Doğayı yürüyerek keşfet
Güncelleme Tarihi:
Doğa yürüyüşü herkesin aklına “hafta sonu hadi dağa çıkalım, belki piknik de yaparız” gibi düşünceleri getirse de gerçek hiç de öyle bir şey değil. Tası tarağı toplayıp öyle pat diye dağa da çıkamıyorsunuz. Yanınıza almanız gereken birçok ekipman söz konusu.
Sokakta yürümeye benzemediği gibi, evinizin önündeki parkta tempolu koşmayla da çok alakası yok. Birçok insanın “bu da spor mu canım” diye baktığı bir alternatif spor kendisi. Kısaca doğa yürüyüşünü anlatmak gerekirse, belirli bir noktadan bir diğer noktaya belirlenen bir zamanda ve yol üzerinden varmak amaçlı yapılan, tempolu sportif yürüyüşlerdir. Doğayı yürüyerek keşfetmek fiziksel kondisyon açısından ne kadar faydalı olduğunu unutmamak gerek. Doğa yürüyüşü yapan insanlar daha az enfeksiyon hastalıklarına yakalandıkları gibi uzun uzun yürümek, uzaklara doğru bakmak ve doğal manzarayı seyretmek vücudu adeta mutluluk hormonlarıyla dolduruyor.
Bu hafta Alternatif Sporlar sayfamıza doğa yürüyüşçüsü olan Can Zerepcan var. Kendisi hem doğada yürüyor, hem kamp yapıyor hem de ülkeyi geziyor. Hürriyet Bursa’ya konuk olan Can, doğa yürüyüşüyle ilgili teknik bilgileri ve kendi deneyimlerini sizler için paylaştı. Keyifli okumalar…
- Biraz kendinden bahseder misin?
Merhaba, 23 yaşındayım ve aslen Ankara doğumluyum. Kısa zaman önce 3 yıldır çalıştığım bir savunma sanayi şirketinden ayrılarak yeni yerler, yeni insanlar ve en önemlisi farklı kültürler öğrenmek için yola koyuldum.
- Peki, doğa yürüyüşü sporunu seçmendeki etken neydi?
Size komik gelebilir ama küçükken kendime yastıklardan çadır yapardım ve orası benim için dışarıdaki yaşamdan farklı bir öneme sahipti. Kendimi doğanın kucağına bıraktığımda sanki dünyadan soyutlanmış gibi hissediyordum. Bu durum kendimi daha iyi hissetmeme ve yeni yerler keşfetmeme yardımcı oldu. Biraz da olsa gerçek hayatın rutinliğinden kurtulup kendime farklı bir zaman kavramı yaratmaya çalışmak istedim. Bu yüzden kendimi taş binaların içerisinde değil yeşilin ve mavinin hâkim olduğu bir yerde bulmak istedim.
ALINACAK İLK ÜÇ ŞEY
- Tek başına kamp yaptığında yanına alacağın ilk üç şey ne olurdu?
Kesinlikle ilk olarak bıçak alırdım. Sağlam ve güzel bir bıçak doğada özellikle ormanlık bir alanda yapacağınız işleri kolaylaştırır. Ağaçtan eşyalar yapabilir, avlanabilir, ateş yakabilir ve en önemlisi herhangi bir tehdide karşı kendinizi koruyabilirsiniz. Bıçağınız paslanmaz, kaliteli bir çelikten ve elinize oturan rahat kullanabileceğiniz bir bıçak olmalı. Diğeri ise ilk yardım kiti. Şehirde yaralanmak o kadar problem değil, fakat doğada yaralandığınız zaman küçük bir çizik doğru zamanda ve doğru bir şekilde müdahale edilmezse hayatınızın sonu olabilir. Üstelik doğada yaralandığınız zaman besin zincirinin en zayıf halkası konumunda kalarak avcıları üzerinize çekebilirsiniz. Yanınızda bir ilk yardım çantası bulundurmak bu yüzden önemlidir. Son olarak paraşüt ipi, 7 adet ince ip ve bunları saran büyük bir ipten oluşuyor. Paracord denen bu ip ormanda, dağda, çölde ve denizde hem hayatınızı kurtaracak hem yaptığınız işleri kolaylaştıracak bir malzemedir. Bu iple kalacak bir barınak yapabilir, yemek için balık tutabilir ve tuzaklar hazırlayabilirsiniz.
