BUSİAD’da kolektif akıl dönemi

Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD), TÜSİAD’dan sonra Türkiye’nin ikinci, Anadolu’nun ilk SİAD’ı. 44 yıldır kentte ağırlığını hissettiren dernek, yeni Başkan Buğra Küçükkayalar ile yapılanmasında önemli bir değişikliğe gitti ve 260 üye komitelere ayrıldı. Komiteler etkin çalışması, herkesin fikrini söylemesi, raporlar hazırlanarak kamuoyu ile paylaşılmaı kararlaştırıldı. Sofra Sohbetleri’ne konuk oan Küçükkayalar, Bursa odaklı çalışacaklarını dile getirerek, “Bursa odaklı çalışmayı, kentteki bütün paydaşların yapması gerektiğini ve orada eksikliğimiz olduğunu düşünüyorum. ‘Bursa için birlikte nasıl çalışabiliriz’e bakmamız lazım” dedi.

- Basın mensupları ile bir araya gelmek için neden 2-2,5 ay kadar beklediniz?
Nedeni şu... Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarla hepimizin ortak görüşü; BUSİAD’ın yaptığı çalışmaları kişisellikten çıkartıp, bir topluluk olarak sizlerle paylaşmak. Bu daha doğru geldi. Benim görüşüm önemli olmamalı. BUSİAD’ın görüşü önemli olmalı. Hatta dedik ki; Yönetim Kurulu da yetmez, 260 üyemizi komitelere ayırdık ve her birinin fikrini, düşüncesini, görüşünü, sıkıntılarını ve sorunlarını çözüm önerileriyle birlikte sunmak daha doğru. Bunun ilk aşamasını 25 Mart’ta düzenlediğimiz basın toplantısında siz de gördünüz. Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımızla birlikte sizlerle paylaştık. Verileri doğru toplayıp, o verilerle yorum yapıp, çözüm önerilerini sunmak düşüncesine girdik ve böyle devam edeceğiz.
- Yönetim kurulu üyeleri de bir başkan gibi çalışacak o halde...
Aynen öyle... Ben endüstri mühendisiyim. Ekonomi ile ilgili bilgim sınırlı. Belki siz o konuya daha çok odaklandığınız için benden daha fazla bilgiye sahipsiniz. O nedenle birlikte çalışmayı başarabilirsek daha çok katkımız olur.
- Toplantıda ‘BUSİAD ihtiyarlıyor’ dediniz. Gençleştirmek için neler yapacaksınız?
Bunun ilk aşamasını zaten seçim öncesinde başardık. Yedek üyelerimizi belirlerken yaş ortalamasına dikkat ettik ve denetleme de dahil, yönetim ve denetleme kurulları ile birlikte toplantı yapıyoruz.

‘HEP BİRLİKTE BURSA İÇİN ÇALIŞIYORUZ’

- Yönetimdeki kadın sayısı ilk kez bu kadar fazla öyle değil mi? Yönetimde 4 iş kadını var...
Evet. Daha çok kadın yer alsın isteriz ama 260 üyemizden sadece 23’ü kadın olduğu için bu bile bir anlamda ‘başarı’ veya ‘iyi bir başlangıç’ diyebiliriz. Dolayısıyla ilk aşamada yedek üyelerimizi de ‘yedek üye listesi yapmış olmak için’ değil, o listenin geleceğin BUSİAD yönetimini oluşturacağı düşüncesiyle komitelerimizde görev alıp, onların da hazırlanmasını sağlamak için planladık. BUSİAD’da gelecek başkan ve görev alacaklar bir hafta değil, yıllar öncesinden alttan yetişiyor. Yönetim kurulu üyelerimizin yaş ortalaması 51, yedeklerimizin yaş ortalaması 43 ve yedeklerimizin 3’te 1’i kadın. Benden önce Ergun Hadi Türkay Bey’in başkanlığında zaten bu politikalar yavaş yavaş başlamıştı. Pandemi etkisinin azalmasıyla birlikte 2., 3. nesil üyelerimizi ve gençlerimizi bir araya getirecek toplantılar yapıldı. Birlikte olmak, onların görüşlerini yansıtmak için. Onlar başka fikirde. Dolayısıyla Z Kuşağı’na geleneklerimizi bir parça anlatmak ve onların fikirlerinden de yararlanmak istiyoruz. 2. ve 3. nesiller için bu konuda tüzük değişikliği yaptık. Konu bazlı yönetim kurulu toplantılarımıza katılıyorlar. O günkü basın toplantısında da amacımız “Biz hep birlikteyiz. Bursa için çalışıyoruz” mesajı vermekti. ‘İş insanları ciddi ve resmi olur’ derler ama biz de insanız. İş insanlarının ilgi alanları sadece iş ve ekonomi değildir. Onun için yine basın toplantımızda sizlere 9 ilgi alanı saydık. 33 sektörde üyemiz var. Kültür-sanat gibi 3 sektörde hiç üyemiz yok. Böylece her sektöre hitap etmeye çalışacağız.

