Bursaspor'un kalbimde ayrı bir yeri var

İNEGÖL’ün Tahtaköprü köyünde büyüyen 51 yaşındaki eski futbolcu Cengiz Alp, 14 yaşında İnegölspor’un seçmelerini kazandı. 2 yıl İnegölspor’da oynadıktan sonra Ankaragücü Teknik Direktörü Fatih Terim’in isteği üzerine başkent ekibine transfer oldu. Ardından büyük kulüplerin radarına girdi. Fenerbahçe’ye dönemin Türkiye’nin en pahalı bonservis ücreti ile transfer olan oyuncu oldu. Ancak, İstanbul’un renkli dünyasına kapıldığı ve şu an Tahtaköprü köyünde tarımla uğraşıyor. Alp, futbol yaşamındaki dramatik hayatını Hürriyet Bursa’ya anlattı.

TARLADAN SEÇMELERE KATILDIM

İnegöl’ün tarım köyü Tahtaköprü’de büyüdüm, tarlada top koştururken kendimi toprak sahalarda buldum. Babam tarlaya götürürken ben topun peşinden kaçardım. Futbol hastasıydım. 14 yaşında İnegolspor’un seçmeleri olduğu söylendi. Bir yakın arkadaşımla birlikte tesislere gittik. 250 kişi arasında takıma 20 oyuncu seçeceklerdi. Denenme maçlarında 3 gol attım. Ve beni 20 kişi arasından 3. olarak seçtiler. Dünyalar benim olmuştu. Hayalimi gerçekleştirecektim. Çünkü tarlada sürmekten, büyük baş hayvanlar ile ilgilenmekten kurtulacaktım.

ELEKTRİKÇİ DÜKKANINDAN ANTRENMANA

AİLEMİZİN ekonomik durumu yoktu. Teknik Direktör Refik Koç benimle özel ilgilendi. Ve eksiklerimin giderilmesi konusunda öğretmenim kadar yanımda oldu. Beni işe yerleştirdi. Küçük yaşta ailemin imkanları olmadığı için sanayide elektrikçi dükkanında çalışıyordum. Elektrik dükkanından antrenmanlara gidiyor, hem harçlığımı çıkartıyor hem de antrenman yapıyordum.

YÖNETİM FENERBAHÇE’DEN ÇOK PARA İSTEDİ

İNEGÖLSPOR’da 2 yıl top koşturdum. O dönemde İnegölspor’u çok az farkla Süper Lige çıkartamadık. İlyas Akçay, Hayrettin Endersert yönetiminde takımda çok önemli oyuncular vardı. Zaten İnegölspor’un kadrosu o dönemde Türkiye’nin en önemli takımlarının transfer listesinde yer alıp gittiler. Cafer Fenerbahçe’ye, Serhat Galatasaray’a, Mutlu Topçu Beşiktaş’a Ergün ve ben Ankaragücü’ne transfer olduk. O dönemde beni Fenerbahçe çok istiyordu. İnegölspor yönetimi Fenerbahçe’den çok yüksek bonservis parası istedi. Ankaragücü daha baskın davranarak bonservisimi aldı. 2. Lig’de altyapıdan yetiştiğim için profesyonel takımda amatör olarak oynayabiliyordum. Ümit Milli Takım’da sürekli oynuyordum.

FATİH TERİM BENİ ÇOK İSTEYİNCE KAÇIRDILAR

İNEGÖLSPOR beni Malatyaspyor’a vermek istedi. Nedeni ise Malatyaspor İnegöl’den Şeyhmuz’u almıştı. İnegölspor’un alacağı vardı ve beni almaları halinde o parayı ödeyeceklerini söylediler. O zaman Ankaragücü hocası Fatih Terim beni çok istiyordu. Başkent takımı beni kaçırarak Ankara’da 10 gün sakladı ve kulüp ile anlaşarak bonservisimi aldı.

