Güncelleme Tarihi:
BURSA, (DHA)- DÜNYA Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’nın Macaristan’ın Pecs şehrinde gerçekleştirilen 2017 buluşmasında şehirlerdeki sağlık ve refahın korunmasının gelecek açısından önemine vurgu yapıldı.Bursa Büyükşehir Belediyesi karbon salınımının azaltılması başlığı altında oluşturulan Avrupa Başkanlar Sözleşmesine imza atarak salınım oranlarının düşürülmesi için yapılacak çalışmaların da sözünü vermiş oldu
Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’na üye 32 ülkeden100’ün üzerinde şehrin temsilcisinin hazır bulunduğu toplantıya Türkiye adına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin başkanlığını yürüttüğü Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği üyesi belediyelerin temsilcileri yoğun ilgi gösterdi. Sağlıklı ve sürdürülebilir şehir olma adına 2030 hedefleri doğrultusunda atılması gereken adımların masaya yatırıldığı toplantıda yoksulluk, insan hakları, sağlık, refah seviyesi, hijyen, çevre, iklim, eşitlik başta olmak üzere birçok konu başlığı ele alındı.
KARBON SALINIMININ ARTIŞI ŞEHİRLERİN GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR
Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Bursa Koordinatörü ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanı Nalan Fidan, toplantıda yaptığı konuşmada karbon salınımının sebep olduğu iklim değişikliğinin şehirlerin geleceklerini ipotek altına aldığını söyledi. Karbon salınımı ve beraberinde getirdiği iklim değişikliğine karşı Bursa’da yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Fidan, “Nüfusların yüzde 80’i şehirlerde yaşıyor. Yaşam biçimimizi şekillendirmede önemli rolü olan yerel yönetimler, enerji verimliliğinin arttırılması ve karbon salınımının azaltılması için önemli tedbirler almak zorundadır. Bu nedenle Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak öncelikle şehrimizdeki karbon salınımı oranlarını belirledik. Türkiye’de 8 şehir karbon salınım oranlarını belirlerken, bu oranları düşürmeye yönelik ilk eylem planını Bursa olarak biz hazırladık. Planlama, çevre, sanayi, atık yönetimi, katılımcılık, ulaşım, tarım ve enerji verimliliği konusunda alınması gereken tedbirler belirlendi. Bursa Büyükşehir Belediyesi ayrıca karbon salınımının azaltılması başlığı altında oluşturulan Avrupa Başkanlar Sözleşmesine de imza atarak salınım oranlarının düşürülmesi için yapılacak çalışmaların da sözünü vermiş oldu”
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM ŞART
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu üyesi ve Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Türe de küresel ısınma ve iklim değişikliğinin şehirlerin en öncelikli meselelerinden biri olması gerektiğinin altı çizdi. Prof. Dr. Türe, “İklim değişikliğine karşı son derece kırılgan olan şehirler, bir yandan karbon ayak izlerini küçültmeye yönelik hazırlıklarını yaparken, diğer yandan da bu sürece uyum sağlamak için gerekli çalışmaları yapmak zorundadırlar. 2010 yılında Dünya Bankası, kentler ve iklim değişikliği konusunu acil gündem maddesi olarak ilan etmiştir. İklim değişikliğine karşı sağlıklı şehir profilini korumanın en önemli aşaması ise kentlerin bu duruma uyumlu hale getirilmesinden geçiyor. Yerel yönetimler bunu doğru bilgi ve yeterli organizasyon yapısı ile çözebilirler. Bunun için kentlerin sosyal, ekonomik, çevresel, kurumsal ve mekansal boyutlarının hem ayrı ayrı hem de birlikte değerlendirilmesi şarttır” diye konuştu.
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Müdürü Murat Ar ise toplantıda yaptığı sunumla şehirlerin sağlıklı kalabilmesi için iklim değişikliği risk analizinin önemine değindi. Türkiye’nin iklim değişikliği ve karbon salınımı konusundaki hassasiyetinin altını çizen Ar, bu konuda yerel yönetimlerin tespit ve analizlerini yaptırmaya devam ettiğini, analizlerini tamamlayan kentlerin ise iklim değişikliğine uyum ve önlemler almak için eylem planlarını hazırladıklarını sözlerine ekledi.
“YEREL POLİTİKALAR TUTARLI OLMALI”
DSÖ Avrupa Bölge Ofisi Sağlık ve Kalkınma Koordinatörü Bettina Menne, 2030 Sürüdürülebilir Kalkınma hedefine ulaşmanın sağlıklı kentlerden geçtiğini söyledi. Yaşam kalitesini yükseltmenin ve sağlıklı geçirilen yılların arttırılmasının şehirlerdeki sağlık ve refahın korunmasının başlıca kuralları olduğunun altını çizen Menne, “Bunlarla birlikte yoksulluk, insan hakları, hijyen gibi üzerinde durulması gereken birçok başlık var. Tüm bu maddeler ve iyileştirilmeleri yönünde uygulanacak politikalar ülkelerde, şehir ve ilçelerde bir bütün halinde ele alınmalı. Daha iyi bir sağlık ve daha iyi bir geleceğe ihtiyacımız var. Bunun için asıl önemli olan yerel seviyelerdeki politikaların tutarlılığıdır” diye konuştu.
“KENTLERİ YAĞMALAMAYALIM”
Turku Üniversitesi Gelecek Araştırmaları Merkezi Prof. Dr. Markku Wilenius ise geleceğin şehirleri yağmalamakta değil beslemekte olduğunu vurguladı. Şehirlerin ülkelerin hayat damarları olduğuna dikkati çeken Prof.Dr. Wilenius, “90’larda iklim değişikliği gerçeği yeni yeni kabul görmeye başlamıştı. Şimdi ise yaşamı devam ettirebilme adına dikkat ettiğimiz en önemli hususlardan biri haline geldi. Şimdi ise şehirlerimiz için 2030 Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerimizi somut adımlarla hayata geçirmeliyiz. Buna da şehirleri yağmalayarak değil, sağlıklaştırma politikalarıyla besleyerek başlayabiliriz” dedi.
FOTOĞRAFLI