IHA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2015 18:25
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI İDRİS GÜLLÜCE, YILDIRIM İLÇESİNDEKİ KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLACAK BİR PROJE İLE HAYATA GEÇİRDİĞİNİ SÖYLEDİ.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Yıldırım ilçesindeki kentsel dönüşümün Türkiye’ye örnek olacak bir proje ile hayata geçirdiğini söyledi.
Yıldırım Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ile gençleri bir araya getirdi. ‘Şehir ve Gençlik’ konulu programda Bakan Güllüce, gençlerin kentsel dönüşüm ile ilgili sorularını cevapladı. Barış Manço Kültür Merkezi’nde yoğun katılım ile gerçekleşen etkinlikte konuşan Güllüce, Yıldırım Belediyesi’nin ilçede zorunluluk haline gelen kentsel dönüşümü Türkiye’ye örnek olan bir proje ile hayata geçirdiğini söyledi. Güllüce, "Kentsel dönüşüm Türkiye’yi yenilemek demektir. Ama vatandaşa rağmen değil, vatandaşla beraber, vatandaşın isteği ile yapılmalı. Başkan Edebali de bu konuda başarılı çalışmalar yürüterek ilçenin çehresini değiştiriyor” dedi.
Yıldırım’ın çevre ve şehircilik açısından önemli bir konumda olduğunu da belirten Bakan Güllüce, Yıldırım’da geçmişte yapılan kötü yapılaşmaların çokluğunu hatırlatarak, "Bu yüzden kentsel dönüşüm Yıldırım için mecburiyet. Dizi izlemek yerine bu panele gelerek Yıldırım’a sahip çıkan gençlere teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
İnsan ve şehir kavramlarının birbirleri ile bağlantılı olduğunu söyleyen Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali ise, geleceği inşa etmek için bu iki kavramı çok iyi özümsemek gerektiğinin altını çizdi. Zaman, mekan ve insan üçlüsünün birbirleri ile harmanlandığı zaman hem insanların hem de şehirlerin geliştiğini belirten Başkan Edebali, “Şehirlerin kendine özgü dili, ruhu ve kimliği vardır. Biz de kurucu medeniyetimizin filizlendiği bir şehirde yaşıyoruz. Yıldırım, içinde bulundurduğu tarihi miras ile çok önemli ruha sahiptir” dedi.
Yarınların sahibi gençleri şehirler ve kimlikleri hakkında bilgili olmaya da davet eden Başkan Edebali, “Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi şehirlerimizi yeniden inşa etmek olmalı. Ancak bu inşa sadece fiziki olarak değil, insanların kendilerini de yeniden inşa etmeleri ile amacına ulaşır. Yaşadığımız mekanları güzelleştirerek sevmeliyiz, o aidiyet şehirlerin kimliklerini daha güçlendirir” diye konuştu.