‘BURSA ODAKLI ÇALIŞMAMIZ LAZIM’

- Bütün SİAD’ların çatı kuruluşu olmak için neler yapacaksınız?
BUSİAD çatı bir kuruluş ama böyle deyince yanlış algı oldu. Biz onu kastetmiyoruz... Paydaşlarımız, üyelerimizle SİAD’ları kucaklayan bir yapı. Yani ‘hep birlikte nasıl çalışacağız, neler yapacağız?’ Aynı şeyi tekrar etmek değil de birlikte hedef odaklı çalışıp yapmak anlamında. Örneğin UN Global Compact’ta BUİKAD ile, KALDER’le birlikte toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda nasıl bir paydaş olduysak benzer şeyleri birçok konuda yapabiliriz.
Başka bir hedefimiz, başka bir çalışma şeklimiz daha var; Bursa’da yaklaşık 20 sanayi bölgesi var, bunun 17’si organize sanayi. Onları OSB’ler Platformu gibi bir oluşumla bir araya getirip, ‘Bursa sanayisi nereye gidiyor’, ‘Birlikte neler yapabiliriz?’i düşünüyoruz. Bursa odaklı çalışmamız lazım. Bursa odaklı çalışmayı, kentteki bütün paydaşların yapması gerektiğini ve orada eksikliğimiz olduğunu düşünüyorum. ‘Bursa için birlikte nasıl çalışabiliriz’e bakmamız lazım.
- Beklentilerinizi ‘Her seviyede güven ortamının oluşturulması, tüm sektörlerde istikrarın sağlanması, kalıcı öngörülebilirliğin olması’ şeklinde özetlediniz. Bunun hayata geçirilebilmesi için önerileriniz olacak mı?
Bu 3 maddenin arkasına ben şunu da ekledim; Bunlar gerçekleşirse ülkemizin ekonomisi en az 2-3 kat ileriye gidecek. Kim yaparsa yapsın, nasıl yaparsa yapsın, hangi yöntemleri kullanırsa kullansın bu işi çözmeli. Şu anda ekonomide bunların çözümüyle ilgili bir sürü teori var, ekonomistlerin değişik görüşleri var, hükümetin yürüttüğü birtakım uygulamalar var, sonuçlarını zaman içerisinde göreceğiz.
- Şu anki ekonomik sorunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Örneğin enerji sorunu ülkemize has değil, Rusya-Ukrayna savaşı biz bunları konuşurken bir yerde çıkan bir olgu, bir oluşum, istemediğimiz bir durum. Bunların bileşkesi içinde bulunduğumuz durumu yaratıyor. Dolayısıyla çözümü ‘şunu yap, bunu yap’ değil. Daha genel bakmak lazım. Ukrayna ile Rusya arasındaki iletişimi sağlamak için Türkiye’nin ön ayak olması bence önemli. Bunun ülkemize olumlu yansımalarını ileride göreceğiz. Bu olumlu yansımalar ekonomide az önce saydığınız tekil birkaç konu için bile çözüm getirecek öneriler olabilir.
- Ekonominin düzeleceği konusunda umutlu musunuz?
Tabii ki... Daha önce de söyledim; kesinlikle bu dönemler geçecek, savaşlar bitecek, önümüzdeki dönemlerde Avrupa ve Amerika ile ilişkilerimiz farklı boyutlara gelecek. Kısa döneme bakıp birtakım sonuçlar çıkartmak yerine iş insanlarının ve ülkemizi yönetenlerin vizyonu daha ileriye bakmak olmalı bence. Ben kesinlikle olumlu bakıyorum. Şu anda belirsizliklerden dolayı durma aşamasında ama aşılacak. Herkes yatırımı devam ettirmeyi bekliyor.

