Güncelleme Tarihi:
Bunun bir sebebi vardır, çünkü yeme alışkanlığı yaşamımız boyunca kendisini tekrar eder. Enfeksiyonlar ve kazalar hariç tüm hastalıkların % 90’ını diyet ile ilgilidir. Yemek yemek kişinin kendi isteğiyle ve bilinçli olarak yaptığı bir iştir. Bu yüzden insan bu konuda eğitilebilir. Yemek yemek , kişinin özgür şeçimine bağlıdır. Bundan dolayı kişinin daha sağlıklı beslenme alışkanlıklarına yönelmesi için onun bu konuda tamamen bilgili olması ile ilgilidir.
*
Onbir ayın sultanı diye tanımlanan ramazan ayının gelmesiyle birlikte beslenme şeklinde büyük bir değişiklik yaşanır. Beslenme alışkanlığındaki bu değişime bağlı olarak eğer dikkat edilmezse sağlık sorunlarıyla karşılaşılabilir. Ramazan ayında da ‘yeterli ve dengeli beslenme’ ‘ye özen gösterilmelidir.
Yeterli ve dengeli beslenmede amaç; ana öğün sayısının en az üç olması ve her öğünde her besin grubundan tüketilmeye çalışılmasıdır. Bunlara uyulmadığı takdirde çeşitli sindirim rahatsızlıkları ortaya çıkabilir, hasta ve yaşlı kişilerde daha ağır sorunlar oluşabilir. Öğün sayısının az olması ise gün içinde yorgunluk, konsantrasyon azalması, sinirlilik, kan şekerinin düşmesi, uyku hali gibi durumlara yol açmaktadır. Ramazan ayında yaşanan sağlık sorunları uzun süren açlığın ardından aşırı yemek yemeyle bağlantılıdır. Normalde hafif olan bir hastalıkla ilgili şikayet ramazan ayındaki dengesiz beslenmeye bağlı olarak ciddi sorunlara zemin hazırlayabiliyor. Oruç tutmak için öncelikle vücudun sağlıklı olması gerekir.
*
Oruç tutanlar genelde aynı dertten yakınırlar. “Çok yedim kendimi rahat hissetmiyorum.” “Doymayacağımı zannederek önüme konan herşeyi bitirdim kendimi uykulu hissediyorum.”
“Ramazan süresince oldukça kilo aldım ne yapacağımı bilemiyorum?”
Bu gibi durumları engellemek için “yeterli ve dengeli beslenme”den ödün vermemek gerekir. Normal günlük hayatımızda nasıl azar azar ve sık sık beslenmemiz gerekiyorsa ramazanda da olabildiğince az yiyerek öğün sayısını arttırmaya çalışmalıyız. Akşam iftarda yemeğe çok yüklenmeden bir çorba ve biraz ekmekle oruç açılıp biraz zaman geçtikten sonra biraz sebze yemeği ve diğer yiyeceklerden az miktarda tüketilebilir. Gün boyu aç kalınacağı ve gereksinim duyulan besin öğelerinin karşılanması gerektiği düşünülürse sahur yapılmasının gerekliliği ortaya çıkar.
*
Ramazanda iftar sofralarına bir insana yetecek yemeklerin 2-3 katı fazla yemek konur. İşin garibi, iftarın ardından belki de çoğu el sürülmeden sofradan kaldırılmaktadır. Kişi bütün gün aç kaldığı için, iftarda vücudun gereksiniminden çok daha fazla yemek yer. Boş olan mideye bu kadar çok yemek yiyerek yüklenildiğinde sindirim zorlaşacak, bu da midede ağırlık, ekşime, yanma, bulantı, uyuklama gibi sorunlara yol açacaktır. Bağırsaklarda ise şişkinlik, kabızlık ve gaz gibi problemler oluşacaktır. Bu nedenle sahurda, özellikle de iftarda sadece yiyebileceğimiz kadar yemek bulunursa, vücudumuza boş yere yükleme yapmamış ve sağlığımızı da korumuş oluruz.
Ramazan ayında iftar ve sahur yemeklerinde beslenme kurallarına uygun olarak yemek yenildiği takdirde, hem sağlığımızı korumuş oluruz hem de ay boyunca sindirim sistemimizi dinlendirmiş oluruz.
Kolay ramazanlar dilerim.