Güncelleme Tarihi:
BURSA,(DHA)- 24 Haziran seçimleri için adaylık başvurusunda bulunmayan CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil, Filistin’deki katliama ilişkin yaptığı Meclis’teki son konuşmasıyla tüm parti gruplarından alkış aldı. İrgil, “Dünyanın, bu sistematik yok etme barbarlığı karşısındaki sessizliği utanç tablosudur” dedi.
61 kişinin öldüğü, 2700’ün üstünde kişinin yaralandığı Gazze’deki olaylarla ilgili Meclis’te bir konuşma yapan CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil, doğduğundan beri Filistin sorununun olduğunu belirterek, “Hep, Filistin yalnız değildir, denir. Filistin davasında bizim de dost dediklerimizin de tutumu sahici değildir çünkü pazarlık masalarında ilk unutulan dava, Filistin davasıdır” diye konuştu. 24 Haziran seçimlerine milletvekilli adaylığını koymayan CHP’li İrgil, tüm parti gruplarından alkış aldığı Meclisteki bu son konuşmasında şu ifadelerde bulundu:
“Yaklaşık 60 İslam devleti var, hepsinin İsrail’le ilişkisi var. Bildim bileli, Filistin’de sistematik ve rutin katliamlar yapılır, acılar yaşanır; hep Filistin yanar, hep Filistin kanar ve acı çeker. Bildim bileli cuma eylemleri yapılır. Sonra zaman geçer, Filistin davası soğur, İsrail’le ilişkiler ve ticaret ısınır. Bu nedenle, İslam dünyasının refleksleri, ölümler karşısındaki heyecanlı çıkışları çok da gerçekçi değildir. Maalesef, Filistin davasında bizlerin de dost dediklerimizin de tutumu istikrarlı ve sahici değildir. Sahici değildir çünkü günlük siyasi çıkarlar, ticari ilişkiler, orta ve uzun vadeli hesaplar söz konusu olunca pazarlık masalarında ilk unutulan dava Filistin davasıdır, ilk göz ardı edilen insanlar Filistin’in mazlumlarıdır. Velhasıl, Filistin her zaman yalnızdır. Bugün İsrail’in işgali altındaki Filistin topraklarında şehit ettiği her bir Filistinli, İsrail’in utanç duvarına eklenen yeni bir cinayet, yeni bir lekedir. Dünyanın, bu sistematik yok etme barbarlığı karşısındaki sessizliği de ayrı bir utanç tablosudur. Şairin dediği gibi: Bu nasıl bir dünya, hikâyesi zor/ Mekânı bir satıh, zamanı vehim/Bütün bir kâinat muşamba dekor/Bütün insanlık bir yalana teslim.
SEÇİME KADAR FİLİSTİN
2014 yılından beri ziyaret edemediğimiz Gazze için artık salt kınama, niyet, dua yetmez; artık söylem ve eylem zamanıdır. Yahudi Üstün Cesaret Madalyası iade edilmelidir. Türkiye’deki Amerikan üsleri masaya konmalıdır. Malatya Kürecik konuşulmalıdır. Ticari ve askerî faaliyetler ciddiyetle gözden geçirilmelidir. Kudüs, iç politika malzemesi, seçim mezesi yapılmayacak kadar ciddi, kutsal ve değerli bir meseledir. Ama korkarım ki, ramazan ayı ve yaklaşan seçimler nedeniyle, iktidar Kudüs’ü yine iç politika malzemesi yapacaktır. On altı yıldır yaptığı gibi, ‘Pazara kadar Kudüs seçime kadar Filistin’, seçimden sonra ‘Merhaba İsrail. Emret dostum Amerika’ diyecektir.
YAPTIRIMLAR DEVREYE SOKULMALI
Amerika’daki bu dengesiz kişiye artık prim verilmemelidir. Salt iktidarda kalmak uğruna, emperyalist emelleri zaten ortada olanlara eğilip bükülmeden ‘Hayır’ denmelidir. Hani Müslümanlar et ile tırnak gibiydi, şimdi Kudüslü kardeşlerimizin tırnakları sökülüyor, canınız acımıyor mu? Ortadoğu’daki muktedirleri, emperyalistlerin yandaşları, herkes Kudüs ve Gazze edebiyatı yapıyor, oysa BOP’un parçası olanlar bu cinayetin ortağıdır ve bu sorunun çözümünde katkı koyamazlar. ‘İsrail bir terör devletidir ve İsrail ve yandaşlarını lanetliyoruz, Filistin Devleti’nin başkenti Kudüs olarak tanınmalıdır’ diyenlere sesleniyorum; Kudüs’e Filistin büyükelçiliği açılmalıdır. Kudüs’e bir barış gücü organizasyonu yapılmalıdır. Malatya Kürecik’te bulunan, İsrail’i koruyan füze radar sistemi derhâl kaldırılmalıdır. İsrail’e ekonomik, askerî, siyasi yaptırımlar hemen devreye sokulmalıdır. Kudüs’te ateşi yakıp yangına körükle giden Amerika Birleşik Devletleri’ne de televizyondan kınama, kapalı kapılar arkasında kutlama ve yanaşma politikaları terk edilmelidir.
KUDÜS YETİM KALMAZ
Seyyid Hasan’ın dediği gibi, bazı siyasi konularda farklı düşünebiliriz, ancak Filistin konusu olduğu zaman aramızdaki ihtilafları bir kenara bırakmalıyız. Filistin direnişinin zaferi, zaferimizdir; yenilgisi, yenilgimizdir. Filistin salt bir din, kimlik ve siyasi bir sorun değildir artık; Filistin bütünüyle bir insanlık sorunudur. Bu konu iç siyaset malzemesi yapılmadığı ve bir insanlık sorunu olarak ele alındığı sürece Filistinli kardeşlerimiz için de sizinle birlikte, iktidarın yanındayız. Ebu Bekir yok diye sadakat, Ömer yok diye adalet, Osman yok diye edep, Ali yok diye ilim, Selahaddin yok diye Kudüs yetim kalmaz."