SAMET AYBABA GELİNCE İSTANBUL’A GİTMEDİM

ANKARAGÜCÜ takımında çok mutlu 2 yılım geçti. Sözleşmem bittiğinde İstanbul takımları beni listelerine aldı. Bu arada Samet Aybaba, İstanbul’un beni bozacağını belirterek Ankaragücü Teknik Direktörü olduğu için İstanbul takımlarını reddettim. Ve Ankaragücü bana çok iyi paralar vererek takımda kalmama neden oldu. Samet Aybaba’nın hakkı ödenmez.

PIONTEK VE TERİM MİLLİ TAKIMA ÇAĞIRDI

A Milli Takım’a seçildim. Piontek Teknik Direktördü, Fatih Terim ise antrenördü. O dönemde Anadolu takımlarından Milli takıma gitmek çok zordu. Oynamıyoruz bari yedek kulübesinde havayı koklayalım dedik. Çok çalışıyor çok goller atıyor, inanılmaz atletik yapım vardı. Ve A milli takıma alınmayınca beni Olimpik Milli takıma seçtiler. Yunanistan Milli takımı ile final oynadık ve kaybettik. Teknik Direktörümüz Fatih Terim’di. Fatih hocam benimle birebir ilgileniyordu. Bana sürekli nasihat veriyor ve bir teknik direktörden çok ağabey gibi destek olmaya çalışıyordu. Eğer ülkemizde gençlik açısından hamle yapılmışsa bunu Teknik Direktör Fatih Terim gerçekleştirmiştir.

GALATASARAY VE FENERBAHÇE BENİ İSTEDİ

TRANSFER döneminde Galatasaray, Serhat ile birlikte beni istedi. Serhat Galatasaray’a ben ise çocukluğumun aşkı Fenerbahçe’yi tercih ettim. Galatasaray’dan çok önemli ağabeyler devreye girmesine rağmen yüreğimin sesini dinledim. İyi ki Fenerbahçe’yi gitmişim.

GECE HAYATI VE KUMAR FUTBOLU BİTİRDİ

FENERBAHÇE’ye Türkiye’nin en pahalı bonservis ücreti ile transfer olan oyuncu oldum. Fenerbahçe’ye transfer olduğumda çok değiştim. Çünkü başımızda bizi yönlendirecek menajer, bir ağabey bir mentör yoktu. O dönemde tüm büyük takımların peşimde koşması hoşuma gidiyordu. Fenerbahçe’de oynayınca çevremdeki insanlar değişti. O insanlara kandım. Her gece bir alem, partiler... Bataklığına sürüklendim. Her gece alem, her gece kumar... Antrenmanlar bana artık sıkıcı gelmeye başladı. Dünyada kimsenin başına konmayan talih benim başıma konmasına rağmen bunun farkına şimdilerde anlıyorum. O dönem futboldan çok kumar ve gece hayatına çok zaman ayırmaya başladım. Çok yetenekli olmama rağmen antrenman ve maçlarda yüzde 30’larda oynuyordum. Hayatım alt üst oldu.

FUTBOLCULARA ÖNERİLERDE BULUNDU

ŞU anki oyuncular bizim zamanımızdan çok farklı. Futbola daha çok yöneliyorlar. Çok avantajlılar; tesis ve malzeme konusunda Avrupalı meslektaşları ile yarışıyorlar. Kendilerini geliştirecek bireysel antrenman yapsınlar. Şimdi ki futbolcular ellerini bilgisayardan ayırmıyor üzülüyorum, bilgisayar oyunlarından uzak kalsınlar.

BURSASPOR’UN KALBİMDE AYRI BİR YERİ VAR

İNEGÖLSPOR’dan sonra Bursaspor’da oynamak isterdim. Ama Bursaspor hariç tüm takımlar talip oldu. O dönem nedense engellendim. Kısmet değilmiş. Ama Bursaspor’un kalbimde ayrı yeri var. Bu sezon Başkan Erkan Kamat yönetiminde süper iş yaptılar. Tüm yabancıları kovup gençlere inandılar ve güvendiler. İnegöl’den yetişen Ali Akman bence Messi’nin tahtına aday. Tecrübe kazanacak. Dahada iyi olacak. Bursaspor bu kadrosunu muhafaza ederse şampiyonluklar kaçınılmaz. Teknik Direktör Mustafa Er çok cesur. Tüm gençlere forma veriyor. Doğrusu da bu.

