Güncelleme Tarihi:
BURSA (AA) - HARUN KAYMAZ - DOĞUKAN ALTINAY - Çocukluğunda, çoban olan babasının söylediği şarkılardan etkilenerek Orhaneli ilçesinden İstanbul'a göç edip dönemin ünlü sanatçılarının saz ekiplerinde bulunan Aziz Kaya (72), yarım asır sonra memleketine döndü.
Başarılarla geçen müzik hayatının son zamanlarında Zeki Müren'den imzalı bir nota kağıdı hediyesi de alan Kaya, şimdi baba ocağında organik tarımla uğraşıyor, evinin balkonunda keman çalıyor, taş plaklardan Türk Sanat Müziği eserleri dinleyerek eski günlerini yad ediyor.
Orhaneli ilçesi Serçeler Mahallesi'ndeki evinde yaşayan Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluğunda zamanının çoğunun babasıyla arazide geçtiğini söyledi.
Babasının söylediği şarkılardan etkilendiğini belirten Kaya, 1957 yılında önce Bursa'ya gittiğini, daha sonra İstanbul'a yerleştiğini anlattı.
Müzikle uğraşmayı kafasına koyduğunu dile getiren Kaya, şöyle devam etti:
"Bir gazete ilanında, ünlü besteci Arif Sami Toker'in ders verdiğini gördüm. İlandaki adrese gittim, derslere girdim ve müzik serüvenim başladı. Bundan sonra, gel zaman git zaman, birçok bestekarla çalışma imkanım oldu. İstanbul'a gidince tanıştığım Amir Ateş başta olmak üzere Yıldırım Gürses, Safiye Ayla, Mustafa Sağyaşar, Faruk Tınaz ve Vedat Çetinkaya'ya kemanımla eşlik ettim. Hepsiyle hatıralarım var. Birçoğunun plakları, besteleri, fotoğrafları arşivimde hatıra olarak duruyor. Müzisyenliğimin sonlarına yaklaştığımda, dönemin en ünlü sanatçısı Zeki Müren'in annesi vefat etti. Annemle Muğla'nın Bodrum ilçesine gidip cenaze törenine katıldık. Orada Zeki Müren'le tanışma imkanı buldum. Ona başsağlığı diledik. Çok alçak gönüllü biriydi. Beni çok sevdi ve üzerinde imzası bulunan nota kağıdını hediye etti. Yıllar geçti ama onu hep sakladım. Müren'le o zaman çekilmiş fotoğrafım da var."
- "İngilizce öğrenmek, nota öğrenmekten kolay"
Kaya, yıllarca nota eğitimi aldığı bilgisini verdi.
İngilizce öğrenmenin, nota öğrenmekten kolay olduğunu vurgulayan Kaya, "Notalara yıllarımı verdim, ömrümü verdim. Hep içinde olacaksın. Bu deneyimlerim sayesinde onlarca sanatçıyla çalışma imkanı buldum. Bunlar kolay şeyler değil" ifadesini kullandı.
Aziz Kaya, şimdi günlerini, evinin bahçesinde organik tarımla uğraşarak, balkonunda keman çalıp taş plaklardan Türk sanat müziği eserlerini dinleyerek geçirdiğini aktardı.
Evindeki gaz lambası, taş plak, asırlık radyo, vestiyer, koltuk, ayna ve konsolların tarihi değeri bulunduğunu dile getiren Kaya, bunları satmak istemediğini sözlerine ekledi.