Güncelleme Tarihi:
Enerji günümüzün en önemli sorunlarından. Enerjiye ulaşabilmek kadar hangi enerjiyi kullanmak da çok önemli. Çünkü kaynaklar tükeniyor. İşte bu noktada yenilenebilir enerji devreye giriyor. Son yıllarda ülkemizde de bu alanda ciddi yatırımlar yapılmaya başlandı. Güneş ve rüzgâr enerji sistemleri bu işin başını çekiyor.
Bursalı TEK Enerji firması da kurduğu güneş enerjisi santralleri ile adını duyurdu. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Bursaray istasyonlarının çatılarına sistemi kuran firmanın sahibi İbrahim Şahintaş, bu alanda Türkiye firması olmak için çalıştıklarını söyledi. Pandemi ile birlikte Yeşil Mutabakat’ın tüm dünyanın en önemli gündem başlığı haline geldiğine dikkat çeken Şahintaş, «Özellikle ülkemizin en büyük ticari ortağı niteliğindeki AB ülkeleri, karbon ayak izini yakın takibe alacak. Bu süreçte çevreyle dost ve sürdürülebilir üretim modelleri ön planda olacak. Hızla aksiyon alan firmalar bu sürecin kazananı olacak” dedi.
Bu kapsamda yenilenebilir enerji kaynaklarıyla üretim yapan firmaların uluslararası rekabet gücünü koruyabileceğini belirten İbrahim Şahintaş, “Bu nedenle tüm firmalarımızı başta güneş olmak üzere kendilerine büyük avantaj sağlayan yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanmaya davet ediyorum” diye konuştu.
- TEK Enerji’yi anlatır mısınız?
2015 yılından beri bu sektördeyiz ve sektörün amiral gemilerinden biri olma yolundayız. 5 mühendis, 26 saha çalışanından oluşan ciddi bir kadromuz var. Sadece güneş paneli yapmıyoruz. Trafo kurulumu, mühendislik hizmetleri ve işletme sorumluluğu ile sanayicilerimizin her anlamda yanındayız. Taşeron firma asla kullanmıyoruz. Tamamen kendi ürünlerimizle hizmet veriyoruz.
- Güneş enerjisi santrali kurulumlarına ne zaman başladınız?
Önce altyapıyı kurduk. Çatılara güneş enerjisi santralleri kurulmasının TSE belgelerini araştırdık. TSYK 473 belgesini Türkiye’de alan ilk ve tek firma olduk. Önce belgelerimizi, çalışmalarımızı tamamladık ondan sonra sahaya çıktık. Sahada da tecrübelerimizle çabuk adapte olduk. 25 ulusal proje, 100’den fazla da müşteriyle birlikte kurulum yaptık, yapıyoruz da. Yurt dışından çok talep gelmeye başladı. Sadece Bursa değil Türkiye firması olma yolunda ilerliyoruz.
GES’LER YATIRIM ARACI HALİNE GELDİ
- Yenilenebilir enerji konusunda Türkiye nereye geldi? Bunlar aynı zamanda bir yatırım aracı oldu mu?
Evet, yatırım aracı haline geldi. Türkiye’de şuanda yenilenebilir enerji kapasitesi yüzde 50’ye ulaştı. Ama hâlâ yüzde 30 doğalgazla, yüzde 20-25 kömürle enerji üretiyoruz. Bunun sıfırlanması lazım. Hidroelektrik santralleri konusunda da ciddi kurulumlar gerçekleşti. Rüzgâr ve güneşi, 5 yıldır aktif olarak kullanıyoruz. Yüzde 7 güneş enerjisi, yüzde 8,5’da rüzgâr enerjisi olarak yüzde 15’lik dilimi bunlar kaplıyor. Bio enerji daha az oranda ama bunun da zamanla gelişeceğini düşünüyoruz. Her yere kurulabildiği için güneş enerjisinin yüzde 40-45’lere çıkması planlanıyor. Elektriğin tüketildiği her alanda güneş enerjisi kurulabiliyor. Alt yapısı çok gelişti, yerli firmalarımızın da sayısı arttı. Güneş enerjisinin önünü çok parlak görüyorum.
ENERJİDE AMİRAL GEMİSİ OLACAK
- Üretilen enerjinin depolanması gibi bir sorun var. Önümüzdeki yıllarda depolama teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte GES’ler tek üretim kaynağı olabilir mi?
Tek olmaz ama amiral gemisi olur. Depolama maliyetleri yüksek olduğu için pek tercih edilmiyor şu an. Ama güneş enerjisinden şebeke bağlantılı Türkiye ihtiyacının yüzde 40’ını karşıladığımız dönemlere geldiğimiz an artık enerjiyi ‘aküleyerek depolayalım gündüz gece de kullanalım’ modeline dönüşmeye başlayacak, ama şuan için değil. 30 yıldan sonra bunları konuşmaya başlarız çünkü maliyetli sistem. Bizim bence 10 yıl sonra enerji açığımız kafa kafaya gelecek, 30 yıl sonra fazla enerji üretiyor, ürettiğimizi de komşu ülkelere satıyor olabiliriz.