İLK VE SON İŞYERİM OYAK RENAULT’DUR

- Sosyal sorumluluk kimliği, sanayici kimliğinizin önüne geçmiş gibi. Sizi ÇEK ile tanıdık...
Atalarım Konya Karamanoğullarından. Selanikliyiz. Selanik Kayalar (Kayılar) köyünden. Oradan da mübadeleyle yer değiştirmişler. Ben 1959 Balıkesir doğumluyum. Türkiye’nin birçok yerinde bulundum, dolayısıyla ‘nerelisin?’ diye sorduklarında ‘Türkiyeliyim’ diyorum. Doğum yerim Balıkesir, nüfus kütüğüm Yozgat Akdağmadeni, ilkokulu Diyarbakır’da, ortaokulu Konya’da, lise 1. ve 2. sınıfı yine Konya’da, lise son sınıfı Kayseri’de okudum. Üniversiteyi de Ankara’da ODTÜ Endüstri Mühendisliği’nde okudum. Babam astsubaydı. 1978 -1979’dan beri Bursa’dayım. 1983’te Oyak Renault’ya girdim, ilk ve son iş yerimdir.14 yıl çalıştıktan sonra inşaat sektörüne girdim. Kardeşim, eşi, ve bir diğer ortağımla birlikte sanayi yapıları yapan PB Prefabrike Beton İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’yi 1993’te kurduk. 2003’te Türkiye Prefabrik Birliği Yönetim Kuruluna girdim ve 2009-2015 yılları arasında altı yıl boyunca Başkanlık görevini üstlendim. Biz de aile şirketiyiz. İki aileyiz. Her iki ailenin erkek çocukları da bizlerle birlikte yönetimde ama yavaş yavaş onlara bayrağı teslim edeceğiz. Dolayısıyla aile şirketleri kısmıyla ilgili bizim de bir komitemiz var. Ama 30 yıllık birliktelik önemli.
- Şirket anayasanız var mı?
Güven çok önemli. Bence her şey konuşmakla olur, göz göze bakmakla olur, hissetmekle olur. İki ortak birçok şeyi paylaşır, hemfikir olabilirsiniz ama gelecek nesillere iyi bakmak lazım. Yani ‘yazılı bir anayasa olmasın’ demek doğru değil. Mutlaka olmalı; ama temel noktaları içermeli. Önceki sorunuza dönersek; evet sosyal sorumluluk farkındalığımız var. Sosyal sorumluluk projelerine ilgisi, merakı olan biriyim. Bunun ilk aşaması da apartman, site yöneticiliğidir. Değişik insanları ilk gördüğünüz yapılar orasıdır. Karşınıza çıkan ilk sosyal sorumluluk projesi odur. Onu ne kadar iyi yönetebiliyorsanız siz kendinizi orada test edebilirsiniz. Eğer yönetiyorsanız, başarılıysanız, bu görevin üstesinden gelebiliyorsanız tamamdır. Çünkü herkes o görevi üstlenemez. Onun için de profesyonel yöneticiler çıktı zaten.
‘Ondan sonra sırada ne geliyor?’ derseniz ODTÜ Bursa Mezunlar Derneği Başkanlığı’nı 10 yıl yaptım. Türkiye Prefabrik Birliği’nde uzun yıllar yönetimde kaldım. Çağdaş Eğitim Kooperatifi ise en uzun soluklu olanı. Çağdaş Eğitim Kooperatifi’ni ben her zaman farklı yere koyarım. Türkiye’de hatta dünyada yayılması gereken bir buluş, bir keşif, önemli bir iştir bence. 26. yılında. 25 yıldır yönetim kurulunda görev aldım. Son 5,5 yıldır da Başkanlık yaptım. Ben bir şeyi daha önemsiyorum o da şu; bizi bu seviyeye getiren unsurlar var. Anne, baba, eş, çocuklar yani ailemiz, öğretmenlerimiz, okullar, iş hayatımız ve meslek kuruluşları. Onlar bizi yetiştiriyor, onlar bize para kazandırıyor, onlar bizi bu masa etrafında topluyor. BUSİAD’da, Çağdaş Eğitim’de olmasaydım sizi tanıyamazdım. Dolayısıyla bunların her birine zamanımız, gücümüz yettiğince yaptıkları katkının karşılığını vermemiz gerekir.

