Güncelleme Tarihi:
BU HAYKIRIŞ KADINLARIN SESİ OLSUN
Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Öğrencisi D.Y., cinsel saldırıya uğradığını iddia ederek, utancından uzun süre bunu içinde saklamak zorunda kaldığını söyledi. Çevresindekilerin desteği ve yaşanan son olayların çıkış noktası olduğunu belirten D.Y, “Artık dayanamıyorum. Konuşmadıkça içimde daha da büyüyor. Bu bir haykırış, çığlık olsun. Bütün kadınların sesi olsun. Bu tarz davalarda kimse yalnız yürümesin” dedi.
‘EVLENMEK İSTEYİNCE AİLEM KIZDI’
İşte satırına dokunmadan D.Y.’nin ağzından yaşadıkları:
“Alemin rızası dışında evlilik yapmak istediğim için ilişkilerimiz bozuldu. Bunun üzerine erkek arkadaşım Y.Ç. ile aynı eve çıktık. Okulumu dondurdum ve çalışmaya başladım. Nikah tarihi de aldık. Ama kıskançlıklar nedeniyle şiddete maruz kalınca evlilikten vazgeçtim ve okuluma devam etme kararı aldım.”
“Yakınım Ş.K.’den yardım talep ettim. Bana kalacak yurt ayarlayıp, eğitim masraflarını karşılamayı kabul etti. Eğitim hayatına döndüm. Bir süre sonra Y.Ç ile yeniden birlikte olmaya başladım. Çünkü çok seviyordum.”
‘SEVGİLİM BENİ UYARDI’
Y.Ç.’nin ablası ve kuzenimin eşi olan S. ile iyi anlaşamıyordum. Bir tartışmanın büyüyüp, kavgaya dönüştüğü gün aile dostları denilen Harun D. ile tanıştım.
Y.Ç., bana “Harun D.’nin gözü sende kaldı. Onunla konuşma, söylediklerine cevap verme” dedi. Bir süre sonra Harun D.’nin benim uyuşturucu kullandığım ve para karşılığı ilişkiye girdiğim yönünde iftiralar attığını öğrendim. Y.Ç. de buna inanınca kavga ettik. Y.Ç. ve Harun D.’yi 4 Nisan’da hakaretten Mudanya Karakolu’nda şikayet ettim. Dosyamız, uzlaştırılmaya verildi. İddialar ağır olduğu için uzlaşmadım. Gururum çok incindi. Dava açılmasını talep ettim. Daha sonra Harun D. sosyal medyada sahte hesaplar açmış. Adıma mesajlar atmış. S. bunları görmüş ve Harun D.’yi uyarmış. Fotoğraflarımın olduğu 3-4 hesap yakaladım. Şikayetle kapattırdım.”
‘BENİ KANDIRDI’
Bundan 3 gün sonra başına iddia ettiği olayın geldiğini belirten D.Y. şunları anlattı:
“S. ile konuşmuyordum. Kuzenim, eşi S.’nin Harun D. ile yaşadığı aşkı bildiği için velayet davası açmıştı. Ben de orada tanıktım. Harun D. ile de hakaret davası nedeniyle konuşmuyorduk. Harun D. sosyal medyası üzerinden ‘S., seninle konuşmaktan çekiniyor. Gel konuşalım, bu işi tatlıya bağlayalım’ diye mesaj attı. İlk önce inanmadım. ‘Pişmanız’ dedi. 3 Ağustos’ta Görükle’den Mudanya’ya gittim. 8.30’da evden çıktım. Ş.K..’yı aradım aradım. ‘Beni merak etme detayları anlatacağım’ dedim. Harun D. buluşmaya tek geldi. ‘S. Nerede?’ diye sordum. ‘Annesi, babası pasta hazırlamışlar. Seni bekliyorlar’ dedi.”
‘ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ’
ŞİKAYETÇİ OLUNCA TEHDİTLER ARTTI’
Yaşadıklarımdan duyduğum utanç ve üzüntü nedeniyle konuyu kimseye açamadım. Bir gün 2- 3 arkadaşına durumu başka bir kişinin başına gelmiş gibi anlattım. ‘Tecavüzcü utansın’ söylemlerinden cesaret aldım. 10 Kasım’da elimdeki dijital deliller ve tanıklarıyla karakola gittim. Bursa Şehir Hastanesine muayeneye gönderildim. Raporun sonucunu henüz bilmiyorum.
Şikayetçi olduğum için tehditler arttı. ve sosyal medya üzerinden de rahatsız edilmeye başladım. 5 Aralık’ta 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde duruşmaya çıktık. Tecavüz iddiası ile ilgili iddianame de hazırlandı, ağır ceza mahkemesine gönderildi.”