ANİ HAREKETLERDEN KAÇININ
- Yürüyüş sırasında yabani hayvanlarla karşılaştığında neler yapılması gerekiyor?
Öncelikle doğada mümkün olduğunca grupla yürünmeli diye düşünüyorum. Ne kadar fazla insan o kadar güven demek. Olabildiğince ses çıkarmalı, ıslık çalmalı ve gürültülü olunmalı. Zaten sesinizi duyan bir hayvan sizden kaçacaktır. Çünkü doğadaki en tehlikeli varlık insandır. Olası bir durumda bir hayvanla karşılaşırsanız yüksek sesle bağırmalı, elbisenizi veya montunuzu çıkarıp sallayarak sanki vücudunuzun bir uzvuymuş gibi gösterip karşınızdaki hayvandan daha büyük olduğunuzu göstermek işe yarayacaktır. Baktınız işe yaramıyor ani hareketlerden kaçınarak yavaş hareketlerle oradan bir an önce uzaklaşmaya çalışın.
- Çadır kurarken nelere dikkat etmeliyiz?
Öncelikle işe kamp kuracağımız yeri seçmekle başlıyoruz, mümkünse su kenarına yakın, zemini taşlık olmayan çadırımızı rahatça oturtabileceğimiz bir alan bulmalıyız. Yer seçiminde kesinlikle kuru dahi olsalar nehir ve dere yatakları tercih edilmemelidir. Çadırımızdan yüksek olmayan hiçbir yükseltinin yer almadığı düz alanlar fırtınalı havalarda çadırımıza yıldırım düşme ihtimalini attırırlar. Seçeceğimiz yer vahşi hayvanların su içmeye geldikleri yol üzerinde yer almamalıdır. Bu nedenle yer seçiminde bu konuda dikkatli olmalıyız. Çadır kurmaya karar verirken rüzgârı dikkate alarak mümkün olduğu kadar rüzgardan korunmuş bölgeyi tercih etmeliyiz. Yer hakkında karara vardıktan sonra zemin taş, dal gibi parçalardan tamamen temizlenmelidir. Bu parçalar temizlenmez ise çadırımızın zeminini kesebilirler ve bu taşlar ayrıca yattığımızda çok rahatsızlık verirler. Çadırı kurduğumuz yerde bir kamp ateşi yakma zorunluluğumuz var ise, normal ateş yakma tedbirleri dışında bu yerde yakılan ateşin kıvılcımlarının çadırımıza ulaşmayacağına emin olmalıyız. Ateş yaktığımız bu yer rüzgâr yönü ile çadırımız arasında olmamalıdır.
- İşiniz ve aileniz bu duruma engel olmuyor mu? Maliyetleri nasıl karşılıyorsunuz?
Çalışma saatlerim gezmeme engel olmadığı için istediğim bir zamanda doğaya çıkmaya fırsat oluyordu. Resmi tatillerde ve hafta sonlarında doğaya çıkıyordum. Tabi ailem ilk zamanlarda tek başıma doğaya çıkmama ve doğada kalmama pek sıcak bakmadı. Sonuç olarak doğada tek başınasınız ve herhangi birisine istediğiniz zamanda ulaşma imkanınız olmuyor. Şu an ailem benim en büyük destekçim konumunda. Maliyet kısmına gelirsek kendi kazandığım paralarla kendi ihtiyaçlarımı karşılıyorum.
- Gelecek rotalarınız neler?
Gelecek Mayıs ayında kuzey ülkelerine İzlanda, Norveç ve İsveç olmak üzere 3 aylık bir tur planlıyorum. İzlanda’da muhteşem şelaleler ve doğa harikası yerler vad, Norveç’te harika fiyort manzaraları ve küçük balıkçı köyleri, İsveç’in muhteşem doğası ve ren geyikleri. Hepsi rüya gibi.
