Bursa'da şiddete tepki

Bursa'da hayvanseverler, hayvanlara yönelik şiddete tepki için bir araya geldi. Atatürk Anıtı önünde toplanan hayvanseverler, ayakları kesilen köpek ve kedinin fotoğraflarını taşıdı. Burada açıklamalarda bulunan BUHAYDER Başkanı Sibel Akıncı, son zamanlarda hayvanlara karşı artan şiddete dikkat çekti. Geçen haftadan beri Türkiye'nin dört bir yanından vahşet haberlerinin geldiğini belirten Sibel Akıncı, "Sapanca'daki olay, tüm Türkiye'de duyuldu ve sosyal medya hesaplarında paylaşıldı. Bu olay tam bir vahşetti. Ama atlanılan birşey vardı, bu ne ilkti ne de son oldu. 'Sızı' köpeği hatırladınız mı? Balıkesir'de patileri kesilmişti. Duyulmadı bile. Çok geçmeden Sapanca'da 'Kara Melek' 'İnsan denilen varlık bu mu?' bakışlarıyla aramızdan ayrıldı. Tüm Türkiye bu olaydan çok etkilendi. Yasa çıkarılacağına dair tüm siyasiler ortak bir fikirde birleşti. Derken Bursa Yıldırım'da bir kedi patileri kesilmiş halde bulundu. Bu arada da başka vahşet haberlerini duyduk tabii" diye konuştu.

'ONLARLA BİRLİKTE AYNI TOPLUMU PAYLAŞIYORUZ'

"Katil şehrimizde. Katil, Allah'ın yarattığı bir canı alacak gücü görüyor kendinde" diye sözlerini sürdüren Akıncı, "Parmağımızda ufak bir kesik bile çok acı verirken, psikolojik rahatsızlığı olan insanlar hayvanlar üzerinde resmen cinayet denemeleri yapıyor ve gerçekleştiriyor. Kimi sapık çıkıyor, kimi ruh hastası ama yasa hapis cezasını ya da psikolojik tedaviyi kapsamadığından hepsi aramızda, bizlerle birlikte aynı toplumu paylaşıyoruz. İnanabiliyor musunuz? Belki komşunuz, belki arkadaşınız, belki iş yerinizden biri hayvan katili. Bugün hayvana, yarın insana. Bursa'da yaşanan olay hem emniyete hem de Cumhuriyet Başsavcılığı'na intikal etti. Umuyoruz suçlu ya da suçlular bulunacak ve ciddi cezalar alacaklar" dedi.

'YASA DEĞİŞMELİ'

Hayvan hakları yasasının değişeceğine inançlarının tam olduğunu belirten Akıncı, şunları kaydetti:
"Eğer bu yasa sivil toplum kuruluşlarına danışılmadan hazırlanırsa ve yürürlüğe konulursa yine bazı eksikliklerin olacağını düşünüyoruz. Çünkü sivil toplum kuruluşları hayvan koruma işini gönüllülükle yapıyor ve göz ardı edilen birçok detaya hakim. Yasa hazırlanırken mutlaka ve mutlaka 'Bir elin nesi var iki elin sesi var' mantığıyla hareket edilmeli. Hayvan hakları konusunda gelişmiş ülkelerin yasaları da incelenerek sahipli ve sahipsiz tüm hayvanlara karşı işlenen suçların, paraya çevrilmeyen hapisle cezalandırılması şart. Yeni yasanın belediyelerin çalışanlarını da kapsaması gerekiyor, ki belediyelerdeki çalışanlar da görevini tam anlamıyla layığıyla yapabilsin ve gerektiğinde ceza alsın. İnanın çocuk ve kadın istismarları ve cinayetleri de azalacak. Yeter ki yasa Türkiye'ye yakışır bir şekilde fikir alışverişiyle ve ivedilikle hazırlansın. Hazırlansın ki artık katiller aramızda gezmesin. Hayvanlar insanlara korkarak bakmasın. Onlar için cehennem insanların yaşadığı dünya olmasın. Onlar bize emanet."