‘ÖLMEKTEN KORKMUYORUM’
Yaşananlardan duyduğu üzüntülü dile getiren D.Y., son olarak “Başıma gelmeyen kalmadı. Bir haftadır derslere gitmiyorum. Tedaviye başladım. Son olarak Şule Çet Adalet sayfasına yazdım. O davanın takipçisiydim. Yardımcı olacaklarını düşündüm. Rezil oldum olacağım kadar. Harun D. ve karısının tutuklanmasını istiyorum. Ölmekten korkmuyorum. Başıma aynı işkence gelecek, tecavüze uğrayacağım diye korkuyorum. O anı bir daha yaşamaktan korkuyorum. O anki çaresizliği, kimsesizliği yaşamak istemiyorum” diye konuştu.
Bu tarz olayların artmasının kendi çıkış noktası olduğunu belirten Yıldız, “Artık dayanamıyorum. Konuşmadıkça içimde daha da büyüyor. Bu bir haykırış, çığlık olsun. Bütün kadınların sesi olsun. Bu tarz davalarda kimse yalnız yürümesin” dedi.
SAVUNMASI DAHA BETER
‘ÖLDÜRMEK İSTESEM BAŞINDAN VURURDUM’
Tutuklu sanık Ahmet Kara, karar duruşmasında, hakim karşısına çıkarıldı. Duruşmaya tarafların avukatları katılırken, Aslı Çıkıkçı yer almadı. Son sözü sorulan Kara, “Aslı’yı resmi olmasa da karım gibi görüyordum. Bir günlük açığımı dahi onun için yaktım. Ben onu öldürmek isteseydim pompalı tüfekle bacağından değil başından vurur öldürürdüm. Bu durum dahi benim onu öldürme kastı ile hareket etmediğimi gösterir. Bu olayı yaptıktan 3 saniye sonra pişmanlığını yaşadım. Ölmesin, diye her şeyi yaptım. Tahliyemi istiyorum. Pişmanım” diye konuştu.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ise sanığın pişmanlık göstermediğini düşündüklerini belirterek, “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep ediyoruz” dedi.
ÖNCE İNDİRİMLİ CEZA SONRA TAHLİYE
Mahkeme heyeti, toplanan deliller sonucu Aslı Çıkıkçı’nın bacağından pompalı tüfekle vurulmasıyla kemik kırılması, organlarından birinin işlevini yitirmesi ve eylemin silahla gerçekleştirilmesi nedeniyle sanığı 13 yıl 6 ay hapse çarptırıp, ‘iyi hal’ indirimiyle cezayı 11 yıl 3 aya indirdi. Sanık Ahmet Kara, ‘silahla tehdit’ suçundan da 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla birlikte toplam 12 yıl 11 ay hapse mahkum edildi. Ardından sanığın, mahkeme heyetince tutuklanmasının tedbir niteliğinde oluşu, tutuklu kaldığı süre ve tutuklamadan elde edilmek istenen amaca ulaşıldığı kanaatine varılması nedenleriyle tahliyesine karar verildi. Sanık Ahmet Kara’nın, Yargıtay tarafından onanması halinde, kalan cezasını çekmek için cezaevine gireceği öğrenildi.
DAYAK YEDİ AMA ŞİKAYET ETMEDİ
Yıldırım Anadolu Mahallesi´ndeki bir ambalaj firmasının sahibi Ö.D., perşembe sabahı, iş yerine gireceği sırada yerde kan izleri olduğunu fark etti. Hemen güvenlik kameralarını izledi. Genç bir kızın, bir erkek tarafından sokak ortasında dövüldüğünü gören Ö.D., polise bildirdi. Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri de adrese giderek çalışma başlattı.
Görüntüde, genç bir erkeğin, genç bir kadını tokatlayıp, dizi ile karnına vurduğu tespit edildi. Bölgede araştırma yapan polis, şiddet mağduru genç kızın N.D. olduğunu belirledi. Yakın bir bölgede bulunan N.D., evine götürülerek, ailesine teslim edildi.
BABA ŞİKAYETÇİ OLDU
Baba Osman D. ise yaşananları bilmediği için bir şikayetçi olmadığını söyledi. Ancak bir gün sonra güvenlik kamera görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı. Büyük infiale neden olan görüntülerin haberlere de konu olması üzerine baba, kızının yaşadığı şiddet olayını gördü. Bunun üzerine de şikayetçi oldu.
‘KISKANDIĞI İÇİN VURDU, ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM’
Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürülerek ifadesine başvurulan N.D. kendisini döven kişinin bir yıldır görüştüğü İsmet T. (24) olduğunu söyledi. Polis, İsmet T.’yi evinde gözaltına aldı. Ancak N.D. ifadesinde, “İsmet ile Vişne Caddesi üzerinde yürüyorduk. Bu sırada yanımızdan bir erkek geçince baktım. Bunun üzerine İsmet, ‘Adama neden bakıyorsun?´ diyerek, beni kıskandığı için vurmaya başladı. Daha sonra da dizleriyle karnıma vurdu. İsmet T., benim 1 yıllık erkek arkadaşım. Bir anlık sinirlenmesi ve kıskanması nedeniyle bana vurdu. Davacı ve şikayetçi değilim” dedi.İsmet T., sorgusunun ardından, genç kızın da şikayetçi olmaması üzerine savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. İsmet T.´nin uyuşturucu suçundan poliste kaydı olduğu belirtildi.