ASANSÖR KULLANMAYIN
- Doğa yürüyüşüyle ilgilenen arkadaşlara tavsiyeleriniz neler?
Doğa yürüyüşüne katılmaya karar verdiğiniz zaman gerekli görüyorsanız bir doktor kontrolünden geçiniz. Öncesinde şehir içerisinde uzun yürüyüşler yapın ve kendinizi biraz zorlayın. Sigara kullanıyorsanız bırakın veya azaltın. Asansör kullanma alışkanlığından vazgeçin ve merdiven kullanın. Dengeli beslenmeye dikkat edin. Yürüyüş öncesinde gece fazla miktarda alkol kullanmayın. Sabah erkenden kalkıp güzel bir kahvaltı yapın ve en önemlisi sırt çantanızı akşamdan hazırlayın.
BELİRLİ KURALLAR İÇİNDE YÜRÜNMELİ
- Grup halindeki yürüyüşlerde nelere dikkat edilmesi gerekiyor?
Doğa yürüyüşü genellikle grup halinde yapılıyor ve bu gruplar zaman zaman çok büyüyebiliyor. Her biri farklı fizik kondisyona ve becerilere sahip insanlardan oluşan bir grubu, emniyetle gideceği yere ulaştırmak sanıldığı kadar kolay değil. Herkesin kafasına göre takıldığı bir grup yürüyüşünde, hiç istenmeyen sonuçlarla karşılaşmak ihtimal dâhilinde. O nedenle mutlaka belirli kurallar içinde yürünmeli. Her etkinliğin bir lideri ve bir rehberi vardır. Lider doğa konusundaki en deneyimli kişi olmalıdır. Tüm nihai kararları lider alır. Grup 10 kişiden büyükse, bir artçı görevlendirilir. Artçı, yolu bilmeli ve liderden sonra en deneyimli kişi olmalıdır. Grup 20 kişiden büyükse, artçının yanında, belirli aralıklarla (her 10-15 kişide bir) aynı görevi yerine getirecek aracılar olmalıdır. Bunların da el telsizi olmalıdır.
- Yalnız başına yürüyüş ve kamp yaptığında karşılaştığın sorunlar oldu mu?
3 yıldır doğa yürüyüşü yapıyorum ve son 2 yıldır tek başıma çıkıyorum. Kızılcahamam Soğuk Su Milli Parkı’na tek başına kamp yapmak için gitmiştim ve ısınmak için odun toplamaya çıktım. Kamp yaptığım bölgeye ulaştığımda çadırımın kurcalandığını ve parçalandığını fark ettim. Tahminlerim meraklı bir ayının gelip çadırımı paramparça etmesi ve içerisindeki yiyecekleri almasıydı. Bu yüzden doğaya çıkarken mutlaka kafa dengi bir arkadaş ile çıkın.
- Doğa yürüyüşü yaparken yanında bulunması gereken ekipmanlar neler? Nasıl giyinilmesi gerekiyor?
Yanınızda bulunması gereken malzemeleri şu şekilde sıralayabilirim. Düdük, çakı, ateş başlatıcı malzeme (çakmak, kibrit vs.), ip, kafa lambası, güneş kremi, kişisel ilaç ve ilkyardım malzemeleri, büyük boy bir çöp torbası, kâğıt peçete ve ıslak mendil. Doğada kıyafetlerimize de dikkat etmeliyiz. Giyim katmanlar halinde olmalı. İç ve ara katmanlarda hafif, soluyabilen ve çabuk kuruyabilen malzemeden üretilmiş kıyafetler, dış katmanlarda ise ek olarak su geçirmez özellikli malzemeler, ayakkabı olarak; bileği ve ayağı kavrayan, sağlam ve dişli tabanlı, su geçirmez ve nefes alabilir botlar tercih edilmelidir. Mevsim şartlarına göre eldiven, bere, kar maskesi, güneş gözlüğü, şapka ve tozluk kullanılmalıdır.