşıyoruz” dedi.
GÜNÜBİRLİK DÜŞÜNÜYORUM
Kendisinin de çalışmadığını ve böyle bir dönemde şartlara ayak uydurmaya çalıştığını aktaran Zingi, “Paket servis üzerine ne yapabiliriz?’ düşüncesi içindeyim. Böyle bir zamanda yeni bir iş açmak da zor. Günlük düşünüyoruz ve günübirlik değerlendiriyoruz. Meslekle ilgili ilerisi belirsiz” diye konuştu.
EK GELİR SAĞLIYORDUM
Sanayide çalışan ve ek iş olarak hafta sonları garsonluk yapan Rıdvan Çelik ise 6 yıldır bu şekilde çalıştığını söyledi. Kendisine ek gelir sağladığını ifade eden Çelik, “Asgari ücrete çalışıyorum, geçinemiyorum. Mecbur ek işe yöneliyorum. Elde ettiğim gelir, pazar paramı, elektrik suyumu karşılıyor. İster istemez ekonomik olarak tatmin ediyor. Yemeğimize tuz oluyor” diye konuştu.
ÇOK ETKİLENDİM
Koronavirüsün ardından çok fazla etkilendiğini dile getiren Çelik, “Ekonomik anlamda içeri girdim. Hiç yoktan elektrik suyu ödüyor, pazarımızı karşılıyorduk. Ev almıştım, borcum da var. Aldığım maaş evin taksitine gidiyor. Ayrıca kredi kartı gibi ödemelerim var. Bu dönemde ister istemez kartlara yüklendim” dedi.
GELECEKLE İLGİLİ KORKU VAR
Düğün salonları açılsa bile davetli kapasitesinin düşeceği yönünde söylemler olduğunu hatırlatan Çelik, “Bu durum bizim işlerimizi de sekteye uğratacak. Gelecekle ilgili içimizde bir korku var. Ekonomik açıdan sıkıntılıyım. Normal kendi işimde de mesai oluyordu. Onlar da yok. Kısa çalışma ödeneğine geçtik. Şu an için durumumuz içler acısı. Zor duruma girdim” diye konuştu.