Güncelleme Tarihi:
BURSA (AA) - Tofaş Üst Yöneticisi (CEO) Kamil Başaran, "Şimdiye kadar ürettiğimiz en güçlü, en sağlam ve en rekabetçi Doblo'yu harekete geçirdik. Projenin, üretim aşamasına geçişini iki yıldan az bir sürede gerçekleştirdik. Yeni Doblo'da yerlilik oranı, motor ve aktarma organları dışında yüzde 76'lara geldi. Dünyanın en zorlu pazarlarından otomotivin doğduğu ülkeye, Amerika'ya ihraç etmeyi başardık" dedi.
Başaran, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın da katılımıyla TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası AŞ üretim tesislerinde düzenlenen "Doblo Amerika Üretime Başlangıç ve İhracat Töreni"nde yaptığı konuşmada, dünyanın en başarılı üretim tesislerinden biri olan bu fabrikada, tarihin en önemli günlerinden birini yaşadıklarını söyledi.
Koç Holding ve Fiat Chrysler ortaklığında kurulan TOFAŞ'ın, ürettiği araçları Singapur'dan Latin Amerika'ya kadar dünyanın uç noktalarına ihraç etmesinin tesadüfi olmadığını vurgulayan Başaran, bunun altında, DNA'larında yatan başarma ve mücadele tutkusu ile Ar-Ge yetkinliklerinin yattığını anlattı.
Türkiye'de henüz Ar-Ge yatırımları yok denecek kadar az iken 1990'lı yıllarda rotalarını geleceğe yönelterek sürekli yeni teknolojiler peşinde koştuklarını dile getiren Başaran, "Bugün 600'e yakın Ar-Ge çalışanımızla Fiat Chrysler'in Avrupa'daki ikinci büyük Ar-Ge merkezi olmanın gururunu yaşıyoruz" ifadesini kullandı.
- "Türk otomotiv sektörünün geleceğini inşa ediyoruz"
Başaran, Davutoğlu'nun, ülkenin geleceğinin Ar-Ge ve inovasyondan geçtiğini sık sık vurguladığını, çizilen bu yolda ilerlediklerini ve stratejik planlarını bu doğrultuda yaptıklarını bildirerek, şöyle konuştu:
"TOFAŞ, Ar-Ge odaklı bir şirket olmanın faydalarının somut örneğidir. TOFAŞ olarak bugün Ar-Ge'mizde dünya markası olan 6 markanın farklı ülkelerdeki müşterileri için ürün ve teknoloji geliştiriyoruz. Fikri ve sınai hakları kendimize ait modellerle ender üreticilerden biriyiz. Türkiye'de patent liderleri arasındayız. Bu konuda bizi motive edecek her türlü olanağı da değerlendiriyoruz. Bu yılın ikinci yarısında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve ATKearney'in iş birliğiyle Türkiye'nin inovasyon yönetim yaklaşımlarını ve inovasyon envanterini ortaya koymak için düzenlenen inovaLİG'e katıldık. Henüz tarafımıza çok yeni ulaşan bir bilgiye göre, inovasyon strateji alanında Türkiye'nin finaline kalmış durumdayız. Ümit ediyoruz önümüzdeki günlerde, yine ilk ve tek olma serisini devam ettireceğiz."
TOFAŞ'ın Ar-Ge yatırımlarının, Türkiye ortalamasının üzerinde olduğuna işaret eden Başaran, Ar-Ge'ye yapılan yatırım tutarının Türkiye genelindeki ciroya oranının yüzde 1'in altında seyrettiği bu dönemde, kendilerinin yatırım ortalamasının yüzde 4,5'e ulaştığına değindi.
Böyle bir Ar-Ge'de, TOFAŞ'ın hatta Türk otomotiv sektörünün geleceğini inşa ettiklerine dikkati çeken Başaran, "Fabrikamız, geçen yıl Fiat Chrysler ağının dünya genelinde 500'ü aşkın üretim merkezinde uygulanan dünya klasında üretim programında altın seviyeye ulaşan 3 fabrikadan biri oldu. Fabrikamızda yetişen uzmanlarımızın, dünyanın çeşitli ülkelerinde eğitim ve danışmanlık hizmetinde bulunmalarından büyük mutluluk duyuyorum" değerlendirmesinde bulundu.
- "Sıfır iş kazası ve sıfır meslek hastalığı"
Başaran, standartlarını daha da yukarı taşıyan dünya klasında, üretim programı kapsamında sıfır iş kazası ve sıfır meslek hastalığını hedefledikleri bilgisini verdi.
Fabrikalarında artık iş kazası oluşabilecek bir ortam kalmadığı gibi, "ramak kala" konularının bile yönetim kadrolarının performans başarıları arasında yer aldığını söyleyen Başaran, "Yeni yatırımlarımız, iş güvenliği onayı almadan, hiçbir yönetim onayına sunulmamaktadır. İş güvenliği, endüstriyel kültürümüzün bir parçası ve başarımızın da temelini oluşturmaktadır" görüşlerini iletti.
Çevre ve sosyal sorumluluk faaliyetlerinin de TOFAŞ'ın rekabetçiliğine güç kattığını anlatan Başaran, atıkları adımların uluslararası platformlarda tescillendiğini belirtti.
- "Doblo'yu dördüncü kez yenileme imkanımız oldu"
Başaran, TOFAŞ'ın gelişiminin en önemli başarı hikayelerinden birinin Doblo olduğunu ifade ederek, bunun üretimine 2000 yılının eylül ayında başladıklarını anımsattı. Fiat'ın, bir modelin üretimini ilk kez İtalya dışında tek bir ülkede gerçekleştirmeye karar verdiğini bildiren Başaran, proje sürecinde TOFAŞ Ar-Ge ve tüm TOFAŞ çalışanlarının çok önemli sorumluluklar üstlendiğini aktardı.