BURSA’YA BORCUMU ÖDÜYORUM

- Ya BUSİAD Başkanlığı’yla?
BUSİAD Başkanlığı da Bursa’ya borcumuzu ödemek için. 1978 yılından beri Bursa’da yaşıyorum. Onlar bana iş sağlıyor ve ben de onlara iş sağlıyorum, bir birliktelik, paydaşlık var. Benim görevim de sosyal anlamda olabildiğince karşılığını vermek. Bana göre herkes yapabileceği ölçüde katkı koymalı. Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nde bir felsefe vardır, onu belirtmek isterim. Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nde parası olan parasını versin, malı mülkü olan malını versin, fikri olan fikrini versin, zamanı olan zamanını versin, paylaşsın. Bunların hepsi aynı değerdedir.
- Siyasete yine uzak kalacak mı BUSİAD?
5 Nisan’daki iftarımızın konuğu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Alinur Aktaş’tı. Konularımız belliydi; 2040 Çevre Düzeni Planı ve BUSİAD Evimizin de bulunduğu Kültürpark’ın yeniden restorasyonu. Biz birlikteyiz, Bursa için çalışıyoruz. Bursa için katkı koyan herkes değerlidir. Hep birlikte Bursa için çalışmamız, hep birlikte ülke için çalışmamız lazım. Bursa için hep birlikte el ele çalışmak, ortak paydamız bu olmalı. Siyasete böyle bakmak lazım. Diğer yandan Sayın Aktaş’ı konuk ettiğimiz iftarımız ile birlikte yüz yüze etkinliklerimiz başlamış oldu. Bundan sonra ekonomi hocalarımızla, iş insanlarıyla 3 ayda bir Bursa odaklı ekonomi raporlarımızı hazırlayacağız, komitenin ilgili konusuna göre belki aylık, 2 aylık ya da 6 aylık dönemlerde veya dönem sonunda bir almanak çıkaracağız. Yani bizim size Bursa’nın iş insanlarının ne hissettiği, sıkıntılarının ve çözümünün ne olduğunu anlatmamız lazım. Daha çözüm odaklı söylemlerde bulunmak lazım.
- En büyük hedefiniz...
Oluşturduğumuz 11 komitenin çok iyi çalıştığı, bütün üyelerimizin iç içe geçtiği, bütünleşmiş, özellikle belirli bir yaş üstü, onlara değer veren, onları takdir eden, onları etkinliklerimize katıp deneyimlerinden yararlanan ama karşılarında da torunları, çocukları ya da başka gençlerle el ele vermelerini sağlamış, vizyon ve misyonu ile ileriye dönük projelerini, devam ettirecek hale gelmiş bir BUSİAD.