İNEGÖL’ÜN TEK EKSİĞİ TESİS

İNEGÖLSPOR Türkiye’nin futbol potansiyeli açısından çok verimli gençlere sahip. Her karış toprağında oyuncu yetişiyor. Önemli olan o gençlere sahip çıkıp Portekiz’in Porto takımı gibi dünyaya futbolcu pazarlamak. Tesisleşme ve altyapı projeleri konusu gündemden düşmemeli. İnegöl sportif alanda tesisleşirse iddia ediyorum olimpik sporlarda derece alacak sporcular çıkartır. Gençler spora çok açlar. Başkan Kani Ademoğlu ve arkadaşları başarı için seferber oldular. Futbol bilgisi konusunda ne zaman ihtiyaçları olsa yanlarındayım. Biz önce İnegöllüyüz.

CAMİA KENETLENİRSE SÜPER LİG KAÇINILMAZ

İNEGÖL’de tüm camianın kenetlenmesi halinde 3-4 yıl içinde Süper Lige çıkar. İnegölspor’da şu anda altyapıdan 5-6 oyuncu yer alıyor. İnegölspor’un üst sıralara çıkması için maddi gelirleri kalıcı olmalı, 3-4 profesyonel işi bilen takımın başına getirilirse başarı kaçınılmaz. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın futbol sevgisi İnegöl ve Bursaspor için büyük şans.

TARAFTARLAR HALA BENİ ZİYARET EDİYOR

FUTBOL vefasızdır. Belki benim hatalarım çok oldu. Ama benim iyi günlerimde yanımda olanlar kötü günlerimde selam vermediler. Yaptığım hatalar belki ergenlikti, belki gençlikti, belki cahillikti, fakat o hatalar yüzünden ağır bedeller ödemeye mahkum olmamalıydım. Vefalı bir tek taraftarlar var. İnegölspor, Ankaragücü, Fenerbahçeli taraftarlar amigolar beni sık sık sık arayarak ziyaret ediyorlar. Bu da bana büyük moral veriyor. İnegölspor’a yürekten hizmet eden tüm maçlarını takip eden Tevfik Taşkın, Celal Şahin, Zenga Murat, Şeker Sinan, Cavit Baba, Yakup Diricanlı ve tüm arkadaşlar beni yalnız bırakmıyorlar. Yeni hayatıma başladığım Tahtaköy’e dönmenin mutluluğunu yaşıyorum.

CENGİZ ALP'LE KISA KISA

İDOLÜM CEMİL TURAN’DI

FUTBOL yaşamımda örnek aldığım insan Cemil Turan ve Rıdvan Dilmen’di. Ama benim ayrı bir stilim vardı. Fenerbahçe’yi Fenerbahçe yapan futbolculardır. Kaptan Müjdat Yetkiner’in hırsı unutulmaz. Alparslan Eratlı, efsane golcü Zafer Tüzün, Şenol Ustaömer, Şenol Çorlu unutulmazlarım arasında.

BURAK YILMAZ MÜTHİŞ

BİR çok golcü geldi geçti. Türkiye’de ve Avrupa’da en beğendiğim golcü Burak Yılmaz. Beşiktaş’ta çok başarılı işler yaptı.

KÖFTELER MÜKEMMEL

YEMEK konusunda hassasım. İnegöl’deki tüm köfteciler mükemmel. Türkiye’yi iç turizmi gezerken İnegöl köfte, Oylat kaplıcaları, Uludağ, Boğozova Yaylasını ve özellikle Tahtaköprü’yü gezmeyi unutmasınlar. Tüm futbolcu arkadaşlarımı İnegöl’ümüze davet ediyorum.

KIZIM BENİM OKSİJENİM

HAYATIMDA sadece kızım Zeycan var. Spor yapmasından çok okumasını istedim. Allah da gönlüme göre verdi. Uludağ Üniversitesinde psikoloji okuyor. Beni hayata bağlayan oksijenim. Yaşadıklarımın tek şahidi.