Doblo'nun bugüne kadar katettiği gelişmelere ilişkin bilgiler de veren Başaran, şunları kaydetti:
"Fiat Doblo, birinci yıl içinde 100 bin adetle rekor artış gösterdi ve üretimin yüzde 90'ı 43 ülkeye ihraç edildi. Ertesi yıl tüm Avrupa ülkelerine gönderilen Doblo'lar, TOFAŞ'ın toplam ihracatının yüzde 83'ünü oluşturdu. Zor bir dönemde ülke ekonomisine çok önemli katkılar sağladı. Birçok kez ihracat şampiyonu olduk, defalarca uluslararası platformda, yılın ticari ödülünü, çevre ödülünü aldık. Her daim en çok satan modellerimiz içinde yer aldı. 2013'te ise içinde Amerika projesinin de yer aldığı 360 milyon dolarlık yatırım tutarı ile Doblo'yu dördüncü kez yenileme imkanımız oldu. Açıkçası hiç de kolay değildi. Her nesilde bir öncekinden daha güçlü bir ürünle çıtamızı yükseltmiştik."
- "En güçlü en sağlam ve en rekabetçi Doblo"
Mühendislerin, işçilerin yeni projenin de üstesinden geldiğini ifade eden Başaran, sözlerini söyle sürdürdü:
"Şimdiye kadar ürettiğimiz en güçlü, en sağlam ve en rekabetçi Doblo'yu harekete geçirdik. Projenin, üretim aşamasına geçişini iki yıldan az bir sürede gerçekleştirdik. Yeni Doblo'da yerlilik oranı, motor ve aktarma organları dışında yüzde 76'lara geldi. Dünyanın en zorlu pazarlarından otomotivin doğduğu ülkeye, Amerika'ya ihraç etmeyi başardık. Bugün uğurladığımız Doblo Amerikalılarımız, Kuzey Amerika'da RAM markasıyla Promaster City ismiyle piyasaya sunulacak. Amerika'ya 2021 yılına kadar 175 bin adet ihracat yapacağız. Önümüzdeki yıllarda Türkiye ile dünya pazarlarına sunmaya hazırlandığımız tüm yeni araç yatırımlarımızla ülke ekonomisine istihdamda daha fazla kalıcı Ar-Ge ve katma değer yaratmaya devam edeceğiz. Bu dönemde yapacağımız 2 milyar dolarlık üretim yatırımıyla 7 yılda 24 milyar dolar tutarında bir ihracatı garanti ediyoruz."
- "TOFAŞ'ın ihracat pazarlarını da artırmaya çalışıyoruz"
TOFAŞ'ın iki büyük ortağından biri olan Fiat-Chrysler Automobiles (FCA) firmasının EMEA Bölgesi İş Geliştirme Başkanı Silvia Vernetti de bu projeyle TOFAŞ'ın bugünkü konumunun altını çizdiklerini, güvence altına aldıklarını söyledi.
Vernetti, TOFAŞ'ın, Türkiye'nin artan ihracatına çok büyük katkıda bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"2000 yılından beri, Doblo'nun lansmanıyla ihracat çok arttı ve TOFAŞ'ın bu ihracatı 22 milyar dolara ulaştı. Bu şekilde de TOFAŞ, kaynaklarını geliştirip küresel anlamda rekabet edebilir bir hale geldi. FCA, küresel şirketin kaynaklarını sürekli olarak artırmaya odaklanıyor. EMEA Bölgemizde, üretim tabanımızı dünya çapındaki üretimimizi destekler hale getirmeye çalışıyoruz ve ihracat hacimlerimizi artırmaya çalışıyoruz. Türkiye'den ABD'ye yapılacak Doblo ihracatı, bizim stratejimizin en iyi uygulama adımlarından biri olacaktır. Aynı zamanda TOFAŞ'ın ihracat pazarlarını da artırmaya çalışıyoruz ve küresel piyasalardaki değişiklikleri de bu konuda gündeme alıyoruz."
Vernetti, bunun 2015 ila 2023 yılları arasında 22 milyar liralık bir ek ihracat anlamına geleceğini aktararak, Türkiye Cumhuriyeti'nin ihracat performansıyla paralel bir şekilde artacak dış satımdan bahsettiklerini dile getirdi.
TOFAŞ'taki teknoloji yatırımlarının, Koç Grubu ile ortaklıklarından kaynaklandığına değinen Vernetti, "Türkiye'nin geleceği için bu ortaklığı devam ettirmeyi dört gözle bekliyoruz. FCA ve Tofaş olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin rekabetçiliğinin, refahının artmasını ve kalkınmasını sonuna kadar destekleyeceğiz. Aynı zamanda küresel pazarın yanında yerel pazarın da sürdürülebilir olarak artmasını dört gözle bekliyoruz" dedi.
- "İş kazalarının önlenmesi"
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak ise inşaatlardaki iş kazalarının önlenmesine ilişkin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanarak yürürlüğe girmesinin önemli bir boşluğu doldurduğunu anlattı.
Kavlak, bunun olumlu bir adım olduğunu ancak yeterli gelmeyeceği görüşünü savunarak, "Bu hassasiyetin iş kazalarının önlenmesinde birinci derecede önem arz eden sendikal örgütlenme konusunda da gösterilmesi gerekmektedir. Bu sürece yapacağınız katkı, toplumun örselenmiş vicdanını da tamir edecektir" diye konuştu.