Doğaya ve yaban hayata yolculuk

 

Zengin doğal güzellikleri sahip Karacabey’de uzun bir gezi yapabilirsiniz. Doğa ile baş başa kalacağınız bu yolculuk kendinizi dinlemeniz için bir fırsat. Bu gezide farklı kültürleri görebilir, ata binebilir, gölet etrafında bisiklet turu yapabilirsiniz. Yaban hayatın içinde zaman geçirme imkanı da bulabilirsiniz.
Karacabey turuna ilk olarak, Eskikaraağaç Leylek Köyü’nden başlayabilirsiniz. Sabahın ilk ışıklarında burada olmanın enerjisini hissetmeniz önemli. Öyle ki Leylek Köyü’nü çevreleyen ‘Leylek Yürüyüş Yolu’ size unutulmaz hisler yaşatacaktır. Sazlıkların içinde, çeşitli kuşların cıvıltısı arasında, güneşin ilk ışıklarının göldeki oyununu mutlaka izlemelisiniz. Buram buram tazelik kokan çayırların ve gölün kokusu, iliklerinize kadar işleyecektir. Gölün içindeki ördekler, karabataklar, pelikanlar ve saz kuşları, koro halinde size senfonilerini sunarken atacaksınız tüm adımlarınızı... Köyün içerisinde belli belirsiz aralıklarından ‘lak lak’ seslerini işiteceksiniz zaman zaman. Güzel geçecek bir günün alarmını da böylece, onlardan duymuş olacaksınız.

KÜLTÜRLER BİR ARADA

Köy kadınlarına ait dernek binasında geleneksel, yerel lezzetlerle köyün tadını çıkarabilirsiniz. Köyde vereceğiniz molaların ardından, size bu kez köyün sokaklarında kısa bir tur önereceğiz. Çok değil bundan 80 yıl kadar önce, birlikte iç içe ve can cana komşuluk yapılan Rumlar’ın, hala izlerinin ve yaşanmışlıklarının olduğu sokakları görebilirsiniz. Köy insanları son derece misafirperver ve konuşkandırlar. Köy kahvesinde yudumlanacak bir çay ve onların sohbetleri de dinlemeye değer. Son olarak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2’nci Bölge Müdürlüğü’nün faaliyete geçirdiği, Uluabat Gölü çevresinde görülen türlerden oluşan ‘Tahnit Müzesini’ büyük bir beğeniyle ziyaret edebilirsiniz.

ATA BİNEBİLİRSİNİZ

Karacabey Harası’nda kısa bir kahve molası, yolculuğunuza renk katacak mekanlar arasında. Asırlardır süregelen tarım ve hayvancılık faaliyetinin lokomotifi sayılan Karacabey Harası, Türk tarımının tarihi izlerini taşıyan ve Avrupa’nın en büyük çiftlikleri arasında yer alıyor. 1300 yılında kurulan ve günümüze dek dokusunu korumuş olan Karacabey Harası’nda, öğle kahvesini botanik bahçesine karşı keyifle yudumlayabilirsiniz. Doğası ve hayvancılığının yanı sıra; at mezarları ve tarihi yapıları ile görülmeye değer nitelikte. Ayrıca bu yolculuğunuz sırasında, poni atlarına binebilir ve ailenizle bu kısa molayı daha da eğlenceli hale getirebilirsiniz. Şehir merkezindeki Ulucami, İmaret ve Kümbetli Camii, tarihin izleriyle günümüze kadar gelmiş eserler arasında yer alıyor.

BİSİKLET TURU YAPABİLİRSİNİZ

Atatürk Kültür Parkı, büyük bir göletin etrafındaki yeşil alanları, sosyal tesisleri ve lunaparkı ile dinlenmek ve eğlenmek için vakit geçirebileceğiniz, keyifli yerler arasında gösterilebilir. Büyüklüğü ile Marmara Bölgesi’nde öne çıkan parklardan olan Atatürk Kültür Parkı’nda, gölün etrafını dolaşabilir, göl bisikletiyle turlayabilir ve kuşları besleyebilirsiniz.

YABAN HAYATINI GÖRME FIRSATI

Türkiye’nin ender doğal güzelliklerini barındıran Marmara Denizi kıyısındaki Yeniköy, gerek Karadeniz, gerekse de Akdeniz İklimi’nin görüldüğü bir coğrafya içerisinde yer alıyor. Yeniköy yolu üzerinde, Pako yuvasında bulunan sahipsiz evcil hayvanları ziyaret edebilirsiniz. Hayvanları Koruma Derneği tarafından üstlenilen Pako yuvasında, yüzlerce kedi ve köpek itinayla bakılarak rehabilitasyonda tutuluyor. Bölgede Ovakorusu Ayı Barınağı ve Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi de 90’lı yıllarda dansçı ayıların toplanmasının ardından, barınmaları ve hayatlarını bu ortamda sürdürmeleri için hazırlanan merkez olarak dikkat çekiyor. Bugün 100’e yakın ayıya ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin ilk ve tek ayı barınağı olan merkez, o dönemde Avrupa ülkelerindeki emsalleri ile kıyaslandığında, başarıya ulaşan işletmelerin başında gelir. Bu merkezde yapacağınız kısa turda, yaban hayatının dev ayaklarını yakından görme ve onların sevimli yanlarını keşfetme imkanı bulabilirsiniz.