- Peki kentsel dönüşümde güneş enerjisi santralleri ile ilgili ne yapılabilir?
Bu konu çok önemli. Bence belediyeler GES yapanlara ilave kat hakkı verebilir. Bir avantaj sağlanabilir. Bunu yapmaya başlayan belediyeler olmuş sanırım. Artırılması lazım. Hem kentsel dönüşüme faydası olacak hem de yenilenebilir enerjinin önünü açmış olacak. Elektrikli araçların devreye girmesiyle sitelerin içerisinde araç şarj istasyonları kurulacak. Bunlar ciddi bir elektrik maliyeti getirecek. O yüzden bunları kurarken şimdiden çatıların tamamı hatta binaların ön cephelerine GES kurulabilir. Ön cephede olması çok önemli bence. Çünkü göze hitap edecek. Çatıda göremeyebilir insanlar. Avrupa bunu 20 yıldır yapıyor. Artık mimarların ve inşaat mühendislerinin olmazsa olmazı güneş enerjisi olmalı. Bir de yaptığımız uygulamalar sonucunda çatılarda ve ön cephelerde panel yapılan yerlerde güneşten dolayı bir ısı yalıtımı yapıldığını gördük. Güneş direkt panellere vurduğu için ısınmayı engelliyor. Aslında ısınmayla veya soğutmayla alakalı binanın dışında enerji sarfiyatı konusunda çok ciddi etkileri var. Çok önemli bir yalıtım malzemesi olduğunu gördük GES’in. Isı yalıtımı ne kadar gerekliyse güneş enerjisi ondan daha da gerekli. Biri enerjinin kaybolmasını engellemeye yarıyor diğeri direkt üretiyor. Ancak konutlarda en önemli şey yeni proje yaparken bu sistemler için altyapının önceden kurulması. Bunları şimdiden ön görürsek yeni yapılan sitelerde ana kolon hatları, trafolar ona göre yapılacağı için hiçbir problem kalmayacak. Bu çok önemli.
10 YIL SATIN ALMA GARANTİSİ VAR
- Güneş enerjisi sistemlerini bireysel olarak da kurabiliyoruz. Ne gibi bir faydası var, maliyeti nedir, ne kadar zamanda kendisini amorti eder?
Devlet teşviki ile güneş enerjisinde ürettiğiniz enerjinin bir kilowatı dahi zayi olmuyor. Devlet ürettiğiniz bütün enerjiyi on yıl boyunca satın alma garantisi veriyor. Türkiye’de panel ve kablo üretimi başladığı için yüzde 100 yerli güneş enerjisi santrali kurulabiliyor. Bu da maliyetleri düşürüyor. 5 yılda kendini amorti ediyor, 25 yıl size çalışıyor. İşçi istemiyor, iş gücü istemiyor. Küresel ısınmadan dolayı güneşlilik oranları da artmaya başladı. Bunu da düşündüğünüz zaman bir dönem sonra olmazsa olmaz olacak. Ciddi bir getirisi olduğu için talep de çok fazla. Bireysel olarak fabrika kurar gibi santral kurmak istiyorlar. O çalışıyor siz kazanıyorsunuz.
- Güneş panellerinin temizliği önemli. Temizlik teknolojileriniz de var mı?
Evet. Tamamen anahtar teslim. Hem kurulum, hem bakım, hem raporlama. Bunları anlık cep telefonundan dahi takip edebiliyorsunuz. Uyarı sistemiyle hemen müdahale edip çok kolay bir şekilde müdahale edilebiliyor. Bakımları diğer enerji santrallerine göre çok çok kolay. O yüzden en çok tercih edilen santral şekli diyebiliriz. Ülkemizde yaygınlaşmasının en büyük nedeni maliyetinin düşebileceği minimum seviyelere kadar düşmüş olması. Bu yıldan sonra artık tam yatırımlık seviyeye geldi. Şuan tam zamanı.
- Peki sizin yatırım anlamında kendi güneş panelleriniz var mı?
Kendi binamız Prestij Plaza ilk işimiz. Daha kimseye yapmadan kendimize yaptık. 98 kw’lık bir santral gerçekleştirdik. Tükettiğimizi buradan karşılıyoruz artı üzerine de ürettiğimiz enerjiyi UEDAŞ’a satıyoruz. Ve kazancımız direkt bizim kasamıza giriyor. Müşterilerimizi buraya çağırıyoruz. Burada santrali canlı olarak gösteriyoruz. Akıllarında hiçbir soru işareti kalmıyor. Başka yatırımlarımız da olacak bu alanda. Bunları da izinlerini alınca yakında kamuoyuyla paylaşacağız.
