Bu camide depremin etkisi ''terazi''yle ölçülüyor
Güncelleme Tarihi:
- Bursa'daki tarihi Yeşil Camii'de bulunan deprem terazisi sayesinde, caminin depremde zarar görüp görmediği ve kubbeyi taşıyan ana kirişlerde zamanla bir hasar olup olmadığı anlaşılabiliyor - Taşıyıcı kolonlara yerleştirilen silindir şeklindeki 4 mermer taşın, yuvalarında ne kadar zor hareket ettiği, camideki zarar hakkında bilgi edinmeyi sağlıyor - Cami müezzini Uyar: "Şu anda hala bir tanesi çok rahat dönüyor. O bakımdan ana taşıyıcılarda bir problem yok, bunca depreme, bunca ağırlığa rağmen"
BURSA (AA) - MUSTAFA YILMAZ - Bursa'da 1424 yılında yapımı tamamlanan, ilk dönem Osmanlı mimari örneklerini taşıyan Yeşil Camii'de bulunan deprem terazisi sayesinde, caminin depremde zarar görüp görmediği ve kubbeyi taşıyan ana kirişlerde zamanla bir hasar olup olmadığı anlaşılıyor.
Çini kaplamalarıyla ünlenen camide bulunan ve kubbeyi taşıyan ana kolonlara yerleştirilmiş deprem terazisinde 4 mermer silindirin yuvalarında ne kadar hareket ettiği, olası bir depremde camideki zarar hakkında bilgi edinmeyi sağlıyor.
Osmanlı sultanlarından Çelebi Mehmet'in emriyle yapımına başlanan ve 2'nci Murad döneminde tamamlanan camideki bu sistemle yapılan silindirlerden biri hala dönüyor, bu da caminin bu kadar yıla rağmen hala hasarsız olduğunu kanıtlıyor.
Caminin müezzini Recep Uyar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 590 yıllık caminin mimarı Hacı İvaz Paşa'nın, eseri muhteşem bir mimariyle inşa ettiğini söyledi.
Caminin büyük ana kubbelerinin, ana taşıyıcı denilen direklere oturtulduğunu ifade eden Uyar, "Tabii zamanla meydana gelen depremler ve caminin ağırlığından dolayı oturma meydana gelip gelmediğini, terazinin olup olmadığını ölçmek için de silindir mermer taştan deprem terazisi koymuşlar. Eğer onlar dönüyorsa, ana taşıyıcılarda bir problem yok demektir. Şu anda hala bir tanesi çok rahat dönüyor. O bakımdan ana taşıyıcılarda bir problem yok, bunca depreme, bunca ağırlığa rağmen. Dolayısıyla harika bir mimari özelliğe sahip" diye konuştu.
Tarihi Yeşil Camii'nin birden çok özelliği olduğuna değinen Recep Uyar, "Türkiye'nin belki en büyük mihrabı, 11-12 metre yükseklik 8-9 metre genişlik, adeta çini bahçesi gibi. İkincisi mimber ve bütün kapılar kündekari; ahşap oymacılığı. Üçüncüsü de Türk sanatının taş oymacılığı. Üç tane büyük özelliği var ve İznik Çinisi çok önemli" ifadesini kullandı.