KARACABEY LONGOZU

 Deniz seviyesinin altında kalan bu orman, yılın büyük bir bölümünü su altında geçiriyor. Su zengini oluşu, bu ormanı bitki ve hayvan türleri açısından bereketli bir hale getiriyor. Yerel tabirle, amazonların yerel versiyonu olarak anılan Karacabey Longozu, 300’e yakın farklı kuş türünün görüldüğü, Türkiye’deki ender noktalardan biri olarak dikkat çekiyor. Bunun yanında, nesli tükenme tehlikesi altındaki saz kedisi, yaban kedisi, su samuru gibi türleri de içerisinde bulunduran Karacabey Longozu, geniş bitki florasıyla da sizi cezbedecek. Çeşitli doğa topluluklarına farklı kategorilerde ev sahipliği yapan longoz, her mevsim ayrı bir manzara ile ziyaretçilerini kendisine hayran bırakabilir. Buraya ayıracağınız zaman ne kadar uzun olursa, keşfetme duygunuz da bir o kadar artarak devam edecek. Yer yer Afrika savanlarını andıran bölge, yer yer amazonlardaki sık yeşilliklere yerini bırakır. Bölgedeki hayvancılık faaliyeti, yine bu ormana değer katan bir başka etken. Öyle ki su sığırı olarak tabir edilen mandalar ve boz ırk cinsi inekler, bölgede serbestçe dolaşmaktadır. Bu iki yerel ırkın yetiştiriciliğinin yapılmasının yanı sıra, hayvanların orman içerisindeki varlıkları bölgeyi adeta Afrika savanlarına bürümektedir. Günlük kıyafetlerle dolaşılabilecek bir yürüyüş rotasına sahip Longoz Ormanı’nın, her dönem ziyaretçilere kapısı açık.

BALIK LOKANTALARI

Yeniköy, Malkara ve Kurşunlu hattında bulunan, farklı lezzet duraklarında mola verebilirsiniz. Neredeyse tamamı yerel halk tarafından işletilen bu mekanlardan, balık lokantaları oldukça fazla ilgi görüyor. Dönemine göre en uygun balık türlerini, usta ellerin marifetiyle ve mütevazı sunumuyla bulabilir ve tadı damağınızda kalabilir. Konaklamak için Karacabey ve Yeniköy’deki pansiyonlardan hotellere kadar, çeşitli alternatifleri değerlendirebilirsiniz.

ULUABAT ÖZEL KUŞ CENNETİ GÖRÜLMEYE DEĞER

İçerisinde türlü kafes hayvanlarının yanı sıra, tavus kuşlarının özgürce dolaştığı Uluabat Özel Kuş Cenneti, yemyeşil çehresi ile sizi unutulmaz bir huzura kavuşturacak. Gün boyu özgürce dolaşan bu kuşlar, botanik bahçesinin de içinde yer aldığı yemyeşil bir tesiste rahatça dolaşıyor, elinizden yemek yiyebiliyorlar. İnsana alışkın olmaları, bu mekanı daha da sempatik bir hale getiriyor.

KARACALAR YOLCULUĞUNUZUN SÜRPRİZ KONUKLARI OLABİLİR

Yeniköy’de belki de en büyük doğal Ihlamur Ormanları yer alıyor. İçerisinde, 90’lı yılların başında yaşamış Yörük Kızı Hörü’nün mezarına denk gelebilir ve yaşanmışlıklarla dolu çehresini ziyaret edebilirsiniz. Ihlamur Ormanları’nda ağaçların ve çiçeklerin eşsiz kokusu altındaki yürüyüşünüzde, Erikli Yayla ve Çengel Kale ile denk gelebilirseniz. Cenevizliler’den kaldığı sanılan ve günümüze kalıntıları ulaşmış bu derin ormanın içinde hapsolmuş kale ve çevresi, gerçekten görülmeye değer nitelikte. Orman faunası içerisinde yer alan Karacalar, yolculuğunuzun sürpriz konukları olabilir ve eğer şanslıysanız, ıhlamurların çiçek açtığı döneme denk gelmişsinizdir. O muhteşem ıhlamur kokusunu, burunlarınız dolana kadar hissedersiniz. Bugün, şehir içlerinde yer alan parklardaki 1-2 ıhlamur ağacı bile tüm mahalleyi kokusuyla sararken, düşünün ki bu ormanların içinde, binlerce ıhlamur ağacı arasında dolaşıyor olacaksınız.