ŞİRKET SAHİPLERİ EMEKLİLİK PROJESİ OLARAK GÖRÜYOR
- Pandemi bize çevremize ne kadar önem vermemiz gerektiğini bir kez daha gösterdi. Bu süreçte GES’lere olan ilgiyle ilgili artış yaşandı mı?
Tabi gelen işletmeler oldu. Şunu gördüler çünkü; Çatılarına GES yapmış olsalardı pandemiyle fabrika dursa bile GES üretim yapacak, fazla enerjiyi satıp maliyetleri buradan karşılayabileceklerdi. Şirketlerin kesinlikle B planları var ve şirket sahipleri emeklilik projesi olarak görüyor güneş enerjisi santralini.
- İlk kuruluşta maddi olarak ne gibi kolaylıklar sağlıyorsunuz?
Dünyaca ünlü fon firmalarıyla yapmış olduğumuz anlaşmalarla firmalarımıza 1- 2 yıl geri ödemesiz 8 yıla kadar da taksit sunarak aslında hiç ceplerinden para çıkmadan fatura öder gibi ödeyerek santral sahibi olma şansı sunuyoruz. İsterlerse TL, isterlerse döviz bazında finans da sağlıyoruz. Üretim yapan firmalarımız kesinlikle elektriğe verdiği parayı atmasınlar. Kredilerini biz oluşturalım, biz yapalım onlar fatura öder gibi santral sahibi olsunlar ve rekabette de ön plana çıksınlar. Ülkemizin de buna çok ihtiyacı var. Üreticiler ürettiği sürece Türkiye büyüyebilir. Biz diyoruz ki çok enerji üretelim, ürettiğimiz bütün enerjiyi de üretimde kullanalım. Hem dışa bağımlılıktan kurtulalım hem de enerji sektöründe söz sahibi olalım. İnsanlar merak ediyorlarsa çekinmesinler internet sayfamızı ziyaret etsinler, gelsinler bir kahvemizi içsinler, bu işe merak salsınlar istiyoruz. O yüzden Büyükşehir Belediyesi’nin projesini yaptık. Bizim gibi firmaların sayısının artmasını istiyoruz. Ancak, yatırımcı, firmaları seçerken daha önce yaptığı projelere bakmalı mutlaka.
BURSALI BİR TÜRKİYE FİRMASI OLACAĞIZ
Bizim şöyle de bir hasretimiz var. Bursa’dan çıkıp Türkiye’de büyük projeler yapan taahhüt firmamız yok. Biz yola çıktığımızda Türkiye’ye hizmet veren bir taahhüt firması olmayı planladık. Ben eleman alırken hiçbir zaman iş olsun da eleman alayım modunda olmadım. Yani her zaman iki mühendis fazladır bizde. Büyümenin yolunun buradan geçtiğini düşünüyorum. ‘Kalifiye eleman iş getirir’ diye düşünüyorum. Bu da bizi Bursa’da söz sahibi olan firmalardan biri haline getirdi. Daha çok yolun başındayız Allah nasip ederse daha büyük projelere imza atacağımızı düşünüyorum. Türkiye firması olacağız ama hiçbir zaman Bursa’dan kopmayacağız.
- OSB’lerle ilgili durum nedir?
OSB’lerin en az 5 megabayt GES kurabilme hakkı var. Güneşten ürettiği enerjiyi oradaki firmalara satabilir. Birçok OSB’den talepler geliyor. Bursa’dan da ciddi talepler var. Yakın zamanda görüşüp kredi yöntemlerimizi onlara da anlatmayı düşünüyoruz. Çevre ve enerji sorununu çözebilecek tek yol güneş enerjisi. Temiz bir çevre için, daha iyi bir yaşam için güneş enerjisi olmazsa olmaz.
KARBON AYAK İZİNE YAKIN TAKİP GELECEK
- Son olarak eklemek istedikleriniz…
Pandemi sonrası dönemde Yeşil Mutabakat, tüm dünyanın en önemli gündem başlığı haline gelecek. Özellikle ülkemizin en büyük ticari ortağı niteliğindeki AB ülkeleri, karbon ayak izini yakın takibe alacak. Bu süreçte çevreyle dost ve sürdürülebilir üretim modelleri ön planda olacak. Hızla aksiyon alan firmalar bu sürecin kazananı olacak. Bu kapsamda yenilenebilir enerji kaynaklarıyla üretim yapan firmalar uluslararası rekabet gücünü koruyabilecek. Bu nedenle tüm firmalarımızı başta güneş olmak üzere kendilerine büyük avantaj sağlayan yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanmaya davet ediyorum.